Batman’da Gençlerle “Sosyal Medya ile İlişkimiz” Konusu Konuşuldu

​​​​​​​Özgür-Der Batman şubesi lise çalışma grubuna yönelik “Sosyal Medya ile İlişkimiz” konulu sunum gerçekleştirildi.

Külliye mescidinde bir araya gelen gençlerle interaktif bir sunum gerçekleştiren Bünyamin Sevim, konuşmasına sosyal medya tanımıyla başladı: “İnternet kullanıcılarının birbirileriyle bilgi, görüş, ilgi alanlarını, yazılı görsel ya da işitsel bir şekilde paylaşarak iletişim kurmaları için olanak sağlayan araçlar ve web sitelerini içermektedir.”Konuşmasında sosyal medyanın bazı faydalarını şöyle sıraladı:

-Dünyanın en büyük bilgi havuzudur. Sanal bir kütüphanedir.

-Bilgiye erişimin en hızlı ve kolay yoludur.

-Milyonlarca kişi birbirleriyle zaman-mekan kısıtlaması olmadan görüşebilmektedir.

-Her türlü zaman ve daha fazla para kaybına yol açacak işler (bankacılık işlemleri, fatura yatırma, alışveriş yapma, vergi ödeme gibi) internet üzerinden yapılabilmektedir.

Yine konuşmasının devamında aynı sosyal medya aracının tespit edilmiş bazı zararlarını aktardı:

  • Şiddet ağırlıklı oyunlar, şiddet ve pornografik bilgiler içeren siteler başta gençler olmak üzere toplumun ruh sağlığını bozmakta.
  • İnternetin başında geçirilen uzun zaman internete bağımlılık gelişmesine sebep olabilir.
  • Bu süreçte yapılabilecek kültürel, sosyal, sportif ve sanatsal etkinliklerden mahrum kalınır.
  • Yine ergenlerdeki toplumsal çekilmeyi şiddetlendirerek asosyal bireylerin gelişimine yol açar.
  • Toplumdaki bireylerin çift kişilikli tutarsız kimlikler edinmesine yol açabilir.(Gerçek hayatta sakin, çekingen, mütevazı iken sosyal hayatta agresif, yalancı, kibirli ve sahte kimlikli olmak gibi)
  • Narsistik eğilimi arttırdığı gösterilmiştir (İnönü ü.sosyoloji ana bilim dalı araştırması)
  • Bilgiye kolay erişmekle yozlaşan gençlik, sanalda hazır cevap, egosu yüksek ve ukala bir tipe bürünebiliyor.
  • Sosyal medyada imajı hayatın ve kişiliğinin temeline alan eğilim pompalanmakta
  • Dolayısıyla kişiliğin değil; erkeksiliğin, dişiliğin, zenginliğin, lüksün anlam kazanmasına yol açmakta. Buna ideal sahibi müslümanların da kapıldığı görülebilmekte.

Bünyamin Sevim, adeta bir kara delik gibi çekim gücü yüksek işleve sahip zorlu bir imtihan aracı olarak tanımladığı sosyal medya ile ilgili cebimize/evimize bizim onayımızla giren bir hırsız olduğunu belirtti. Zira akıllı telefonlara indirdiğimiz bu uygulamaların bir çok verimize erişim izni istemekte ve bizler de onaylamaktayız.

Yine gençlere sorduğu “Girdiğimiz-çıktığımız tüm web siteleri ve sosyal medya araçlarında ayak izi bıraktığımızı biliyor muydunuz?” sorusuyla “Dijital ayak izi”mizin olduğunu ve hiçbir zaman da silinemediğini hatırlattı.

Müslümanın bu konuya nasıl bakması gerektiğiyle ilgili Doç.Dr.Ali Büyükaslan’ın tespitlerini aktardı: “İslam, nefes aldığınız sürece yaşadıklarınızı belirleyen, onlara yer veren ilâhi emirlerin bütünüdür. Bu, sosyal medya için de geçerlidir. Yani, sosyal medyaya girdiğinizde iman, itikat, amel elbisesini soyunamazsınız ”

Konuşmasının devamında genel olarak şunlara değindi: Kanadalı ünlü medya/iletişim uzmanı McLuhan: ”Medya mesajdır” der. Bu tespitin sosyal medyayla daha da isabetli olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla sanal alemde Allah yokmuş gibi takılmak/yaşamak haramdır. Bu Allah’ı hayatın dışında tutup sadece iç dünyalara hapseden seküler anlayıştan farksız bir tutum olur.

Sevim sunumun sonunda “O halde ne yapmalı?” sorusuna cevap olarak bazı önerilerde bulundu: Gerçek hayatta kötülük yuvası olan, düşük ahlaklı insanların takıldığı mekanları bildiğimiz ve erişebileceğimiz halde oralara gitmediğimiz gibi sanal alemde bulunurken de erişebileceğimiz fuhuş, zina, kumar, uyuşturucu batakhanesi olan “sanal muhitlerden” de özenle ve şiddetle uzak durmalıyız.

Unutmamalıyız ki hem Rabbimiz bizi gözetlemekte hem de dünyevi anlamdaki zararı  gerçek hayattaki benzer yerlerden asla farklı değil. Gerçek hayatta arkadaş seçimine ne kadar da özen gösteririz; hem bizler hem de ailemiz bunu çok önemser. Peki yüzünü görmediğimiz veya kimlik bilgilerinin gerçekliğinden dahi emin olamadığımız insanlarla iki konuda ortak yorum yaptık diye hemen “kanka” olmamız nasıl izah edilebilir? Sanal alem gibi sahte kimlikli ardniyetli ahlaksızların cirit attığı bir yerde yepyeni bir arkadaş edinme ihtiyacı gerçekten var mı? Varsa da emin olduğunuz ortak arkadaşlarınızın referansı/onayı ile ve dikkatli bir şekilde arkadaş olunmalı değil mi? Sosyal medyada gereksiz Whatsapp gruplarından veya gereksiz/amaçsız takipleşmelerden çekinmeliyiz. Zira zaman gibi önemli bir sermayenin günümüzdeki en iştahlı canavarı olan internet-sosyal medya araçlarıyla ilişkimizi kontrollü bir forma sokmamız icap etmektedir.

Sosyal medyada profilimizi oluştururken gerçek ismimizi yazabiliriz ama hakkımızda ise sınırlı bilgi paylaşmamız daha güvenli olacaktır. Yabancı insanların bizim özel anlarımıza şahitlik etmesi pompalanarak özendirilen davranış şekliyken bizlerin gündem belirleyici rolümüzü burada da gösterip gerekli/faydalı olduğuna inandığımız paylaşımları yapmamız gerekmektedir. Her paylaşımdan önce önerim şu: Bunu paylaşmamın gereği/faydası var mı? otokontrolü sağlayıcı bu soruyla kendimizi denetlememiz hataları en aza indirecektir.” Diyerek sözlerini tamamladı. Ardından gelen sorular cevaplanarak program sonlandırıldı.

HaksözHaber/Batman

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi