Fatih Demir/HAKSÖZ HABER
Fransız yasama meclisi, spor federasyonları tarafından düzenlenen etkinliklere ve yarışmalara katılırken "göze çarpan dini semboller takmanın yasak olduğunu" belirten bir karar aldı.
Emmanuel Macron'un ‘dönüm noktası projeleri’ olarak adlandırılan ve seçimlere dönük hamleler olarak da görülen İslam karşıtı çalışmalar hızlandı.
Başörtüsü yasağı oylamasındaki amaç için de Fransız yasa koyucular, Fransa'yı "radikal İslamcılardan" korumak ve "Fransız değerlerine saygıyı" teşvik etmek gibi gerekçeler sundu.
Camilerin, okulların ve spor kulüplerinin denetimini güçlendiren yasalar çıkaran hükümet, ülkedeki farklı ve güçlü bir dini yapı olan İslam’a karşı adeta bir hayatta kalma savaşı verdiğini düşünüyor.
İlginç bir şekilde “eşitlik ve haklar gibi putlarını yiyen Fransız senatörler” yeni yasaklama yasaları için şöyle bir söylem üretiyor: ‘Her vatandaşın dinini yaşamakta özgür olduğunu biliyoruz ancak birilerinin farklılıklarını öne sürmekten kaçınması gerekiyor.’
Senatörlerin oyladığı değişiklik için, ‘dini sembollerin giyilmesi konusunda yasal bir belirsizlik var ve devletin kuralları net bir şekilde tanımlaması gerekiyor’ deniliyor. "Başörtüsü takmak açıkça yasak değilse de belirli dini işaretleri teşvik eden toplulukların olduğu spor kulüplerinin ortaya çıktığını görebiliriz." iddiasında bulunuldu.
Yani bir Müslüman oyuncu gol attığında secdeye varıyorsa bu bir sorun olarak görülüyor. Veya başörtülü sporcular müsabakalarda yer alıyor ve kendilerini bu şekilde ifade ederek şampanyalı kutlamalara katılmıyorsa Fransız laikliği için bir sorun teşkil ediyor.
Fransa Futbol Federasyonu da resmi maçlarda ve düzenlediği müsabakalarda kadınların başörtüsü takmasını zaten yasaklıyordu. Yani Fransa’da seçimlere dönük Müslümanlar üzerinden “cadı avı” yapılırken, her şey demokrasi için yapılmış oluyor!
Sağcı bir grup tarafından önerilen yasa değişikliği 143’e 160 oyla kabul edildi. Özetle Fransız laikliğinde demokrasi, Müslümanların aleyhine çalışıyor.