“Batı Türkiye'yi Demokratikleştirebilir mi?”

Ceren Kenar yazısında, “Batı içinde bulunduğumuz zaman diliminde Türkiye'yi demokratikleştirebilir mi?” sorusunu soruyor ve verdiği örneklerle konuyu irdeliyor.

Batı Türkiye'yi Demokratikleştirebilir mi?

Ceren Kenar / Türkiye

Bu soruya mutlak bir evet veya hayır cevabı vermek mümkün değil. Reelpolitik kaygılar Batı'nın Türkiye politikasını belirlerken, Batı'nın çıkarı zaman zaman Türkiye'de demokratikleşmeye katkı sunacak politikalardan geçti. Diğer zamanlar ise aksine Türkiye'de otoriter politikaların sağlayacağı “istikrar” ortamından.

Örnek vermek gerekirse:

Türkiye'de çok partili hayata geçiş için bastıran Batı, Cumhuriyet tarihinde demokrasiye karşı işlenmiş en büyük günahlardan biri olan 1960 darbesini destekledi. 1980 darbesi sonrası oluşan baskı rejimine meşruiyet sağlayan da Batı oldu, 1990'ların sonu-2000'lerin başında Türkiye'nin demokratikleşmesi yönünde reformlar konusunda ısrarcı olan da.

O zaman başlıktaki soruyu geniş zamandan ziyade belli bir an için sormakta fayda var. Batı içinde bulunduğumuz zaman diliminde Türkiye'yi demokratikleştirebilir mi?

Avrupa Birliği ve ABD'nin Türkiye ve bölge politikaları Türkiye'nin demokratikleşmesi taraftarı olanların elini güçlendirebilir mi?

Bu soruya olumlu cevap vermek mevcut durumda zor görünüyor.

Zira;

1- Batı herhangi bir demokratikleşme tartışmasında ahlaki ve ideolojik üstünlüğü kaybetmiş durumda. Özellikle bu tartışma Orta Doğu'ya ve İslam coğrafyasına yönelikse.

Avrupa'da aşırı sağın yükselişi alarm verici bir durumda.

Sadece son birkaç ayda gerçekleşenlere bakmak kafi: İsviçre'de el sıkışmayı reddeden Müslümanların cezalandırılması, Avusturya'da aşırı sağcı Norbert Hofer'in Cumhurbaşkanı seçilmesi, Fransa'da aylardır devam eden olağanüstü hâl düzeni. Ve elbette tüm Avrupa'da ortak mülteci ve göçmen düşmanlığı.

ABD'de de durumun farklı olduğunu söylemek mümkün değil. Trump'ın ırkçı söylemleri malum. Lakin belki de daha vahimi değişim söylemi ile iktidara gelmiş Obama'nın bölgede Sünnilere yönelik etnik temizliğe verdiği örtük destek.

Böylesi bir atmosferde Batı'dan bölge ülkelerine yönelik gelen insan hakları eleştirilerinin bölge kamuoyunda olumlu veya samimi karşılanması mümkün mü?

2- Batı'nın mevcut Orta Doğu politikası bir demokratikleşme gündemi taşımıyor. Suriye ve Mısır politikaları ortada. Türkiye konusunda da Batı'nın liberal argümanları gayrı-liberal bir amaç için kullandığını görmek mümkün.

Türkiye'nin bölge siyasetine yönelik eleştirilerini itibarsızlaştırmak için yoğun bir anti-Türkiye kampanyası çok farklı siyasi grupların gündeminde. Sağ ve sol, mesele Türkiye olunca neredeyse bir ittifak hâlinde.

Oysa ki bu durumun ne Batı'ya ne de Türkiye'ye bir yararı var. Türkiye'de Batı karşıtlığının, Batı'da ise Türkiye karşıtlığının artması bu iki coğrafyada demokratikleşmeye hizmet etmiyor.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!