Başbakan Tayyip Erdoğan ile Irak Kürt Yönetimi Başkanı Barzani, Diyarbakır'da Kantar Köprülü Kavşağı'nda toplu açılış töreni için alana geldiler. Burada bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, ilk kez 'Kürdistan' ifadesini kullandı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Diyarbakır, ey Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır, sizi yürekten, hasretle selamlıyorum. Bağlar, Bismil, Çermik, sizi kalpten selamlıyorum. Dicle, Ergani, Hani, Hazro, sizi gönülden selamlıyorum. Kulp, Lice, Silvan, Yenişehir, sizi kalpten selamlıyorum. Bugün buradan Şanlıurfa'yı, Mardin'i, Hakkari'yi, Bitlis'i, Van'ı, 81 vilayetimizi selamlıyorum. Diyarbakır'ın kardeşi Erbil'i buradan selamlıyorum.
Bundan 81 yıl önce 21 Haziran 1932'de Şemdinli'den, sınırdan çok önemli misafirlerimiz gelmişti. Toprakları bombalanmış, eşleri, akrabaları katledilmişti. Sürgüne hüküm giymişlerdi. Şemdinli'den kardeşlerinin yurdu Türkiye'ye geldiler. Buradaki kardeşleri onları muhabbetle karşıladı. Tarih boyunca yaptıkları gibi sofradaki ekmeklerinii onlarla paylaştılar. Gelenlerden bir tanesi, 'Biz Türkiye'de idfam edilmeyi bekliyorduk. Zira üzerlerinde bizi asmaları için baskı vardı. Ama biz Türkiye'ye seve seve geldik. Ölsek de Türkiye'de ölelim diye geldik' diyordu. Bunu söyleyen Molla Mustafa Barzani'ydi.
"KÜRDİSTAN BÖLGESİNDEKİ KARDEŞLERİMİZİ SELAMLIYORUZ"
İşte O barzani 81 yıl önce kardeşlerinin ülkesi Türkiye'ye misafir oldu. Bugün de Molla Mustafa Barzani'nin oğlu, değerli dostum Mesud Barzani'yi Diyarbakır'da misafir ediyoruz. Tıpkı babanız, amcanız gibi, kardeşlerinizin toprağına, Diyarbakır'a hoşgeldiniz. Sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki kardeşlerimizi de selamlıyoruz. Biz Erbil'de kendimizi kendi şehrimizde hissettik. Sevgili Diyarbakırlılar bugün hasrete vatan hasretini, anne, baba, kardeş hasretine burada son veriyoruz. Bugün büyük kucaklaşmaya şahit oluyoruz."
"KEŞKE BİRİ DAHA ARAMIZDA OLSAYDI"
Tam 37 yıl süren anlamsız, acı, kederli özleme bugün son veriyoruz. Türkiye'nin sesini, bu toprakların sesini bugün vatanıyla, aşkıyla, sevdasıyla buluşturuyoruz. Hoşgeldin Şivan Perver diyoruz. Evine, anne baba ocağına, vatanına hoş geldin diyoruz. Bugün biri daha aramızda olsaydı. Bu toprakların bir başka sesi bir başka nefesi de aramızda olsaydı. Ne var ki vatana hasret, dosta hasret şekilde 13 yıl önce bugün bir 16 Kasım'da gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya'yı vefatının 13. seneyi devresinde rahmetle anıyorum. Ah diyorum o da burada olaydı. Ben Pınarhisar'a giderken o da gelmişti. O da şarkı ve türkülerde bu kardeşinizi uğurlamaya gelmişti. öyle bir kardeşlik vardır. Diyarbakır kardeşlik şehri Diyarbakır biz kardeşiz ezelden kardeşiz. Biz sadece yol arkadşı değiliz. Biz pazara kadar değil mahşere kadar biriz beraberiz. Biz aynı toprakların aynı medeniyetin mensuplarıyız. Şivan Perver 37 yıldan sonra burada. Tüm sıkıntılarına rağmen çok büyük sıkıntı yaşayan İbrahim Tatlıses kardeşimiz burada. İbrahim Tatlıses'i de çok iyi gördüm. Güzel bir final yaptı. Onu da gördüm. Ne yaşadıysak birlikte yaşadık. Rengi, tonu, şekli farklı olabilir ama aynı zulmü aynı dışlanmayı hep bu toplumda birlikte yaşadık. Bizi tehdit ettiler, bize engeller çıkarttılar, tuzaklar kurdular ama biz bir tek geri adım bile atmadık. Çözüme yanaşmadılar ama tek başımıza bu yolda ilerledik. Ezelden beri nasıl kardeşsek ebediyen kardeş kalacağız dedik.
