Batman’da İşkenceci Baas Rejimi Lanetlendi

Batman'da işkenceci Baas rejimi yapılan protestoyla lanetlendi.

Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu Suriye’de yaşanan insanlık suçunu ispatlayan görüntülerin açığa çıkmasından sonra Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu üyesi STK’ların Katılımı ile Batman Gülistan Caddesi İnsan hakları anıtının önünde Suriyeli Kardeşlerimizin de katılımı ile kitlesel basın açıklaması yapıldı.

çılış Konuşmasını Batman Memur-sen Başkanı M. Şafi Özperk yaptıktan sonra Suriyeli kardeşlerimizi temsilen bir kardeşimiz topluluğa hitap etti.Tekbirler ve sloganlarla devam edilen basın açıklamasını Batman Özgür-Der Şube Başkanı Mehmet Şat okudu.

Açıklamanın tam metni:

SURİYE’YE SESSİZ KALMAK DA YARDIMLARI ENGELLEMEK DE

GÜNAHA ORTAK OLMAKTIR

Baas rejiminin Suriye’de işlediği insanlık suçları işkence fotoğraflarıyla bir kere daha belgelendi. Tüm dünyayı sarsan bu görüntülerin insanlık tarihine kara bir leke ve büyük bir utanç olarak kazınacağı kesindir. Bu fotoğraflar Beşşar Esed’in Suriye’yi bir baştan bir başa “Ebu Gureyb”e dönüştürdüğünün yeni bir delili olmuş, bu büyük insanlık trajedisini Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanların gözlerinin içine sokmuştur.

Aslında tüm vahşiliğine, insanın kanını donduran korkunçluğuna rağmen ortaya çıkan bu görüntülerin yeni bir duruma işaret etmediğinin altını çizmekte yarar var. Suriye halkı tam 3 yıldır maruz kaldığı bu zulümleri haykırıyor. Ve ne yazık ki, dünya kamuoyu bu vahşet karşısında kör, sağır ve dilsiz kesilmiş bir şekilde olayları seyrediyordu.  

Suriye’de 3 yıldır devam eden savaşta başından bu yana Esad rejiminin uluslararası kamuoyundan cesaret alarak sistematik olarak uygulamış olduğu işkenceler ve katliamlar ile ilgili bugüne kadar onlarca görüntü ortaya çıkmıştı. Dünyanın gözleri önünde kimyasal silah kullanılmış, varil bombaları ve savaş uçakları ile şehirler bombalanmış ama uluslararası kamuoyu ölüm sessizliği ile Esedin katliamlarını seyretmekle yetinmişti. Ama hiç biri dün medyayla paylaşılan ve saygın bir komisyonca raporlanan bu belgeler kadar etkili olamadı. Bu rapor ve görüntüler nihayet dünya kamuoyunun da vicdanlarını rahatsız etti ve artık Suriye katliamına sessiz kalınamayacaktır. Bu aşamadan sonra da sessiz kalanlar bu vebalin altından kalkamayacaklardır.

Tam bu noktada Baas rejimini Cenevre2 Konferansına davet edip taltif edenlerin de Suriye halkının katledilmesi suçunun dolaylı ortakları olduğunu vurguluyoruz. Kuşkusuz Esed rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır!

 Görüntülerle oynanmadığı İngiltere’deki bir laboratuarda ortaya konduktan  sonra uzmanlarca incelenerek hazırlanan raporda öldürülenlerin 20-40 yaş aralığında, bir öldürme yöntemi olarak aç bırakılmış, türlü işkence yöntemleri uygulanmış ve boğularak öldürülmüş yaklaşık 11000 insandan oluştuğu tespit edilmiştir. Raporu hazırlayan komisyon üyelerinin daha önce yargılanmış diktatörlerin yargılanma süreçlerinde bulunmuş saygın hukukçulardan oluşması raporu daha da güçlendirmektedir.

Suriye’de yaşanan acıya dünya kamuoyunun sessizliğine rağmen Türkiye’den giden insani yardımların son günlerde siyasete alet edilerek lekelenmeye çalışılması başta Suriyeli kardeşlerimize olmak üzere insanlığa karşı işlenen büyük bir vebale zımnen destek olmaktır. Bu görüntülerden sonra insani yardımları ve bu yardım kuruluşlarını karalamaya dönük çaba sahiplerinin de oturup, hangi tarafa düştüklerinin muhasebesini yapacaklarını umuyoruz.

Ve şimdi diyoruz ki, tam 3 yıldır inanılmaz zulümlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları  karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yumanlar için bu katliam fotoğrafları hala bir şey ifade etmeyecek mi?  Esed’e her türlü yardımı yapıp işlediği bu curümlere ortak olan, başta İran ve Hizbullah olmak üzere içimizdeki Esed’çilerin de Zalimin yanında yer almaktan vazgeçeceklerini umuyoruz.

İnsanlık tarihinin görmüş olduğu en büyük zalimler arasındaki yerini çoktan almış olan Esed’in bu rapor ve belgeler üzerinden uluslararası mahkemelerce ivedilikle yargılanması sağlanarak, Suriye’de yaşanan vahşetin en azından devam etmesine engel olunmalıdır.

Suriye’den yansıyan bu korkunç manzara karşısında vicdan sahibi herkesi Baas rejimin işlediği insanlık suçlarını kınamak üzere harekete geçmeye; duyarlılık sahibi tüm kardeşlerimizi Suriye direnişiyle dayanışmaya çağırıyoruz.

Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi