Gültan Kışanak, DTP Diyarbakır milletvekili. Aynı zamanda Barış İçin Kadın İnisyatifi’nin sözcüsü.
Diyor ki:
“Genelkurmay’ın açıklamasına göre ölen 40 bin kişidir. 20 kişi, 100 kişi değil, 40 bin kişi... Kırk binin ne olduğunu anlamak için herkes oturup sadece kırk bine kadar saysın. Acaba saymak bile kaç saatini alır?
Sayılar soğuktur.
Biz, 40 bin deyip geçiyoruz.
Bunların her biri candı, insandı. Her birinin annesi, babası, kardeşi, yakınları vardı.
Eğer 40 bin gencimiz eline silah alıp ölüme gittiyse ve hâlâ da gitmeye devam ediyorsa ve gene resmi rakamlara göre, dağda hâlâ en az altı yedi bin silahlı insan varsa...
Ve bu devletin 40 bin yurttaşı eline silah alıp ölüme gittiyse...
Biz bütün bölme ve bölünme, ihanet, silah bırak, silah sustur tartışmalarını bir tarafta bırakıp her şeyden önce sormalıyız. ‘Bu ülkede nasıl oldu da bu kadar ayrıştılar, kutuplaştılar?’ diye sormalıyız.
Ancak o zaman yaşadığımız yeni sürecin aslında birleşme süreci olduğu anlaşılır.
Çünkü biz bölündük.
Başlayan yeni süreçte ise birleşeceğiz.
Eğer bir ülkenin 40 bin yurttaşı eline silah alıp ölüme gitmişse, o ülke için bu, bölünmenin işaretidir.
Biz bölünmüştük.
Şimdi birleşiyoruz.
Bunu görürsek, bütün ikilemleri ve bölünme korkularını aşarız.
Ayrıca bu yeni süreci pazarlık değil, diyalog süreci olarak görmeliyiz.
Bakın, Kürtlerin kimliğinin inkar edildiği bir süreçten geldik buralara. Kürtlerin inkarından fiilen vazgeçildi ama bunun hukuki olarak da teyit edilmesi lazım.
Şu anda Kürtlerin kimlikle, dille ilgili olarak sağladıkları özgürlüklerin hukuki güvencesi hâlâ yok. Oysa demokratik toplumlar hukuk üzerinden şekillenir. Hukukum yoksa, hakkım da yok demektir.
Kürtler özgürlüklerle ilgili hukuklarının tamamlanmasını istiyorlar. Mesela şu anda yasalara göre, ‘Kürt halkı’ demek suçtur. Canı isteyen bir savcı, Kürt halkı diyene dava açabilir.
Bu ülkede Türk vatandaşlar hangi haklara sahipse, artık Kürtler de o haklara sahip olmalı.
Eşit yurttaşlık önemlidir.
Kürt halkı, ölümlerin durmasını bekliyor.
Türkiye genelinde büyük acılar yaşandı ama bu bölge kesintisiz otuz yıldır hiç normal bir gün yaşamadı.
Kürt düğünlerini görseniz...
Savaş öylesine hayatın bir parçası haline gelmiş ki, düğünlerde bile yaşanmış acılar için yapılmış türküler çalınıyor, bu türkülerle oynanıyor.
Bu çatışmanın, savaşın dünya kadar şarkısı ve türküsü var. Kürtler artık bu hayatta normal bir günleri olsun istiyorlar.”(Neşe Düzel röportajı, Taraf gazetesi, 10 Ağustos 09, s.11)
Gültan Kışanak, bir Kürt siyaset kadını, böyle diyor.
Acaba Baykal-Bahçeli ikilisi bir an susup bu sese kulak verebilir mi?..
MİLLİYET