HAKSÖZ HABER
ABD Kongresi’ne yönelik Trump taraftarlarının gerçekleştirdiği baskın hem komik hem tajikomik hem de ürkütücü görüntüler ortaya çıkarttı. Yaşanan kargaşada 4 kişi öldü. Olayın sonunda geriye harap olmuş bir seçiciler kurulu ve Amerikan ‘demokrasisi’ kaldı.
Baskını gerçekleştiren grupların içindeki bazı kimselerin giysileri ile verdikleri mesajlar ise Batı dünyasında ırkçılığın her an ortaya çıkmaya hazır bir gerçeklik olduğunu gösteriyor. Yeryüzünde anti-semitizm açıktan yapılması en zor olan ırkçılık türü. İsrail’in askeri ve diplomatik gücü Yahudi karşıtı söylemlerin üstü örtülü bir şekilde gerçekleştirilmesine sebep oluyor.
Trump’ın İsrail ile olan koşulsuz ilişkileri dikkate alındığında destekçilerinin anti-semitik olması ise işi hepten içinden çıkılmaz hale getiriyor. Batı açısından Yahudilikle kurduğu ilişki çok sorunlu bir zeminden neşet ediyor. Hıristiyan dünya için Yahudi, God Killer/Jewish deicide (Tanrı katili/Yahudi cinayeti) şeklinde ötekileştirilen bir toplumsal/dini kesim olarak tebarüz ediyor. Ancak Yahudi holokostunu, Hıristiyanlığın Aryan ırkını geri bırakan bir inanış olduğunu düşünen Nazilerin gerçekleştirdiğini belirtmek gerek. Yani Yahudi soykırımının dini değil seküler bir zeminden kaynaklandığı söylenebilir. Tabi ki Batı teolojisi ve felsefesi de bu duruma elverişli bir ortam sağlıyordu.
Netice itibariyle Yahudilerin yaşadıkları soykırım üstü örtülmesi mümkün olmayan insanlık tarihinin en feci olaylarından birisidir. Soykırıma maruz kalan Yahudilerin torunları tarafından büyük oranda desteklenen Siyonist rejimin bugün Müslümanlara yönelik katliamları kadar feci…
ABD Kongre baskınında bazı göstericilerin giydikleri giysiler tepkinin mahiyeti hakkında da önemli hususları deşifre ediyor. “6MWE” yazılı tişörtlerde “6 million wasn’t enough” yani “6 milyon Yahudi yetmez” şeklinde ırkçı-faşist söylemler dile getiriliyor. Yine aynı şekilde Yahudi soykırımının sembol mekanlarından Auschwitz-Birkenau toplama kampını hatırlatan “Camp Auschwitz” yazılı tişörtlerde aynı meşum ideolojinin yansımalarını taşıyor. Siyahilere dönük kölelik yasası taraftarlarının bayrağı olan Güney/Konfederasyon bayrağı da aynı şekilde göstericilerin elinde övünçle(!) sallanırken görülüyor.
Bu durumun sadece siyasi toplumsal grupla sınırlı olmadığını söylemek gerek. Yani olay sadece Cumhuriyetçilerle sınırlandırılamaz. Görünürlüğü veya niceliği değişmekle birlikte Batı’da ırkçı-İslam düşmanı politikaların da artışta olduğu artık malumun ilamı. Bu duruma karşı ne yapılması gerektiğini ise önce Batılıların düşünmesi gerekiyor. Bunca yıllık zulüm ve işgal politikalarının insanlığa yaşattığı acılardan Batılıların ders çıkarması gerekirken ırkçıların, Kongre binasını basacak kadar toplumsal meşruiyete ve güce ulaştıklarını görmek gerçekten düşündürücü!