Batmandan Mursiye Destek Eylemi

Batman'da Mursi'ye yapılan darbe girişimi protesto edildi.

Mısır’da Askerin yönetime el koyarak seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ve Müslüman Kardeşlerin tüm yetkililerinin gözaltına alınması, Cuma namazı sonrası Batman’da Sivil toplum kuruluşları tarafından kitlesel basın açıklamasıyla protesto edildi.

İlk konuşmayı Özgürder’den Şefik Sevim yaptı. Konuşmasına “Ortadoğu’da Müslüman coğrafyasında mazlum halklara yapılan bu zulümlerin artık üstünün örtülemediği, ümmet olarak topyekûn her yerde tepkiler gösterildiği ve bu seslerin İslam coğrafyasında artık oyunların eskisi gibi oynanamayacağı gerçeğini ortaya koyduğunu belirterek başladı.

Batı’nın ikiyüzlülüğünü bu olayda da en bariz şekilde gösterdiğini, hiçbir batı ülkesinde bu olayın “Darbe” olarak isimlendirilmediğini, Aksine 40 yıllık bir totaliter rejimden sonra seçimle daha bir yıldır işbaşında olan Cumhurbaşkanının tüm bu olayların müsebbibi gibi göstererek darbeyi meşru kılma gayreti sergilediklerini söyledi.

Aslında bu darbe Suriye’de, Filistin’de, Tunus’ta ve Libya’daki karşı konulmaz değişime karşı yapılmıştır diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra söz alan Mazlumder Şube Başkanı Hasan Argunağa; Darbelerin halkların özgür iradeleriyle seçtikleri idarecilerini birilerinin beğenmemesi sonucu geliştiğini, bu zulmün de doğrudan halkı hedef aldığı unutulmamalıdır. Darbe geleneğinin bu coğrafyada hala devam ediyor olması utanç vericidir. Dedi

Daha sonra basın açıklamasını Özgür Eğitim Sen Şube Temsilcisi Mustafa Sevinçer okudu.

Basın açıklamasının tam metni:

DİRENEN MURSİ’NİN YANINDAYIZ!

Kadim tarihinden günümüze Mısır, zalim kralların türlü zulümlerine tanıklık etmiş ve nihayet en son firavunu olan Hüsnü Mübarek diktatörünün iktidarına Ortadoğu ülkelerinde gelişen direnişin itici gücüyle son verebilmişti. Ortadoğu intifadalarının 2011’de ülkeye sıçramasıyla devrilen Hüsnü Mübarek’in ardından ilk kez Mısır halkı sivil bir seçim yoluyla kendi yöneticisini seçmişti.  1 yıl önce halkın yüzde 52’sinin reyini alarak Cumhurbaşkanlığına seçilen Mısır Hürriyet ve Adalet Partisi adayı Muhammed Mursi önceki gece ordunun yönetime el koymasıyla meşru cumhurbaşkanlığı makamından hukuksuz bir şekilde indirildi.

Bu meşru makama ve yönetime karşı 48 saat mühlet tanıyan orduya Muhammed Mursi dik durarak, gerekirse canını dahi verebileceğini ifade edip, karşı koymuştur. Ama maalesef canlı yayında, tüm dünyanın gözleri önünde Mısır haber ajanslarının geçtiği haberlerle dünyaya aktarılarak, aşama aşama gelişen aleni bir darbe gerçekleştirildi.

Mısır halkının bedel ödeyerek elde etmiş olduğu kazanımları bir gecede sıfırlayan darbeci ordunun bu müdahalesi kadar müdahaleye gecikmeyen destek tepkileri de dikkat çekiciydi. Özellikle zillet içinde büyük emperyalist güçlerle yakın ilişki halinde olan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Arap Birliği gibi Müslüman coğrafyanın sözümona temsiliyetini haiz devlet ve oluşumların memnuniyetlerini gecikmeden belirtmeleri, durdukları yeri görme açısından ibretlik bir tablo sunmaktadır.  Ayrıca Beşşar Esed, ‘Mısır’da olan şey, siyasal İslam denen şeyin çöküşüdür. Dünyanın her yerinde dini, siyasal emellerine âlet eden herkesin akıbeti de bu olacaktır’ şeklindeki ifadeleri tespitten çok temennilerini yansıtmaktadır. Bu temennilerini dürüstçe ifade eden bir zalimin yanında saf tutanlar durdukları yerin ne anlama geldiğini bir kez daha düşünmeliler.

Yine aynı şekilde söz konusu Müslümanlar olduğunda, küçümsedikleri bu 3.dünya ülkelerine demokrasi, özgürlük, sivillik gibi bol soslu modern önerilerde bulunan batılı güçler ne hikmetse darbe karşıtlıklarını unutup, bu müdahalede birden darbesever oluverdiler. Öyle ya darbe ancak kendileri için kötü ama 3. dünya ülkeleri ve Müslümanlar için bazen gerekebilen bir araçtı. Avrupa Parlementosu, (AP) Genel Kurulu'nda yapılan Mısır'daki olaylara ilişkin oturumda, Mısır ordusunun gerçekleştirdiği darbeye dikkat çekici bir tepki gösterilmezken, eleştiri okları ülkenin seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Mursi'ye yöneltilerek aslında hukuk algılarının ne kadar çifte standartlı olduğunu bir kez daha göstermişlerdir.  

Dün Musa ile Firavun arasında yaşanan mücadelenin devamı bugün Musa’nın çocukları ve firavunlar’ın çocukları arasında sürmektedir. Elbette bizler firavunlarca katledilen Hasan El-Benna ve Seyyid Kutupların safında olacağız. Tüm Türkiye’de bugün, Mısır’da yaşanan hukuksuzluğa karşı seçilmiş meşru iktidarın yanında olduğumuzu ifade etmek için basın karşısındayız. Canı pahasına

ÖZGÜR-DER, BEYDER, MEMURSEN, MAZLUMDER, ANADOLU GENÇLİK, ÖZGÜR EĞİTİM SEN

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi