Filistin Başbakanı İsmail Heniyye geçtiğimiz günlerde birkaç Arap ülkesini ve Türkiye’yi kapsayan geniş çaplı bir dış seyahat ve diplomatik atak gerçekleştirdi.
Özelde Filistin’de genelde bütün Arap dünyasında en çok yankı bulan ve ses getiren halkasının Türkiye ziyareti olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Arap dünyasının önemli bir değişim sürecine girdiği bu dönemde Türkiye’nin Filistin davasıyla ilgili tutumu ilgiyle izleniyor.
Seyahatin Türkiye halkası burada biraz Uludere saldırısının gölgesinde kaldı. Ciddi çalkantıya ve her yönden üzücü sonuçlara sebep olan bu saldırı Filistin Başbakanının Türkiye çıkartması açısından da büyük bir talihsizlik oldu. Bununla birlikte ziyaretlerin ve toplantıların epey ilgi uyandırdığını, daha önce sessiz sedasız bir şekilde gerçekleştirilen diplomatik ziyaretlere nispetle bayağı ses getirdiğini söyleyebiliriz.
İsmail Heniyye, Türkiye’de daha çok Hamas’ın 2006 seçimlerinden büyük bir başarıyla çıkması üzerine kurduğu hükûmetin başına geçirilmesinden sonra tanındı. Şeyh Ahmed Yasin’in şehit edilmesinden önce de onun yardımcılığını yaptığı için Hamas içerisinde özel bir konuma sahipti.
Fakat ilginçtir ki Türkiye medyası tarafından geçmişte Hamas içindeki konumuyla pek tanınmazken, Filistin hükûmetinin başına geçmesinden sonra “başbakan” sıfatıyla değil örgüt içindeki vasfıyla öne çıkarılır oldu. Dolayısıyla son ziyaretinde de bilhassa, siyonist işgal devletinin ayağına basmamaya çalışan medya organlarının Heniyye’den özellikle “Hamas lideri” olarak söz etmeleri dikkat çekiyordu. Siyonist işgal devletinin, onun başkanlığını yaptığı hükûmetin uluslararası platformda tanınmamasını sağlamak için yoğun lobi faaliyetleri ve siyasi girişimler yaptığı biliniyor. Ne yazık ki Arap dünyasındaki medya organları da Heniyye’nin hükûmetinden sürekli “azledilmiş hükûmet” diye söz etmek suretiyle bilerek ya da suyun akışına kendilerini kaptırarak işgalcilerin hesaplarına hizmet ediyorlar.
Biz daha önce de muhtelif yazılarımızda kavramların, isimlerin siyasi ve diplomatik stratejilerde büyük önem arz ettiğini dile getirmiştik. İsmail Heniyye’nin Hamas lideri sıfatıyla anılması abes değildir. Ama şu an öne çıkarılması gereken vasfı Filistin başbakanlığıdır. Hamas’ın siyasi lideri de o değil Halid Meşal’dir. Heniyye hareketin önde gelen siyasi liderlerinden biridir. Ama Filistin halkının seçtiği hükûmetin başında yer alması sebebiyle özellikle bu vasfıyla anılmasının önem taşıdığını vurgulamak istiyorum. Bilhassa siyonist işgalcilerin bu alanda bir diplomatik savaş yürütüyor olmalarından dolayı. Ayrıca Filistin halkının meşru hükûmeti de onun seçimiyle iş başına gelen hükûmettir. Başkanın onu azletme yetkisi yoktur. Azletme ve yeni bir hükûmeti onaylama yetkisi Filistin Meclisine aittir.
Bu açıdan Türkiye’de resmî mekanizma tarafından Filistin başbakanı sıfatıyla kabul edilmesi önem taşıyor.
Başbakan Heniyye, Türkiye’de resmi ziyaretlerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi camiaya yönelik ziyaretler de gerçekleştirdiği gibi aynı zamanda basın toplantıları düzenleyerek basın mensuplarına Filistin’deki gidişat hakkında kafalarına takılan soruları sorma fırsatı verdi. Bu ziyaretler ve toplantılar bizim de kendisiyle buluşmamız için fırsat oldu.
Bunlar içinde belki en çok ses getiren Mavi Marmara gemisi önündeki basın toplantısı, gemiyi ziyareti, burada Özgürlük Filosu ve Hayat Damarları kafilesi yolcularıyla bir araya gelmesi idi. Burada, Mavi Marmara’ya yönelik vahşi saldırıda şehit edilen kardeşlerimizin aileleriyle özel olarak bir araya gelip görüştü.
Gemi önündeki basın toplantısında verdiği mesajlardan bazılarını özetle aktaralım: İşgal devleti Mavi Marmara’nın Gazze’ye ulaşmasını engelledi ama Gazzeliler ona ulaştı. Mavi Marmara ambargoyu kırdı; ancak ambargonun tamamen etkisiz hale gelmesi ve savaşta tahrip edilen binaların yeniden inşa edilmesi için bu alandaki çalışmaları artırmak gerekir. Filistin direnişi Arap baharının önünü açtı.
Akşam da ikamet ettiği Conrad Otel’de STK yetkilileriyle bir araya gelerek sohbet etti. Gazetemizden Hüseyin Kulaoğlu kardeşimiz kendisiyle özel röportaj yaptığından burada daha fazla ayrıntıya girmeye gerek görmüyor, o röportajı okumanızı öneriyorum.
YENİ AKİT