Başörtüsü sorunu bugün başlamadı. Bugün de bitmeyecek..
CHP yeni bir taktik deniyor. Üniversitede başörtüsü mücadelesini kaybettiler. Şimdiki hedefleri, “Üniversitede serbest bırakalım, ama ilk ve orta öğrenimde yasak olsun, kamu görevlileri de başörtüsü takmasınlar. Ona yasak getirelim.”
Yani CHP kafası, özgürlükten yana bir kafa değil. %100 yasaktan %66’ya gerileyerek orada bir yasak hattı oluşturmaya çalışıyor..
Bu asla kabul edilemez. Bana göre, bu konu yasa ya da anayasa konusu, yönetmelik konusu değildir ve olamaz.. Bu konu devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temeli ile ilgili bir konudur. Herkes inandığı gibi yaşar ve düşündüğünü özgürce ifade eder..
CHP gölge etmesin başka bir ihsan istemeyiz..
Bu konunun gündemde kalmasının tek faydası var, o da kimin özgürlüklerden yana, kimin özgürlüklere karşı olduğunun anlaşılması açısından bu süreç bir turnosol kağıdı görevi görüyor. Bu tartışmalar CHP’yi tüketiyor..
Geçen gün yazar bir hanım, “hafız babasından söz etmeye utandığını, annesinin başının örtülü olduğunu söyleyemediğini” anlatıyordu. Ama artık bunu söylerken, bu durumdan utanmaktan utandığını söylüyor..
Zaten Müslüman bir ülkede bundan daha tabii ne olabilir ki..
Ama rejim baskısı ile insanlar kendi inanç, tarih ve geleneklerini inkâr ettiler ve ondan utandırıldılar.. Şimdi bu kara bulutlar yavaş yavaş dağılmaya başladı.
Sözünü ettiğim kişi Adalet Ağaoğlu.. Şu sözler ona ait: “Geçmişte babam hafızdı demeye utanırdım diyen Ağaoğlu: Elinde tespih olanı küçümsüyordum. Cumhuriyetin ilk kuşağı olarak böyle düşünmem gerektiğini sanıyordum.”
Sadece üniversitelerde başörtüsü yetmez, dini kıyafetle rahibeler de sokağa çıkabilmeli, papazlar da.. Hahamlar kipaları ile dolaşabilmeli. Budistler Sarilerine bürünebilmeli.. “Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi benim önerim olamaz.”
“Gardrop devrimciliği”ne artık bir son vermek gerek! Bu komedi bitmeli artık!
Her şeyi yasa ile düzenleyemezsiniz.. Bir ülkede yasalar ne kadar çoksa, özgürlükler o kadar az demektir.. Yasa ile verilen haklar, yasa ile alınır.. Bazı şeyler siyasilere emanet edilemeyecek kadar önemlidir.
Bu işi pazarlık konusu yapmaya başlarsınız, yarın bir geri zekalı da çıkar, üniversitede nasıl bir başörtüsü takılacağının modelini çizmeye kalkar.. Bunu daha önce “türban” adı ile YÖK kurucu başkanı denemeye kalkmıştı. Bu milletin başına “Türban Tartışması”nı o zat bela etti.. O kafaya göre, “türban, üniversitelerde izin verilebilecek örtünmenin adı olacak”tı. Üniversiteli kızları, köylü kadınlarından ayırmak gerekiyordu. Modern bir örtünme biçimi üretilmeli idi.. Hani bu memlekete komünizm gelecekse onu da getirecek bir devlet var ya, baş örtülecekse, nasıl örtüleceğini belirleyecek bir devletimiz var bizim.
CHP’liler ne yaptıklarının farkındalar mı?
Haşa, “Allah (cc) ve din üniversiteye girebilir ama resmi daireye giremez ya da orta öğrenime giremez” diye bir tahdit mi getirmeye çalışıyorlar?
Kendilerini ne sanıyor bu adamlar? Kim bunlar!
Kardeşim, bunlar yetmez, üniversitelerde, hatta fakültelerde mescid de istiyoruz, dua odası da.. Vicdani ret’i de kabul edeceksiniz.. Askerlik gençlerin korkulu rüyası olmaktan çıkacak.. Vatani borcun edası için 40 yol var..
İlle de bir yasa çıkaracaksanız, Anayasada “Temel hak ve hürriyetin, inanç, fikir, vicdani ve felsefi kanaatin, ifade, eğitim, örgütlenme ve yayının engellenemeyeceğini, herkesin inandığı gibi yaşama ve düşündüğünü özgürce ifade etme hakkı”nı teyid edersiniz. Bunların sınırlandırma ve engellenme şartı, evrensel hukukda var.. Yasa ile, bu hakları engellemeye teşebbüs edenlerin nasıl cezalandırılacağına dair bir düzenleme olabilir..
İktidar sakın bu konuda CHP’nin tuzağına düşmemeli.. AK Parti kendi çözüm önerisinden önce muhalefetin çözüm önerisini alıp, onu tartışmaya açmalı.. Benim fikrim bu. Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT