Financial Times, davayla ilgili haberinde "özeleştiride" bulunarak, Mübarek rejiminin 30 yıl boyunca yaptığı ihlalleri görmezden gelen Batılı hükümetlerin, eski müttefiklerinin yargılandığını görmekten rahatsızlık duyabileceğini belirtti. Batılı devletlerin Mübarek'e suç ortaklığı yaptığını fark etmeleri gerektiğine de vurgu yapılan haberde, bu davanın Mısır'ın demokrasi yolunda yapması gereken reformları "gölgelememesi" uyarısında bulunuluyor.
Times yazarı Martin Fletcher konuyla ilgili yaptığı analiz-haberinde, bu davanın sadece Mısır değil, tüm bölge coğrafyası için hayati önem taşıdığına vurgu yapıyor. Saddam Hüseyin'in ABD tarafından, Tunus lideri Bin Ali'nin ise gıyaben yargılandığını hatırlatan Fletcher, yakın tarihte ilk kez kendi halkı tarafından devrilen bir liderin yine kendi halkı önünde yargılandığına dikkat çekiyor. Times yazarı, davanın bölgedeki Suriye, Libya ve Yemen gibi ülkelerdeki diktatörlüklere de bir uyarı niteliğinde olduğunu, ancak Kaddafi ve Beşar Esad'ın "kafes içinde halkı önünde yargılanmamak" için sonuna kadar mücadele edebileceğini iddia ediyor.
Guardian ise sözlerini tutarak Mübarek'i sanık sandalyesine çıkartan Mısırlı generallerin halkın gözünde daha popüler hale gelebileceğini, ancak devrik liderin mahkemede ne söyleyeceği konusunda endişeli olduklarını söylüyor. Georgetown Üniversitesi'nde uzmanı Samer Shahata gazeteye verdiği demecinde, Mübarek'in köşeye sıkışması halinde askeri konsey içindeki yolsuzluklardan bahsedebileceğini, hatta Mareşal Tantavi'yi zor durumda bırakacak açıklamalar yapabileceğini ifade ediyor.
(CİHAN)