Amerikalı ve İngiliz bazı akademisyenler, sosyal medyaya yönelik kısıtlamalar gündeme geldiğinde Batı'nın, ülkesine göre davranarak çifte standart uyguladığını söyledi.
Paris’teki mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik saldırının ardından İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, terörle mücadele kapsamında Whatsapp, Snapchat ve iMessage’ın da aralarında bulunduğu mesajlaşma programlarını yasaklamak istediğini açıklaması, sosyal medya kullanımında ifade özgürlüğünü kısıtlamaktan ziyade terörle mücadele çerçevesinde görülmesi, özgürlükler konusunda Batılı ülkelerin bakış açısında çifte standart olup olmadığı sorularını ortaya çıkardı.
"Batılı liderler yapınca 'medeni dünyanın' savunulması oluyor"
California Berkeley Üniversitesi’nde islamofobi üzerine araştırmalar yapan Dr. Hatem Bazian, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı'nın bu tutumunun "kesinlikle çifte standart" olduğunu söyledi.
Müslümanların "ötekileştirilmesinde limit olmadığını" ifade eden Bazian, "Bu kesinlikle çifte standart. Batılı liderlerin yaptıkları 'medeni dünyanın' savunulması şeklinde tanımlanırken, Müslüman liderlerin eylemleri despotluk ve (onların bakış açısından) Müslüman olmalarına uygun olarak tarih dışı eğilimler olarak görülüyor" diye konuştu.
Özgürlük kavramının Batılı politikacıların gündeminde bir söylem türü olarak yer aldığını ve bu kavramın ancak Batılılar tarafından kullanıldığında anlamlı hale getirildiğini belirten Bazian, "Buradaki sorun Twitter veya Whatsapp’ın kapatılması değil, önemli olan bunun kimin tarafından yapıldığıdır" dedi.
"Erdoğan yaptığında despotluk oluyor"
İngiltere’deki Leeds Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selman Sayyid de bu durumu, Batı'nın "dışlamacılığı" ve "Avrupamerkezciliğin" bir başka örneği olarak nitelendirdi. Sayyid, "Bazı insanlar, Batılı hükümetlerin iletişim kanallarını kısıtlamasını demokratik olarak görürken, Erdoğan yaptığında bunun despotluk olduğu sonucuna ulaşıyor” diyerek Batı'nın bu tür konulardaki çelişkili yaklaşımlarına dikkati çekti.
Türkiye'de, mahkemelerin "kişilik hakları ve özel hayatın gizliliğinin ihlali" kararları doğrultusunda Twitter'a, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın "bazı içeriklerin ulusal güvenliğe birinci derece tehdit oluşturduğu yönündeki" kararıyla da Youtube’a erişimin bir süre engellenmesi, ABD ve Avrupalı ülkelerin tepkisini çekmiş, Twitter da Türkiye’nin başvurusuna rağmen bu paylaşımları yapan hesapların kapatılmasını reddetmişti.
Ancak ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) resmi Twitter ve YouTube hesaplarının IŞİD tarafından hacklenmesinden birkaç saat sonra Twitter, ilgili hesabı askıya almıştı. Cameron'ın da mesajlaşma programlarını yasaklamak istediğini açıklaması, terörle mücadele çerçevesinde değerlendirilmişti.