HAKSÖZ HABER
PKK enteresan bir şekilde bazı çevrelerde dokunulmazlığı olan bir örgüt. Sol-sosyalistler ideolojik olarak aynı yerde durdukları için onların nezdinde PKK’nın karşılığı anlaşılabilirken(!) Öcalan’ın yıllar önce yakalandığı tarihte katliam yapan örgütün Batı medyasında da ciddi bir dokunulmazlığı söz konusu.
Batı dünyası ile PKK’nın son süreçteki yakınlaşması aslına bakılırsa IŞİD’in ortaya çıkışı ile yaşandı. Bundan evvel de Batının PKK ile doğrudan bir sorunu olmasa da daha mesafeli bir ilişkiden bahsetmek mümkündü. Az evvel zikredilen süreçten sonra ise PKK, Batı için ‘seküler özgürlük savaşçısı’ haline geldi.
PKK’nın hiçbir şekilde ‘özgürlük’ savaşı verdiği falan söylenemez. Zira artık Kürt halkının yaşadığı sorunlar belirli oranda devam etse dahi Türkiye’deki ortam ciddi anlamda değişti. Çözüm sürecindeki tavrı ile çözümü istemediğini de gösteren PKK, Türkiye’deki tüm meşruiyetini yitirince geriye Batı kaldı. Bu süreçte Suriye’de yaşanan gelişmeleri kendisi lehine başarılı bir şekilde kullanan örgüt onca zulüm ve katliam gerçekleştirmesine rağmen hep ‘IŞİD kartını’ kullanarak işin içinden sıyrıldı. Türkiye’nin de dahil olduğu bu problemli ‘IŞİD korkusu’ propagandası da PKK’nın ekmeğine yağ sürdü denilebilir. Bütün bir dünya IŞİD ile savaşırken PKK ise kendi kanton bölgelerini inşa etti. IŞİD’in vahşetlerini var olan medya gücü ile sekiz on katı gibi gösteren örgüt kısaca kendisini iyi pazarladı.
Tüm bu yaşananların ardından bugünkü vasata gelmiş bulunmaktayız. PKK’nın Batıdaki kredisi oldukça fazla. Buna karşı medya araçlarıyla mücadele edilmesi gerekiyor. Ancak Türkiye’de böyle ‘akıllı’ bir medyanın varlığından söz etmek ise güç. Haklı olsa bile haksız duruma düşen Türkiye’nin artık adımlarını çok dikkatli atması gerekiyor. HDP çizgisinin Gara katliamı hakkında yaptığı açıklamaya bakılırsa muarızların üste çıkmayı nasıl başardıkları görülecektir. Katliamın sorumlusundan hesap soramayan HDP sorumluluğu ise utanmadan hükümete atabiliyor!
Batı medyası ise PKK katliamları karşısından kör, sağır ve dilsizi oynuyor. BBC vb. yayın organlarının haberlerinde HDP’nin yaklaşımı paylaşılırken yaşananların esas sorumlusu bir şekilde muğlak hale getiriliyor. PKK’nın haber ajansı olan Fırat Haber Ajansı’ndan yapılan aktarmalarda katledilen kişilerden ikisinin MİT mensubu olduğu iddiası bile getirilmiş. Sanki bir iddiadan ziyade temenni durumu var!
DW hemen AB ve ABD’den yapılan ‘kınama’ açıklamalarını haber yaparken kendisi ise oldukça nötr bir şekilde olaya yaklaşıyor. BBC benzeri bir üslupla aktardığı haberlerde katliamını kimin gerçekleştirdiğini anlamak bile zor! Bilindiği üzere ABD tarafından yapılan açıklamada “Türk vatandaşlarının terör örgütü PKK'nın elinde öldüğü haberleri doğruysa” şeklinde bir şerh düşülerek konu bağlamından saptırılmaya çalışılmıştı.
Özetle sanki PKK böyle bir katliam gerçekleştirmesi mümkün olmayan bir örgütmüş gibi kamuoyu oluşturmaya çalışan Batı dünyası bu olayda sahtekarlığını bir kere daha gösterdi.