Demokratikleşme paketinde yer alan kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilerek kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılmasını, geçmişte başörtüsü nedeniyle mağdur olanlar, olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, kamuda başörtüsü serbestliğinin Genelkurmay, Emniyet mensuplarıyla hakim ve savcıları da kapsayacak şekilde genişletilmesini istiyor.
Uluslararası Hukukçular Birliği Türkiye Temsilcisi Avukat Fatma Benli, demokratikleşme paketini Türkiye açısından otuz senelik ayıbı kaldıran bir gelişme olarak değerlendirdi. Memuriyete alınmada hizmetin niteliklerinden başka ayrım yapılamayacağını öngören anayasa maddesinin artık yerine getirileceğini dile getiren Benli, şunları kaydetti:
"Türkiye, senelerce insanları biçimlendirebileceğini düşündü, olması gerekeni tanımlaması dışında kalanları sistem dışında bırakmaya çalıştı. Bu da sürekli gerginlik kaynağı oluşturarak tüm Türkiye'ye zarar verdi. Şu an zararın neresinden dönülse kardır noktasındayız. 80 darbesi sonrası Milli Güvenlik Konseyi Bakanlar Kurulu iken çıkarttığı ve bugün kadük kalan memurların tırnaklarının boyunu, ayakkabı biçimlerini bile düzenleyen kıyafet yönetmeliğinin değişmesi Türkiye açısından kazanç olacaktır. Ancak serbestin amasız, fakatsız, istisnasız gerçekleşmesi ve keyfiliklere izin vermemesi gerekmektedir."
Başımı Örttüğüm İçin Devlet Memuriyetinden Atıldım
Bem-Bir-Sen Genel Başkan Danışmanı Sultan Kara ise 16 yıl önce 28 Şubat sürecinde mağdur edildiğini belirterek, kılık kıyafet yönetmeliğinde yazılı olan maddeye göre haklarında işlem yapıldığını söyledi. Başını örttüğü için öğretmenken devlet memuriyetinden atıldığını ifade eden Kara, kanunen yasak olmadığı halde bu uygulamaya maruz kaldığını kaydetti. Kara, "Yönetmeliğin kaldırılmasıyla toplumda bayan çalışanlar arasında eşitlik sağlanacak. Bugün tarihi bir gündür. Gönül isterdi ki bu tamamını kapsasın. Çünkü TSK ve yargıda çalışanları kapsamıyor. Böyle bir ayrıma tabi tutulmasaydı daha iyi olurdu. Bugün yasağın kalkması kamuda çalışıp başını inancı gereği örtenler için kazanım olmuştur" diye konuştu.
Yasağın Kalkmasına Seviniyorum
Araştırma görevlisiyken başını açmak zorunda kaldığını, emekli olduktan sonra örtündüğünü ifade eden Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden emekli öğretim görevlisi Berrin Sönmez, başörtü yasağının ortadan kaldırılıyor olmasının güzel bir gelişme olduğunu ancak bu duruma sevinemediğini söyledi. Hakim ve savcılara yasak getirilmesinin kendisini üzdüğünü dile getiren Sönmez, "Bir dönem kadın hakim olmaz zihniyeti hakimdi, bununla mücadele edildi. Şimdi de 'başörtülü kadından hakim olmaz'a döndü. Bu korkunç bir durum. Başörtülü kadınlar, 90 yıl daha hakim ve savcı olmak için mücadele etmek zorunda kalmaz umarım. O kadar çok başörtülü olup hakim ve savcı olmak isteyen gencimiz var ki. Kamusal alan için çok önemli bir adım ama aynı yasakçı zihniyetin sürmesini kabul edemiyorum" ifadesini kullandı.
Zübeyde Kamalak: Yasak Yasalaşıyor!
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ın eşi Avukat Zübeyde Kamalak, demokratikleşme paketinin geçmesi halinde başörtü yasağının kaldırılmasının değil, yasallaştırılmasının söz konusu olduğunu söyledi.
"Başörtü yasağı" diye bir kanun, düzenleme ve yasağın olmadığını, zorlamayla çıkarılan ve yetki aşımıyla Anayasa Mahkemesinin 28 Şubat sürecinde verdiği geçersiz bir karar olduğunu vurgulayan Kamalak, "Paketle şu anda başörtü yasağı yasallaştırılıyor. Yasak kaldırılmıyor, getiriliyor. Resmi kıyafet giyenler hariç deniliyor. Onların inanç özgürlüğü hakkı yok mu? Bir hakimin, askerin inanç özgürlüğünden faydalanma hakkı yok mu? Bu paketin sevindirici hiç bir yanı yok. Çok yanlış olmuş, böyle bir yasak kaldırma olamaz. İnanç özgürlüğü herkese eşit dağılmalı" diye konuştu.
Geç de Olsa Bizi Sevindiren Bir Karardır
Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fatma Bostan, başörtü yasağının kalkmasında geç kalındığını ancak çok yerinde bir karar olduğunu söyledi. Başörtü yasağının sadece devlet kurumlarında mağduriyet yaratmadığını özel sektörde de ayrımcılığa sebep olduğunu dile getiren Bostan, yasağın kaldırılmasının her iki alana da olumlu yansıyacağını bildirdi. Devletin her türlü ayrımcılığa karşı önlemini alması gerektiğine dikkati çeken Bostan, "Türkiyedeki kadınlar yasak yüzünden mağdur oluyordu ve uluslararası alanda da çok zor durumda kalıyordu. Ben Türkiye'nin en prestijli kurumlarında okudum ama hiç bir şekilde devlet kurumunda çalışamadım. Geç de olsa bizi sevindiren bir karardır. Türkiye, hiçbir ayrımcılığın olmadığı bir ülke olmalı" dedi.
Bir An Önce Uygulamada Görmek İstiyoruz
İlke İlim Kültür Dayanışma Derneği (İLKDER) Başkanı Özden Sönmez, anayasada başörtü yasağının olmadığını belirterek, üniversitelerde, kamuda, özelde kişisel nedenlerden kaynaklandığını vurguladı. Bir çok kişinin eğitiminin tamamlayamadığını, mesleklerini yapamadağını dile getiren Sönmez, bu yasağın Türkiye için yıllarca çok büyük bir ayıp olarak yaşandığını ifade etti. Bugüne kadar adımlar atılmadığı için çıkmaz sokakta kaldıklarını belirten Sönmez, yasağın kaldırılmasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Sönmez, "Yasağın kaldırıldığını bir an önce uygulamada da görmek istiyoruz" dedi.
(AA)