Kendi partisine oy vermeyen bir siyasi parti genel başkanı düşünebiliyor musunuz?
Siz düşünseniz de, düşünemeseniz de, öyle bir adam var!
Ve o adam dün diyordu ki; “Türkiye bu iktidar döneminde giderek bir Ortadoğu devleti haline gelmiştir. Batı devleti olmaktan çıkmıştır!”
Bugün Türkiye’nin “Ortadoğu devleti” konumunda olup olmadığını, Ortadoğu devleti diye küçümsenmek istenenlerin birçoğunun bizden kat kat fazla refah içinde yaşadığı tartışmalarını sonraya bırakıp, “Batı devleti olmaktan çıkma”yı masaya yatıralım..
Evet; Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un cümlesinde geçen Türkiye’nin “Batı devleti olmaktan çıktığı” tesbitini masaya yatırıp, “Biz ne imişiz de haberimiz yokmuş” penceresinden olaya yaklaşalım!
Hemen söyleyeyim, Türkiye’nin “Batı devleti olma”sı yönünde bir kompleksim yok. Batı devletlerini, ulaşılmaz ileri ülkeler olarak görme önyargım hiç yok.
Ama Cindoruk’un kafasında, böyle bir eziklik olduğu tartışmasız.
Bu eziklik sebebi ile o benzetmeyi yapıyor zaten...
Yapıyor da, “Dün yönetimde olan” bir siyasetçi olarak, ne kadar doğru bir tesbitte bulunuyor, buyurun ona bir bakalım..
Dünkü Türkiye’nin görüntüsü ne idi?
Cindoruk’un da aktif olarak TBMM içinde olduğu, hükümette etkin olduğu dönemde, Türkiye’nin fotoğrafı nasıldı?
Nasıldı ki, o zaman “Batı devleti” imişiz?
Benim baktığım fotoğrafta şunlar var..
11 milletvekiline sahip Hüsamettin Cindoruk başkanlığındaki bir siyasi parti, ucuz pazarlıklarla, hükümette 9 bakanlık elde ediyor!
“Yuh..” mu dersiniz, “Afrika ülkelerinde bile böyle rezalet görülmemiştir..” mi dersiniz bilemem.
Ama 100 milletvekili olan, 120 milletvekili olan siyasi partiler, 11 milletvekili olan bir siyasi partinin önünde diz çökmüşler, “Dile ne dilersen” diyorlarsa, “Batı devleti” değil, bence olsa olsa “Afrika devleti” olunur!
Değil mi Cindoruk amca?
Hani bu 11 milletvekiline sahip parti, seçime girip de alnının teri ile o milletvekilliklerini kazanmış olsalar, haydi yine bir derece diyeceğim!
Bu adamlar, zaten iktidar ortağı olan 130 milletvekiline sahip DYP’den ayrılan 11 kafadar..
11 kafadar, kendi partilerinden ayrılıp, başka partilerle işbirliği yapıyor. Sonra da ayrıldığı siyasi partinin 130 milletvekili ile koalisyon ortaklığı döneminde kazandığı bakanlık sayısı kadar bakanlık elde ederek, hükümete ortak oluyor!
İşte batı devleti, böyle olunuyor demek ki!
Ülkeyi önce kaosa itip, bir bardak suda fırtına kopartıp, askerlerle darbe işbirliğine girerek partinizi terkedeceksiniz.. Sonra da 11 milletvekilli partiye, 9 bakanlık verilmesini sağlayacak şantajda bulunacaksınız. Böylece “Batı devleti” olacaksınız!
Güleyim bari!..
“Bakan sayısını ne yapacaksın, sen icraata bak” diyebilir Cindoruk amca..
Öyle ise, haydi buyurun bakalım..
O iktidarın ilk icraatı, 8 yıllık kesintisiz eğitim idi!
Batı devletlerinde, kesintisiz eğitim yerine, kesintili zorunlu eğitim sistemi geçerli iken, onlar bize zorla “kesintisiz eğitim”i dayattılar.
Şimdi de hiç utanmadan, o tarihleri, “Batı Devleti” olarak tanıtıyorlar bize..
Cindoruk’un “Batı devleti” olarak takdim ettiği dönemde başka neler vardı?..
İmam Hatip Liselerine,İlahiyat Fakültelerine kadar inen başörtüsü yasağı vardı!
Okulların önü polislerle çevrilmiş, bir gün şu okulda, diğer gün bu okulda; 14-15 yaşındaki öğrenciler, karakollara götürülüp ifadeleri alınıyordu.
Ne için?
Başörtüsü yasağına uymadıkları için.. Yasak kapsamında okula alınmayan öğrenci arkadaşlarına destek verdikleri için!..
Öyle değil mi Sayın Cindoruk?
Yalan mı bu olaylar?
Yalan mı bu zulümler?
Ve daha önemlisi, söyler misiniz; o gün hangi Batı ülkesinde böyle bir rezalet vardı.. Veya bugün var?..
Hangi Batı ülkesinde, dinî okullarda şu veya bu kıyafet dayatması vardı ki; sizin iktidarınızdaki Türkiye’de, o icraata imza attınız?..
Bir tane örnek gösterir misin bize?!
Tamam anladık, soyadın “Cin” ile başlıyor.. Başlıyor da, bu kadar cinlik de biraz fazla değil mi?
Sen iktidarda olduğun dönemde, % 70’lerde seyreden enflasyonu, en düşük olarak % 40’lara zar zor indirebilmiş iken, şimdi % 6’larda seyreden enflasyonun olduğu Türkiye’yi, “Batılı devlet olmaktan çıkmış” olarak yorumluyorsun öyle mi?..
Haydi oradan be!
Sen ne cinsin, ne de peri! Olsa olsa; devri kapanmış bir tilkisin sen.. Hepsi, hepsi o işte!
VAKİT