Asimilasyon politikalarına son verdik. Biz yeni Türkiye inşa ediyoruz. Her etnik unsurla, her inanç unsuru ile inşa ediyoruz. 1920'de TBMM'de Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Boşnak nasıl bir ve beraber olduysa Cumhuriyeti nasıl birlikte kurdularsa yeni Türkiye'yi de öyle yeniden kuruyoruz.
"HERKES BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR"
Kürt kardeşim, Türk kardeşim, Arap kardeşim bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetin. Bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetindir. bu devlet senin devletindir. Bu bayrak senin bayrağındır. Sen herkes gibi bu ülkenin öz be öz vatandaşı. Bu vatanın, bu bayrağın, bu devletin sahibisin. Hiçbir kimlik inkar edilemez. Yeni Türkiye'de öteleme, horlama olamaz. Yeni Türkiye'de inkar, ret, asimilasyon olamaz. Bundan sonra bu topraklarda nifak, ayrışma, nefret, ötekileştirme olmayacak. Başı açıkta başı kapalı da ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Alev, de Sünni de ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Diyarbakırlı da Edirneli de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Yeni süreçte bir tek parti zihniyetinin yeni bir tek parti döneminin baskıların zulümlerin inkar ve reddin oluşmasına imkan vermeyeceğiz. Doğu'da Güneydoğu'da yeni parti anlayışının hüküm sürmesine imkan vermeyeceğiz. Yazarlara, şairlere, ozanlara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler. Kendilerinden başkasına hayat ve siyaset anlayışı taşımayanlar bölgeye barış getiremezler. Biz sizi seviyoruz. Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Sizlerden özellikle rica ediyorum. Her konuda karar verirken gönülle, vicdanla karar verin. Bizim aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok. Biz gönül diliyle konuştuk.
Diyarbakır'da bir haber aldık. Bana 78 yaşındaki Halise Teyze'yi anlattılar. Bugün burada şu aktılımın arasında mı bilmiyorum. Duydum ki Tayyip Erdoğan Diyarbakır'a geliyor diye heyecanlandım diyormuş. Duydum ki teyze 1 yıl oldu çocuğumuz ölmedi diye Allah'a hamd ediyormuş. Bize dua ediyormuş. Allah Halise Teyze'nin ettiği duayı annelerimiz de ediyor. Bu yıl Nevruz'da dedik ki bu bahar kalıcı olsun dedik. Sıcak olsun soğuk olsun, yağmur yağsın ama gönüllerdeki bahar çiçeği solmasın dedik. Bu huzurdan, baharda, kardeşlikten rahatsız olanlar da var. Uyuşturucu satamadığı için rahatsız olanlar var. Kardeşliğimizin pekişmesinden, Türkiye'nin büyümesinden rahatsız olanlar var. Kepenkler kapanmadığı için rahatsız olanlar var.
Dün Mardin'de kardeşliğe kurşun sıktılar. Bunlara imkan vermeyeceğiz. Benim sizden ricam var. Siz bu sürece sahip çıkarsanız bu süreç büyüyecektir. Siz bahara sahip çıkarsanız bu bahar kalıcı olacak. Söz silahtan etkilidir. Siyaset şiddetten çok daha etkilidir. Zalimin değil kendi halkının mazlumların yanında durmak esastır. Savaştan yana değil barıştan dostluktan, kardeşlikten yana olmak önemlidir. Şiddet sorunun çözüm yöntemi değildir. Çocuklarımızın canı üzerinden, kanı üzerinden hesap yapanlara Diyarbakır'ın 'yeter artık' demesini istiyorum. Artık kimse yoksul Kürt çocuklarının, yoksul Türk çocuklarını üzerinden rant hesabı yapmasın. Bizim çocuklarımızı kullanarak kimse çıkar hesabı içine girmesin. Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını herkesin bir beraber olduğunu birlikte yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Diyarbakır yol gösterici şehirdir. Diyarbakır huzurlu olursa Erbil, Kamışlı refah içinde olur. Sizin sorumluluğunuz büyük. Diyarbakır'ın yeni süreçte hakem olmasını, sürece ışık tutulmasını istiyorum. Bugün sizlere sadece değerli Mesut Barzani kardeşimle gelmedik. Sadece Şivan Perver'le gelmedik. Değerli sanatçı dostum Tatlıses'le gelmedim. Bugün buraya hizmet şölenini gerçekleştirmek için geldik. Diyarbakır'a 880 trilyon kazandırıyoruz.
Ayrıca tarihi düetle 400 çiftin heyecanına tanık olacağız. Mesut Barzani'ye heyecanımızı paylaştıkları için teşekkür ediyorum. Şivan Perver'e ana baba ocağına 37 yıl sonra hoşgeldin diyorum.
Varlığımız, birliğimiz daim olsun diyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum."
***