Recep Ardoğan’ın Analizi:
Son yüzyıllarda Batı, bilim, düşünce ve siyaset alanında belli bir güce sahiptir. Bu gücü de kendini başka ülkelere aşılamak ve farklı toplumlara egemenlik kurmak için kullanmaktadır.
Batının bu yönde kullandığı kavramlardan biri de “evrensellik”tir. Batı, yüzyıllar boyu kendinden başkasını tanımak istememiştir. Kendini insanlığın ve medeniyetin asıl temsilcisi olarak görmüştür. Bu ego-merkezli yaklaşım ona “evrensel” olduğunu iddia etme cüreti vermiştir.
1. Batı hritisyanlığının adı olarak evrensel
Batının evrensellik iddiası, Hristiyan inancıyla dogmatikleşmiş bir iddiadır. Bu dogmatikleşmenin temelinde de kilisenin temsil ettiği “zorunlu hakikat” anlayışı vardır. Bu anlayışa göre, kilise, hakikati temsil etmektedir. İnsanların kurtuluşu için bu hakikate aşılanmaları gerekir. Bu nedenle, onları zorla hristiyanlaştırmak, insanlar için en doğrusudur. Dolayısıyla, kutsal ruhun gözetimindeki kilisenin dogmaları, baskı, zorlama ve şiddet yoluyla da olsa insanlara kabul ettirilmesi gereken evrensel bir hakikatlerdir. Bu dogmatik temel üzerinde, Avrupa, tarih boyunca, hakikat kavramını, hak kavramına zıt olarak kullanmıştır. Hakikati elinde bulundurduğu iddiasıyla, başka kıtaların, toplumların ve kültürlerini haklarını yok sayma yoluna gitmiştir. Batı, ancak hakikatin izafî olduğu, bilinemez olduğunu kabul ederek hak ve özgürlük kavramlarına yer açmıştır. Çünkü onun tarih boyunca benimsediği hakikat anlayışı, farklı olana yer açmaz.