Başbakan: Uyuşturucu Tacirleri Terörist Muamelesi Görecek

Başbakan Davutoğlu, "Uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı terörist ayarındadır ve terör muamelesi göreceklerdir" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu,  ATO Congressium'daki 1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası'nda yaptığı konuşmada, bazı sorunların bir mekan, nesil veya alanla sınırlı olduğunu, bir mekanla sınırlı olan sorunların çözümü için oralarda alınacak tedbirlerin yeterli olabileceğini, bir nesille sınırlı olan sorunlar için de o tarihi kesitte üretilecek çözümlerle neticeye ulaşılabileceğini ifade etti. 

Mekan aşan, belli bir alanla sınırlandırılamayan ve birçok nesli ilgilendiren sorunlarla mücadele içinse çok kapsamlı bir mücadele gerekeceğine, uyuşturucunun da böyle bir sorun olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Karşı karşıya kaldığımız sorun sadece ülkemize ait bir sorun değil, sadece ülkemiz içinde alınacak tedbirlerle tek başına çözülebilecek bir sorun da değil. Sınır, mekan aşıyor. Sadece bir nesille ilgili bir sorun değil. Eğer tedbir alınmazsa bir neslin aklını ve sağlığını tehdit etmekle birlikte gelecek nesillerin de akıl ve beden sağlığını tümüyle tahrip edecek özellikler taşıyor. Sadece bir alanla sınırlı değil çünkü bu sorundan beslenen uyuşturucu tacirleri üzerinde ortaya çıkan bir sektör var. O zaman çok kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç olduğu çok aşikar. Bugün dünyada, yaklaşık 243 milyon uyuşturucu bağımlısı var ve 2012 yılında 243 bin kişi sadece uyuşturucuyla ilgili sebeplerle hayatını kaybetmiş durumda."

Türkiye'de, 15-24 yaş arasında uyuşturucuyu ilk kez deneyen nüfus oranının Avrupa'ya göre düşük olduğunu dile getiren Davutoğlu, tedbir alınmadığı ve bu konuda ciddi bir strateji belirlenmediği takdirde gelecek nesillerde çok daha yoğun problemlerin yaşanabileceğini söyledi. 

Bu çerçevede Türkiye'de son 12 yılda yapılan çalışmaları anlatan Davutoğlu, uluslararası sözleşmelerin kabul edildiğini ve onaylandığını, ulusal politika belirlendiğini, il uyuşturucuyla mücadele koordinasyon kurullarının oluşturulduğunu, 2008'de TBMM'de araştırma komisyonu kurulduğunu, 2014'te de uyuşturucu suçlarıyla ilgili cezaların artırıldığını anımsattı. 

"Türkiye'de sorunun tespitinde eksiklikler var"

62. Hükümet olarak ele aldıkları ilk konuların başında da uyuşturucuyla mücadelenin geldiğine işaret eden Başbakan Davutoğlu, Bakanlar Kurulu'nda konunun görüşüldüğünü, daha sonra ilgili taraflarla bir araya gelinerek atılacak adımların belirlendiğini ifade etti.  

Uyuşturucunun mekan ve nesil aşan bir sorun olması nedeniyle bir süreç yönetimi gerektirdiğine, noktasal ve mekansal çalışmayla istenilen neticenin elde edilemeyeceğine vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, süreç içerisinde tespitin önemine değindi. Sağlık Bakanlığındaki bilim insanları ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan görüşmelerde Türkiye'de hala sorunun tespiti ve "fotoğraf çekme" anlamında eksiklikler olduğunun görüldüğünü aktaran Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye sathında ve küresel alanda bu sorunun kapsamını, istatistiksel verilerinin sıhhatini de ele almak üzere bir değerlendirmeye tabi tutmak durumundayız. Elimizdeki istatistiksel veriler, Türkiye'de oranın yüzde 2,7 olduğunu gösteriyor. Acaba kültürel gerekçelerle bu sorunun varlığını reddeden veya istatistiklere yansımayan bir başka resim var mı? Bu konu önemlidir; eğer yüzde 2,7, Avrupa'daki yüzde 29'lara varan orana göre düşük görülür ve biz rehavete kapılırsak sorunu gerçek kapsamıyla göremezsek tedbir almakta da yetersiz kalabiliriz.

Öncelikle çok ciddi bir şekilde sorunu ele alıp, alanda mahallelere kadar inecek şekilde resmini çekecek bir araştırma ve gözleme stratejisine ihtiyaç var. Onun için araştırma merkezlerinin sayısını artıracağız. Sağlık Bakanlığında ele aldığımızda bu konuda çok sınırlı faaliyet olduğunu gördük. İnşallah en kısa sürede bu çerçevedeki bilimsel çalışmaları, üniversitelerimizdeki enstitüleşmiş faaliyetleri Türkiye sathına yayarak ve özel ihtisas araştırma birimleri kurarak, sorunun bütün kapsamıyla anlaşılmasını, ortaya konmasını sağlayacağız. Bir anlamda, hoş bir tabir değil ama, Türkiye'nin uyuşturucu haritasını çıkartacağız. Keşke hiç olmasa ve haritamız hep güzellikler haritası olsa ama bir uyuşturucu haritamız da var. Gerek uyuşturucu trafiği anlamında gerekse uyuşturucunun kullanımı ve kullanım sonrasında alınması gereken rehabilitasyon tedbirleri açısından bir Türkiye haritası çıkarmak durumundayız."

