AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Tayyip Erdoğan, grup toplantısının büyük kısmını 8 Temmuz'dan beri İsrail'in Gazze'ye sürdürdüğü bombardımana ayırdı. Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Batı sadece endişeli"
"İsrail terör estiriyor. Bireysel terörün önüne geçti. Bir terör devletine dönüştü. Her ramazan ayında yaptığı gibi Gazze’deki Müslümanların üzerine ölüm yağdırdı. Bu sabah Mısır’ın girişimiyle güya ateşkes kararı alındı. 2012’de de olmuştu. Temenni ederim ki ateşkes sağlanır. Ortadoğu’nun kirli siyasetinde bir kez daha Filistinli masum çocukların kanı kullanıldı. Gazzeliler oruçlarını bir kez daha şehadetle açtılar. En acı boyutlarından biri de insanlığın büyük bölümünün bu katliama sessiz kalıyor olması. Filistinli çocukların havadan yapan bombalarla katledilmesi dünya ülkeleri nezdinde bir anlam ifade etmiyor, Batı sadece 'Endişeliyiz' diyor, Gazzeli çocuk ise ölüyor. Bu mübarek ayda hem insanlık seyrediyor, hatta seyretmeyi de bıraktı, sırtını döndü."
"Hitler'den ne farkı var?"
İsrailli bir milletvekili Ayelet Şaked, Facebook’tan Filistin halkını düşman ilan etmiş, "Filistinli anneler de oğulları gibi ölmeliler” demişti. Erdoğan'ın buna tepkisi sert oldu.
"İsrail son derece şımarık bir biçimde, uluslararası hukuku çiğneyerek bölgede devlet terörü estirmeye devam ediyor, bizim dışımızda bir tek ülke çıkıp dur diyemiyor. Hiçbir zulüm ebedi değildir, zalim er ya da geç bedelini ödemiştir. Bu da hesapsız kalmayacak, bedeli er ya da geç ödenecek. Çocukları katledenler de sessiz kalanlar da bedelini ödeyeceklerdir. İsrailli bir kadın, 'Filistinli anneler de öldürülmeli' dedi. İsrail Parlamentosu’nun bir üyesi. Bu zihniyetin Hitler’in zihniyetinden ne farkı var. Filistinli anneler değil başkaları için söylenseydi dünya ayağa kalkar mıydı kalkmaz mıydı?"
"Susmadık ve susmayacağız"
"Avrupa’ya sesleniyorum, Batı’ya... Daha ne kadar bu zulme sessiz kalacaksınız? Dünya bu şımarıklığa, devlet terörüne daha ne kadar tepkisiz kalacak. Filistin’de küresel adalet, vicdan ölüyor. İnsanlık can çekişiyor. Susan bu zulmün ortağıdır. Biz susmadık ve susmayacağız. Dünyanın yüzüne bir tokat gibi çarpmaya devam edeceğiz. Bölgede Filistin’e sesimizi yükseltmemizden rahatsız olanlar var, onların vicdanına seslenmeye devam edeceğiz. İçeride de rahatsız olanlar var. Ana muhalefet de yavru muhalefet de rahatsız. Monşer cumhurbaşkanı adayları da bu meselelerde tarafsız olunması gerektiğini söyledi hale bak. Bunların vicdanları kurumuş, bunlarda tarih şuuru yok."
"Hamas bomba attı da kaç kişi öldü?"
"Biz yarın mahşerde hiç kimsenin önünde yüzümüz kızarmasın istiyoruz. Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz. Biz dengelere değil, Allah’a inanan bir milletiz. Dengeler adına susup tarihine nankörlük yapanlardan olmayacağız. İsrail halkı kendilerine gösterilen bahanelerin ne kadar gerçek dışı olduğunu artık görsün. Efendim Hamas bomba attı... Attı da kaç kişi öldü. Ölen yok, bu iş nasıl oluyor? Ama siz 200 kişiyi öldürdünüz. Böyle bir politika ile İsrail halkı hiçbir zaman güvenliğe, refaha kavuşamaz."
"Ey Amerika..."
"Bu katliamlar sürdükçe ilişkilerimizin normalleşmesi asla mümkün değildir. Gazze’ye uygulanan acımasız ambargonun kaldırılmasını istiyoruz. Ey Amerika sen bize hep iki devletli bir çözüm söyledin, hep söyledin. Ne oluyor? Şimdi de aynı. Ama uygulamaya gelince ayrı. Dünyanın da çocuk katledenlere karşı sesini yükseltmesi lazım. Biz bilmem ne ödülü kazanmak için bunu yapmıyoruz. Derdimiz sadece Allah rızasını almak içindir. Allah Filistin'in ve tüm mazlumların yardımcısı olsun. Müslüman ülkelerin üstündeki ölü toprağını kaldırsın diyorum."
Erdoğan, Maraş ve Adana'da birkaç gündür süren gerginlğe de sert tepki gösterdi. "Suriyeli sığınmacılara Maraş’ta, Adana’da yapılan eylemler bu vatanın evlatlarına yakışan eylemler değildir." dedi.
"Monşerlikten gelmedik"
Erdoğan, öncesinde de ilk turu 10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçim süreci Ramazan ayına denk geldiği için Erdoğan hemen her akşam iftar programlarına da katılıp buralarda da bir konuşma yapıyor. Erdoğan, katıldığı iftarların “lüks” olduğunu söyleyenleri eleştirdi. İsim vermedi ama hedefinde beş partinin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu vardı.
"Diğer adaylardan bir tanesinin şu ifadesi bizi ayrıca üzmüştür: Bizim iftarlarımız çok lüks yerlerde yapılıyor gibi bir iftira. Çünkü kılavuzu karga olanın hali malum, bunlar da böyle. Görmek istiyorsa, merak ediyorsa nasıl iftar yaptığımızı araştırır, sorarsın. Bu işleri biraz öğren. Siyaset öyle duyma haberlerle olmuyor. Biz monşerlikten gelmedik, halkın içinden geldik. Bunu bileceksin. Bu tür doğru olmayan ifadeleri kullanmak şu anda teşebbüs ettiğin o yolculuğa yakışmaz. Dürüst olmak her zaman ideal olanıdır."
Kılıçdaroğlu'na: Diktatör
Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, pazartesi günü masaya yumruğu vurarak, oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere, “Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz. Bir diktatör bozuntusuna cumhurbaşkanı seçme konusunda izin vermeyeceksiniz" diye seslenmişti. Erdoğan bu konuşmayı eleştirdi.
"Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz diyor. Seçmene ithal, sanal bir aday dayatmakla kalmıyor bir de emir veriyor. Sonra da utanmadan bize diktatör diyor. Diktatör aranıyorsa senden daha iyi diktatör olmaz. İnanıyorum CHP seçmeni bu kaba üslûba gereken cevabı verecektir."
"Ne hayırlıysa destek olsunlar"
Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı vizyon belgesini açıkladığı toplantıya katılan sanatçılara eleştiriler olmuştu. Erdoğan bu eleştirilere tepkisini sürdürdü.
“Sen ne zamandan beri sanatçının iradesine ambargo koyma hakkını kendinde buluyorsun. Bu tavır kimin dikta, faşizm yanlısı olduğunu ortaya koymuştur. Bu linç girişimi vesilesiyle tüm Türkiye düşen maskeleri görme fırsatı buldu. Sanat hiç kimsenin tekelinde değildir. Bu CHP zihniyeti Sabahattin Ali’yi katleden CHP’ye tek laf edebildi mi? Ahmet Kaya’yı sürgüne gönderenlerle şimdi dayanışma içindeler. Sanata ve sanatçıya mahalle baskısına izin vermeyeceğiz. Sanatçılarımız Türkiye için ne hayırlıysa gidip destek olsunlar, çekinmesinler.”
Somalı ailelere yardım
Erdoğan, yaklaşık iki ay önce 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasıyla ilgili de bir gelişmeden bahsetti. Buna göre, Soma için nakit yardım hesaplarında toplanan 46.5 milyon lira hayatını kaybeden 301 işçinin ailelerine 154’bin 450’şer lira paylaştırılacak.
Madenciler için 55 olan emeklilik yaşı da 50’ye düşecek.
Ayrıca Erdoğan, madencilerin fazla çalıştırılamayacağını da söyledi. "Fazla mesai olursa mesai ücretleri yüzde yüz artırılarak ödenecek" dedi.
Al Jazeera