Anayasa Mahkemesi, 2008 yılında kaç tane karar vermiş biliyor musunuz?
Topu topu 115 adet!
Bunların da bir kısmının gerekçesi, daha yazılmamış!
Peki Yargıtay’daki daireler kaç dosyayı karara bağlıyor?
Değişik dairelerden örnekler vereyim..
1. Hukuk Dairesi; 5.500.. 4. Hukuk Dairesi; 5.000... 12. Hukuk Dairesi; 13.000..
Bunlar hukuk dairelerinin 2008 yılında verdiği karar sayıları..
Tam bir fikir edinmeniz için, bir de ceza dairelerinden örnekler vereyim..
1. Ceza Dairesi; 6.000. 4. Ceza Dairesi; 13.000.. 10.Ceza Dairesi; 7.000..
Rakamları görüyorsunuz; en azı 5.000, ortalaması 6.000-7.000 karar.. 13.000 karar veren daire bile var!
Ama Türkiye gündeminde en çok tartıştığımız Anayasa Mahkemesi, aynı süre içinde, hepsi hepsi 115 karar vermiş.. (Eee, Başkanvekili zırpt pırt Kavaklıdere’ye gidip, o siyasetçi, bu gazeteci ile sohbet ederse, başka ne bekleyebiliriz ki? Hatırlayın, Turhan Çömez’le Kavaklıdere Kulübü’nde buluşması, mesai günü, mesai saatleri içinde idi!)
Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay daireleri arasında kıyaslamayı yaparken, bir bilgiyi daha aktarmazsam, Yargıtay’a haksızlık etmiş olurum..
Anayasa Mahkemesi 11 kişi, örnek verdiğim Yargıtay hukuk ve ceza daireleri ise 5 kişiden oluşuyor..
Dolayısı ile, 5.000-6.000 karar verenler 5 kişi iken, 115 kararı zar zor veren heyet 11 kişiden oluşuyor!
Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi’ndeki üye sayısına bakarsanız, Yargıtay’daki dairelerin verdiği kararın iki misli karar vermiş olmaları lazım. Ama görüyorsunuz işte, ancak yüzde iki mesabesindeler..
Buna rağmen, Türkiye’nin gündemini, sürekli onlar meşgul ediyorlar..
“Anayasayı değiştirtmeyiz” diyenler onlar..
“Kanunları istediğiniz gibi yapamazsınız” diye engellemeler çıkaranlar onlar..
“Kaç oy aldığına bakmayız, tak diye kapatırız biz partileri” diyenler onlar..
2008 başından bu yana sadece 115 tane karar veriyorlar, bunların yarısına yakınının gerekçesini de yazamıyorlar!
O kararların en önemlisi de, başörtü yasağı ile ilgili, Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerindeki değişikliği iptal eden karar..
Hem iptal ettiler, hem yürütmeyi durdular..
Sonra?
Sonra attılar dosyayı arka odaya.. Orada bekliyor 1.5 aydır...
Anayasa değişikliğini iptal edecek kadar cesurlar ama, gerekçesini açıklamaya sıra gelince, düşünüyorlar ha düşünüyorlar!
İptal ettiniz ya... Şimdi neyi düşünüyorsunuz?
6 Haziran’da yürütmeyi durdurmuş; “Çok açık hukuka aykırılık var” demişsiniz.
Hani o “çok açık hukuka aykırılık”? O kadar açık bir hukuka aykırılığın izahını yapmanız için 1.5 ay yetmedi; daha kaç ay/kaç yıl bekleyeceğiz?
“Telafisi imkansız zararlar ortaya çıkabilir, değişikliklerin yürürlüğü durdurulsun” dediniz.
1.5 aydır yazamıyorsunuz; “Neymiş o telafisi imkansız zarar?”
Oysa, değişiklikleri iptal etmeseydiniz, üç tane kızımız daha üniversiteye gidecek, onların zarara uğramaları önlenmiş olacaktı..
10 ve 42. maddedeki değişiklikler ile, kimse zarara uğramadı ki, siz iptal edince o zararları önlemiş olasınız..
1.5 aydır beklediğinize göre, aslında kararınızdan siz de pek emin değilsiniz..
Kimbilir, belki de 1.5 aydır onu düşünüyorsunuz!..
“Eşitlik getiren değişikliği iptal ettik. Şimdi biz buna gerekçe olarak ne göstereceğiz?” diyorsunuz.
“Öğrenim özgürlüğünü genişleten bir değişikliği iptal ettik. Bunu laik devlet ilkesi ile nasıl izah edeceğiz şimdi?” diyorsunuz
Başka izahı var mı, yapılanın?..
İptal ettiyseniz, söyleyin gerekçenizi.. Yoksa gerekçeniz, ne diye iptal ettiniz?
İşin tersliği, daha başörtü yasağı ile ilgili değişikliğin iptal gerekçesini yazmadan, bir de parti kapatmayı gündeme alıyorlar!
Görünen o ki, onu da sonuca bağlayıp, gerekçesini açıklamadan, dosyayı atacaklar arka odaya...
Eğer arka odada yer kaldıysa tabii! Her mekanın, bir “alır”ı vardır zira!
VAKİT