"Öncelik koruyucu aşama"

Süreç yönetiminde koruyucu tedbirlerin de önemli yeri olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, sorun baş edilemez bir noktaya geldiğinde alınacak tedbirlerin polisiye ve asayiş tedbirleriyle sınırlı kalacağını veya sadece tedaviye dönük olacağını söyledi. Önceliğin koruyucu aşamada olması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, bu noktada da toplumsal bilincin önemine dikkati çekti. Şuranın toplanmasının temel hedeflerinden birisinin bu toplumsal bilinci teşvik etmek, uyandırmak olduğunu dile getiren Davutoğlu, toplumun her katmanında bu soruna ilgi gösterilmesinin öneminin altını çizdi. 

Kişilerin, karşı karşıya kalana kadar sorunun kendisinden çok uzakta olduğunu düşündüğünü, hiç kimsenin bir trafik kazasıyla karşılaşacağı senaryosunu zihninde canlandırmayacağını ifade eden Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Depremi hep gazetelerden okuyan insanımız, 1999 depreminin şoku yaşandığında, depremin hayatımızın istemediğimiz ama kaçınamadığımız bir gerçeği olduğunu ortaya koymuştu. Bütün toplumumuza buradan seslenmek istiyorum; sanmayın ki uyuşturucu meselesi sizden çok uzakta, sizin ailenize, çevrenize yaklaşamayacak bir sorundur. Her an yanı başınızda çıkabilecek bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu bilmek durumundayız. Onun için toplumun her kesiminde, sadece bir kesiminde değil, en üst gelir grubunda da uyuşturucu ciddi bir problem, en alt gelir grubunda da. Farklı uyuşturucu yöntemleri kullanıyorlar ama toplumun en üst gelir grubunda da uyuşturucu kullanımı maalesef çok yaygın bir mesele, toplumun en alt gelir grubunda da. O zaman bizim her kesime hitap edecek şekilde bir toplumsal bilinç uyandırmaya ihtiyacımız var."

"Terörist ayarında"

Başbakan Davutoğlu, "İç Güvenlik Reformu ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha önceki çalışmalarda şu konuyu açıkca vurguladık; uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı terörist ayarındadır ve terör muamelesi göreceklerdir" dedi. 

Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Son iki, üç ay içinde çalışmalara hız verdik ve önümüzdeki haftadan itibaren Narkotimler devreye girecek. 11 ilde başlamak üzere aralarında hem asayiş, güvenlik unsurlarımızın hem de psikologlarımızın olduğu Narkotimler inşallah alanda mücadele bağlamında önemli bir misyon üstlenecekler."

"Uyuşturucuyla Mücadele Şurası, en geç 3 senede bir toplanacak. Bir şura izleme komitesi planlıyoruz. Şura 3 yılda bir toplanır, güzel raporlar ortaya koyar ama bu raporlar eğer hayata geçirilemezse netice alınamaz. Bu da yılda bir kez bendenizin başkanlığımda toplanarak şurada alınan kararların uygulanma seyrini, performansını değerlendirecek."

"Yetkiyi milletimizden alırız"

Davutoğlu, "İstifa çağrısını duymamıştım. Eğer böyle bir çağrı varsa, bu Sayın Bahçeli'nin haddi de değil hakkı da değil. Biz, yetkiyi Türkiye'nin her yerindeki milletimizden alırız" dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Tunceli ziyaretine ilişkin Davutoğlu, "Keşke Tunceli'ye gitmek için bizim çağrımızı beklememiş olsaydı. Keşke Tunceli'ye gittiğinde sadece Tunceli'ye bir mekan ziyareti yapmanın ötesinde, Tuncelilerle kucaklaşabilme, onlarla göz göze bakarak konuşabilme imkanı ve cesareti bulmuş olsaydı. Ama bunlar olamamış olmasına rağmen, Tunceli ziyareti bence olumludur. Her halükarda bütün siyasilerimizin ülkemizin her yerine gidebilmesi siyasetimiz için bir kazançtır. Ancak burada bir kez daha hala ziyaret devam ettiği için tahriklerden kaçınılması çağrısında bulunuyorum" diye konuştu.

Davutoğlu, "TBMM Soruşturma Komisyonlarının yaptığı faaliyet, bir yargı faaliyetidir, yargısal sürecin bir parçasıdır. Herhangi bir meclis faaliyeti şeklinde telakki edilmemesi lazım. Soruşturma komisyonunun yaptığı görev, bir yargı görevidir, yargı sürecinin bir parçasıdır. Bunun hükümetimizle de bu karar alma sürecinde bir ilişkisi yok. TBMM Soruşturma Komisyonunun görevini en açık şekilde ve kurallara uygun şekilde yapması konusunda herkesin sabırla davranması faydalı olur" dedi.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu