Amerikan ordusunun Ocak-Mayıs 2010 arasında Kandahar'da işlenen cinayetlere dair geçen ekimde açtığı soruşturmanın belgeleri, Amerikan dergisi Rolling Stone'da yayımlandı.
Calvin Gibbs, Andrew Holmes, Michael Wagnon, Jeremy Morlock ve Adam Winfield adlı askerlerin, öldürdükleri sivillerle çektirdiği yüzlerce fotoğraf ve soruşturmada verdikleri ifadeler, 'Ölüm Timi'nin Afganistan'da herkesin bilgisi dahilinde, adeta dokunulmazlık altında hareket ettiğini ortaya koydu.
Rolling Stone, askerlerin 'hacı' diye adlandırdıkları Müslümanları öldürüp, cinayeti Taliban saldırısına uğradıkları için işlemiş gibi görünmek üzere masum sivillerin yanına silah yerleştirdiklerini yazdı.
Playboy karşılığı bomba
İfadelerde, Gibbs'in Amerikan ordusunun kayıtlarında bulunmayan silahlar karşılığında Afgan polisine Playboy dergileri verdiği bilgisi de yer aldı. Dergi, Gibbs'in hatıra olarak kestiği parmakları etrafında et kalmış halde mendiller içinde sakladığını, yaşananları üstlerine anlatacağını söyleyenleri ölümle tehdit ettiğini yazdı.
Saldırıyı klip yaptılar
'Ölüm Timi'nin, iki Afgan'ın hava saldırısı ile vuruldukları görüntüleri içeren 'Ölüm Bölgesi' adlı bir video bile hazırladığı ortaya çıktı. Klip, yol kenarına bomba döşedikleri tahmin edilen iki Afgan'ın görüntüleri ile başlıyor. Bu sırada Amerikan askerleri fonda, "Bugün Afgan olmak için en kötü gün. Ölecekler" diyor. Bombalama başladığı anda fonda Apocalyptica grubunun şarkısı çalıyor. 'Ölüm Timi'nin saçtığı dehşet, Justin Stoner adlı erin yediği dayaktan sonra her şeyi itiraf etmesiyle son buldu.
7 yılda tahliye olacak
Soruşturmanın ardından Morlock, geçen hafta askeri mahkemede Gibbs aleyhinde ifade vermeyi kabul ettiği için, müebbet hapis cezası yerine 24 yıl hapis cezası almış, avukatları askerin 7 yılda tahliye edilebileceğini açıklamıştı.
'Ölüm Timi'nin ilk kurbanı, hiçbir silah taşımadığı halde vurulan 15 yaşındaki Gül Mudin oldu. Çiftçilikle uğraşan Mudin, Gibbs ve ekibi 'Taliban avı' için köyünü bastığında, tarlada tek başına çalışmaktaydı.
15 Ocak 2010 sabahı La Muhammed Kalay köyüne gelen 3. Müfreze, geleneksel giysileri içinde, elektriksiz ve susuz çiftçilik yapmaya çalışan köylülerle karşılaştı. Diğer askerler köylülerle konuşurken, Gibbs ve arkadaşları gruptan ayrılarak öldürecek birini bulmak üzere tarlalara yöneldi.
'Öldüğünden emin olun'
Gözlerine kestirdikleri Mudin, tarlada çalışıyordu. Askerleri görünce onlara doğru yürümeye başladı. İşte tam o sırada Morlock ona doğru bir el bombası fırlattı. Morlock ve Holmes daha sonra Afgan çocuğa M4 karabina tüfekler ve makineli tüfeklerle ateş etti. Yanlarına gelen bir çavuş ne olduğunu sorduğunda Morlock'un cevabı hazırdı: Afgan çocuk kendilerine el bombasıyla saldırmak üzereydi ve canlarını kurtarmak için onu vurmak zorunda kalmışlardı...
Bu hikâyeye kimse inanmadı, hatta olay yerindeki en üst rütbeli asker olan Patrick Mitchell sonradan soruşturmada, "Taliban'ın gündüz vakti yanımıza kadar gelip el bombası atması garip gelmişti" dedi. Ancak o sırada, askerlere Mudin'e yardım gönderilmesi yerine 'öldüğünden emin olunması' emrini verdi.
