İlk olarak Batman Memur-Sen Başkanı Mehmet ERGİN söz alarak; 9 yıldır devam etmekte olan Suriye’deki zulmün telin edilmesi için bir araya gelindiğini vurgulayıp, son günlerde artan Rus-Esed bombardımanlarının mazlum İdlib halkını acımasızca katlettiğini ve tüm dünyanın buna sessiz kaldığını belirtti.
Ardından Batman Özgür-Der Şube Başkanı Ramazan ÇELİKAL söz alarak basın açıklaması metnini okudu. Basın açıklaması ‘’Katil Rusya Suriye’den Def Ol!”, “İdlib Halkı Yalnız Değildir!”, “Zulme Karşı Direneceğiz!’’ sloganları ve tekbirlerle sık sık kesildi.
Basın açıklamasının ardından Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Batman Şube Başkanı Molla Tahir BARAN’ın okuduğu dua ile basın açıklaması sona erdi.
Basın açıklaması metni:
DİRENEN İDLİB’İN YANINDAYIZ
Suriye’de dokuz yıldır devam eden savaşın acı bilançosu artmaya devam ediyor. Katil Esed’in, Rusya’nın ve onlarla işbirliği içinde olan diğer ülkelerin işledikleri cinayetler ülkeyi kan gölüne çevirmiş vaziyette. Sivil ve savunmasız insanların katledilmesine kör, sağır ve dilsiz kalan bölgesel ve küresel güçlerin ahlaksız, vicdansız ve umursamaz tavrı Suriye’deki trajediyi bugün daha da ileriye taşıyor.
4 milyon insanın yaşadığı İdlib’te 2018 yılı Eylül ayında imzalanan mutabakata rağmen hala insanlar katlediliyor. Suriye İnsan Hakları Ağı'na göre, mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde rejim ve Rusya'nın saldırılarında 1300'den fazla sivil öldü. 2019 yılı içerisinde Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise bir milyonu aştı. Yalnızca geçen ay başından bu yana bölgede yerinden edilenlerin sayısı 215 bini buldu.
Malum olduğu üzere bu süreçte emperyalist güçlerin ikiyüzlü politikalarının bu savaşı derinleştirdiğini ve yaşanan acıların devam etmesine neden olduğunu biliyoruz. Özellikle Rusya’nın Ortadoğu’da nüfuzunu artırarak bu sürece dâhil olması, ABD ve AB’nin ikircikli tutumları, bölgeyi tamamen kaosa sürükledi. Bizler biliyoruz ki emperyalist güçlerin çıkarı için insanların ölmesi, acı çekmesi ve zayıf düşmesi hiç önemli değildir. Yeter ki devletlerinin çıkarı tehlikeye girmesin.
Diğer taraftan bölge devletlerinin sorunu çözme konusundaki kifayetsizliği, Müslümanların güçsüzlüğü ve parçalanmışlığı Suriye’de çözüm adına artık hiçbir umudu beslemiyor. Tarihin bir kez daha sayfalarına kaydettiği bu tablo utanç ve mahcubiyetten başka bir tanımı hak etmiyor. Maalesef bu tablo Müslümanların utancıdır. Bu tablo Müslümanların içine düştüğü zilletin ve mahcubiyetin fotoğrafıdır.
Burada özellikle ifade etmek istiyoruz ki, Esed zalimi ve onun kollayıcısı olan devletlerin şimdiye kadar yapılan toplantı, müzakere ve anlaşma prensiplerine hiçbir zaman sadık kalmadılar ve çatışmasızlık bölgelerinde dahi sivil katliamlara devam ettiler. Bu süreci takip eden bizler şuna şahit olduk ki; gerek Cenevre’de, gerek Astana’da, gerekse de Soçi’de yapılan görüşmelerden şimdiye kadar mazlum Suriye halkı lehine bir karar çıkmadı ve bundan sonraki görüşmelerden de mazlumlar adına bir sonuç çıkmayacaktır.
Çünkü iktidarı için milyonların katledilmesini göze alan gözü dönmüş bir diktatörün ve reel politikaya tapınan devletlerin merhamet namına vicdan namına bir kırıntıyı bile bünyelerinde taşımadıkları gün gibi aşikârdır. Onun için bizler asla bu katiller güruhuna inanmıyoruz ve bundan sonra da inanmayacağız.
Bununla birlikte savaşın başından beri Suriye’deki mazlumlara sahip çıkan Türkiye’nin düne kadar izlemiş olduğu olumlu politikalar ehli vicdan sahibi olan herkes tarafından görüldü ve desteklendi. Türkiye’nin bu tavrı devam ettiği müddetçe bizler tarafından da desteklenmeye devam edecektir. Umarız Türkiye mazlum kardeşlerine sırtını dönmez ve onları sahipsiz bırakmaz ve uluslararası arenada gücünü ortaya koyarak bu katliamlara engel olur. Çünkü bu Türkiye için insani bir sorumluluktur ve bu sorumluluktan kaçmamalıdır. İfade ettiğimiz bu sorumluluk gereği Türkiye derhal BM nezdinde harekete geçmeli ve bu katliamların son bulması için bütün gücünü ortaya koymalıdır.
Bugün yanı başımızdaki kardeşlerimize sahip çıkma günüdür. İdlib’te şu anda 4 milyona yakın insan yaşamaktadır. Zalim Esed’e teslim olmayı kabul etmeyen bu mazlum halk şu anda ağır bombardıman ve kitle imha silahlarıyla yok edilmek istenmektedir. Eğer gereken tepkiler verilmezse maalesef İdlib de diğer bölgeler gibi yıkıma uğrayacak ve ağır bir bilançoyla karşı karşıya kalacağız.
Suriye’nin diğer bölgelerinde yaşanan katliamların İdlib’te de yaşanmaması için bütün Müslümanlar topyekûn dayanışma sergilemeli ve zalimlere karşı sesini yükseltmelidir. Aksi takdirde mazlum bir halkın ölümüne seyirci kalmanın vebalini hiçbirimiz yüklenemeyiz.
Bu vesileyle burada toplanan ve hassasiyet gösteren bütün kardeşlerimize teşekkür ediyor ve şahitliklerinin Allah katında kabul olmasını diliyoruz.
ÖZGÜR-DER BATMAN ŞUBESİ
BATMAN DÜŞÜNCE VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU