Batı Şeria'daki Filistinliler "gece karmaşası" fikrini Gazzelilerden aldı. Gazze halkı, İsrail'e ve uyguladığı ablukaya karşı başlattığı ve yaklaşık 1 buçuk yıl süren protestolarından birine "gece karmaşası" adını vermişti.
Beyta kasabası ahalisi de yerleşimcileri rahatsız etmek, onları gitmeye zorlamak ve yeni karakolu tahliye etmek amacıyla Gazze'den tevarüs edilen bu protesto biçimiyle direnişe ve topraklarını korumaya devam ediyor.
İsrailli yerleşimciler, "Avitar" yerleşim karakolunu, Batı Şeria ve Kudüs'te büyük tepkilere ve protestolara neden olan İsrail'in geçen mayıs ayında Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırıları sırasında inşa etti.
Barışçıl gösterilere şiddetle karşılık veriliyor
Faaliyetler tamamen barışçıl olmasına rağmen, Filistinliler İsrail ordusunun kurşunlarına maruz kalarak ya yaralanıyor ya hayatlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya bulunuyor ya da tutuklanıyor.
AA'ya konuşan Filistinli gençler, yerleşim karakolunun çevresi ne kadar sakin görünse de karakolun İsrail askerleri tarafından büyük bir titizlikle korunduğunu söyleyerek, askerlerin karakolun çevresine konuşlandığını ve kendilerini gözetlediğini ifade etti.
Son haftalarda 4'ü Beyta beldesinde olmak üzere 5 Filistinli İsrail askerlerinin silahlarından çıkan gerçek mermilerle hayatını kaybetti.
Yapılan tüm baskılara rağmen, Filistinli gençler yerleşim karakolu bölgeden kaldırılana kadar direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Filistinli gençler gece vakti geldiğinde, Beyta'nın en yüksek tepeleri arasındaki zeytin ağaçları arasında da İsrail ve yerleşim birimi karşıtı sloganlar atarak marşlar okuyor.
Ertelenmiş hayaller
AA muhabirine konuşan protestocu gençler mücadelelerini anlattı. 18 yaşının altındaki aktivistlerden biri şu ifadeleri kullandı:
"Bütün hayallerimi ve tutkularımı erteledim. Şu anda tek amacım yerleşimcileri dağdan çıkarmak."
Protestolarda Ebu Yusuf takma ismini kullanan Filistinli genç ise, "Gösterilere devam edeceğiz. Yerleşimcilerin gitmesinden başka bir çözüm yok." şeklinde konuştu.
İsrail askerlerinin ailesine ve kendisine zarar vermesi kaygısıyla tespit edilmemek için yüzünü kapatan Ebu Yusuf, "Dumanları rüzgarla yerleşim karakoluna doğru uçsun diye lastikleri ateşe verdik, topraklarımızı istila etmelerinin keyfini onlara sürdürmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Protesto gösterilerini düzenleyen gençler hayatlarını bu meseleye adamış durumda. Gündüz vakti İsrail askerleriyle karşı karşıya gelirken havanın kararmasıyla beraber de "gece kargaşasını" başlatıyor.
Muhammed Azzam takma isimli 20'li yaşlarındaki Filistinli genç katıldığı faaliyetler sırasında, "Sonumu bilmeden evimden çıkıyorum. İsrail askerlerinin kurşunuyla yaralanabilir hatta şehit olabilirim ama bununla beraber korkmuyorum. Yerleşimcileri kovmak ve halk direnişinin devamı ve yerleşimcileri kovmak şu an en önemli şey." dedi.
Yerleşim karakolu orada durduğu sürece Filistinlilere de yerleşimcilere de rahat olmayacağını Sabih dağını özgürleştirmek için var güçleriyle gayret etmeye devam edeceklerini belirten Azzam, "Bizim ne hırsımız ne de hayalimiz var... Hürriyet, güvenlik ve huzur içinde yaşayana kadar her şeyi erteledik." diye konuştu.
Belde sakinlerinden Amir Hamayil de, "Elimizde İsrail askerlerine direnmek için taştan başka bir araç yok. Bazen havai fişek atıyor, lastik yakıyor ve borazanla ses çıkarıyoruz. Beyta'da çocuklar gençler ve yaşlılar herkes tek bir vücut gibi." ifadelerini kullandı.
Direnişte yaşlıların da payı var
Gençlerle beraber "gece karmaşası" protestolarına her gün katılan 61 yaşındaki Munir Hadir, yaşı sebebiyle İsrail'e direnişte gençler gibi olamadığını ama gençleri İsrail askerlerine karşı uyarma rolünü üstlendiğini söyledi.
"Uyumamız mümkün değil, karakolun varlığının devam etmesiyle hayatımız alt üst olacak." diye konuşan Hadir, mücadeleye devam edeceklerini ve yürüyüşlerin durmayacağını belirtti.
Yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ayrım Duvarı
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 500 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
Filistin'de 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası'nın (2. İntifada) ardından İsrail yönetimi, 2002'de "güvenlik" gerekçesiyle Batı Şeria ile İsrail arasına "Ayrım Duvarı" inşasına başlamıştı. Ayrım Duvarı nedeniyle Batı Şeria'daki 3 milyona yakın Filistinli, işgal altındaki Doğu Kudüs ve İsrail'e geçemiyor.
Ayrım Duvarı ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri inşasına karşı her hafta cuma günü düzenlenen protestolara, İsrail askerleri gerçek ve plastik merminin yanı sıra göz yaşartıcı gaz ve bazen tazyikli pis suyla müdahale ediyor.