Askerler etrafta kimsenin olmadığı bir sırada cesetle fotoğraf çektirerek kutlama yaptılar; Mudin'i saçından tutup çekiştirirken poz verdiler. İfade veren askerlerden biri ise Gibbs'in bu sırada havalara uçtuğunu, Afgan çocuğun serçe parmağını jiletle kesip fermuarlı bir çantaya koyduğunu anlattı.
Sağır adamı taradılar
'Ölüm timi', ilk cinayetten sadece iki hafta sonra sağır ya da zihinsel özürlü olduğu tahmin edilen silahsız bir adamı öldürdü ve kafatasından bir parçayı da hatıra olarak sakladı. Cinayet şöyle gerçekleşti: Birlik anayolda ilerlerken, termal kamerada bir insan kafası tespit etti. Taliban'ın geceleri çalıştığını bilen askerler, araçlarını adama 90 metre kala durdurdu.
Üzerinde silah olduğundan şüphelenen askerler tişörtünü kaldırmasını istediler. Adam, çağrıları dikkate almadan ileri geri hareket etmeye başladı. Bunun üzerine başta Gibbs olmak üzere en az beş kişi adama ateş açtı. Adam yere yığıldıkan sonra silahsız olduğu anlaşıldı.
Askeri soruşturmada ise olaya tanık olan birçok asker adamın sağır ya da zihinsel özürlü olduğunu söyledi. Bu arada kafatasının büyük bir kısmı yoktu...
Kafatasını sakladılar
Michael Wagnon adlı asker, kafatasından bir parça aldı ve hatıra olarak sakladı... Bu ikinci cinayet de, Gibbs'in tankta sakladığı kutudan çıkarıp olay yerine bırakılmasını sağladığı bir kalaşnikof şarjörü ile haklı çıkarılmaya çalışıldı.
Yaşlı imamı katlettiler
Winfield soruşturmada olayı anlatırken sakallı adam için "Dost canlısı görünüyordu. Bize karşı düşmanlığı yok gibiydi" dedi. Ama "Bu adamı yere indirmek istemez misiniz?" diye bağıran Gibbs, onu yakındaki bir hendeğe götürerek yere çökmeye zorladı. Gibbs, "Hadi dostum, indir şu adamı, öldür şunu" diye bağırarak el bombasını sakallı adama doğru fırlattı. Bomba patlarken Morlock ve Winfield da ateş açmaya başladı. Yerde yatan adamın iki ayağı da kopmuştu. Gibbs adamın kafasına iki el ateş açarak çene kemiğini parçaladı. Sonra da bir makas çıkararak sol serçe parmağını kesti ve sakladı. Bir dişini de söküp Winfield'a verdi. Öldürülen adam Molla Allah Dad adında barışçıl bir din adamıydı.
Hamid Karzai bile haberdarmış
İfadelerde, cinayetlerin Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'den bazı askerlerin ailelerine dek sayısız insan tarafından bilindiği ortaya çıktı. Öyle ki, Karzai'nin yanı sıra Rolling Stone'la yaptığı bir söyleşide Obama yönetimini eleştirdiği için kovulan eski Afganistan komutanı General Stanley McChrystal'a brifing verilmiş. Pentagon da fotoğrafları yok etmek için elinden geleni yapmış. Zira askerler fotoğrafları tanıdıklarına e-posta ile göndermiş. ABD ordusunun Kriminal Soruşturma Komutası ise askerlerin ABD'deki ailelerinin evlerine ajan gönderip fotoğraflara dair kanıtları yok etti.
Şeker dağıtarak tuzak kuracaklardı
Sarah Palin'in oğluyla arkadaş
Geçen hafta mahkemeyle anlaştığı için müebbet hapis yerine 24 yıl hapis cezası alan Jeremy Morlock, Afganistan'ın dışında Irak'ta da görev yaptı. Alaskalı olan Morlock, Amerikalı Cumhuriyetçi lider Sarah Palin'in çocukları Bristol'la yakın arkadaştı ve oğlu Track'le birlikte de hockey oynuyordu. Orduya girmeden önce de başı beladan kurtulmayan Morlock'un sürekli sarhoş olup kavgaya karıştığı, ehliyetsiz araba kullandığı ve ciddi bir araba kazası yapıp kaçtığı biliniyor. Ayrıca Afganistan'a gelmeden bir ay önce karısının üzerinde sigara sürdürmekle suçlanmıştı.
Milliyet Gazetesi