Baroların İktidarlarını Koruma Mücadelesi: Tartışma Nasıl Başladı, Ne Oldu, Kim Ne Söyledi?

İktidarın barolara yönelik bir düzenleme hazırlığı içinde olduğu haberleriyle başlayan tartışmada şu ana kadar ne oldu, kim ne söyledi?

HAKSÖZ HABER

Ak Parti iktidarının 2010 yılından sonra zaman zaman gündeme getirdiği baroların yapısı ve seçim sisteminde değişiklik önerisi en son Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde “eşcinselliğin İslam’da lanetlendiğini” ifade etmesi üzerine Ankara Barosu’nun konuyla ilgili yaptığı İslami değerlere alenen düşmanlık içeren açıklamayla birlikte tekrardan gündeme geldi.

Mayıs ayının başında partisinin MYK toplantısında AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu ifadeleri kamuoyuna yansıdı:

 "Geçen günlerde Ankara Barosunun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanı ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Daha önceki yıllarda bu konuda bir hazırlık yapmış ve belirli bir seviyeye getirmiştik. Bu çalışmayı derhal yeniden ele almalı varsa eksiklerini tamamlayıp en kısa sürede meclisin takdirine sunmalıyız.”

 Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi 6 Mayıs tarihli köşe yazısında “Ankara Barosu’nun eşcinselliği savunup “çağlar ötesinden gelen ses” diyerek İslam’a hakaret etmesi ise bardağı taşıran damla oldu. Örgütlü, marjinal bir grubun baro yönetimlerini ele geçirmesi karşısında harekete geçildi. Baroların seçim sistemi değişiyor.” derken  “Baroların seçim sistemi değiştiriliyor. Nispi temsil sistemi getiriliyor. Meclis açıldıktan sonra ilk iş, baroların seçim sistemini değiştiren yasal düzenleme olacak.” şeklinde konuyu biraz daha açtı. Aynı köşe yazısında Selvi konuya dair şu görüşlerini de aktardı: “Bakmayın böyle eşcinsel haklarını savunmalarını, Ankara Barosu 28 Şubat sürecinde yasakçı barolardan biriydi. Başörtülü avukatları baroya kaydetmemiş, mahkeme kararlarını uygulamamıştı. O nedenle sadece baroların seçim sistemini değiştirmek yetmez. Batı’da bazı ülkelerde olduğu gibi baro tekeli kaldırılıp, gönüllük esası getirilmeli. İsteyen üye olur, istemeyen olmaz.”

7 Mayıs günü gazetelere yansıyan kulis haberlerde hazırlanan Avukatlık kanunu taslağında büyükşehirlerde alternatif baro kurulabilmesinin yolunun açılması ve Türkiye Barolar Birliği seçim yapısının yeniden düzenlenmesi şeklinde değişikler yer aldığı bildirildi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu 8 Mayıs’ta gazetecilere yaptığı açıklamada: “Eğer barolarda bir antidemokratik temsil sistemi olduğu düşünülüyorsa bu çözülür, çalışmalar yapılır ama çoklu baro ayrı bir şeydir. Ne TBB'nin ne de Türkiye'deki bir tek baronun bunu kabul etmesi, istemesi mümkündür. Sorun eğer temsilde ve demokratik seçimlerdeyse bu oturulur, şöyle yapılır denir, biz de düşüncelerimizi teklif somutlaştığında çok açık ve net şekilde ortaya koyarız.” ifadelerini kullandı.

10 Mayıs’ta aralarında İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının da olduğu 50 baro yayınladıkları bildiriyle baroların seçim sisteminde yapılacağı söylenilen değişikliğe tepki gösterdi. Bildiride “Barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple baroların demokratik yapısını bozacak, baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.” denildi.

14 Mayıs’ta gazetecilere tekrardan konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu “Türkiye’de istisnasız tüm barolar, çoklu baro sistemine karşıdır.” derken nispi temsil konusunda “baroların bir kısmının sistemin aynen kalması gerektiği düşüncesinde olduğunu, bir kısmının ise nisbi temsili desteklediğini” belirtti.

TBB ve 80 baro (Gümüşhane ve Bayburt’ta tek bir ortak baro olduğundan Türkiye’de 80 baro bulunuyor) 19 Mayıs tarihinde yaptıkları açıklamada “Avukatlık Kanunu’ndaki baroların seçim sistemlerine dair değişiklik yapılmasını doğru bulmadıklarını ve bu girişimlerin durdurularak, geri çekilmesi gerektiğini” söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan 28 Mayıs günü parlamento muhabirleri ile sohbet toplantısında Haziran ayında yasama çalışmalarına başlayacak olan Meclis’e getirecekleri kanun teklifleriyle ilgili bilgi verirken barolarla ilgili şu şekilde konuştu: “Biz barolarla ilgili süreci önemsiyoruz. Daha demokratik bir yapı içinde avukatlarımıza hizmet versin istiyoruz. İstanbul Barosu’nun 52 bin civarında üyesi var, seçimlerde 8 bin oy alan başkan, disiplin kurulundan yönetim kuruluna ne kadar kurul varsa hepsini belirliyor. Partilerde, odaların birçoğunda, sendikalarda seçim hakkımız var, fakat tek bir baroya üye olma zorunluluğu var… Şahsi kanaatim nispi temsil tabii ki şu andaki yapıdan daha demokratik bir adımdır. Ama örgütlenme hakkına imkan tanıyan bir yaklaşım değildir. Neden bir tek baroya üye olasınız. Ben birden fazla baro olmak koşuluyla, nispi temsil sistemin iyi olacağı kanaatindeyim. Tek parti olsun, tek sendika olsun ne demekse, tek baro da o demek.”

1 Haziran’da gerçekleştirilen Baro Başkanları Toplantısı sonuç bildirgesi’nde ise şu ifadeler yer aldı: “Ülke koşullarının uygun olmadığı böyle bir dönemde, avukatlık yasasında düşünülen tüm çalışmalardan vazgeçilerek ileriki dönemlerde TBB ve barolarla birlikte bir hazırlık yapılması yönündeki talebimizi ve irademizi tekrarlıyoruz.Bu aşamada hazırlanması düşünülen teklifin geri çekilmesi halinde diyalog ve müzakereden yana olacağımızı, konunun tüm muhatapları ile görüşmeye hazır olduğumuzu bir kez daha paylaşıyoruz.”

Aralarında İstanbul, Ankara ve İzmir baro başkanları da bulunan bazı baro başkanları iktidarın baroların yapısını ve seçim sistemini değiştirme fikrinde kararlılık göstermesi üzerine 19 Haziran günü bulundukları illerden Ankara’ya “Savunma Yürüyor” adı altında sembolik bir yürüyüş başlattı. 80 baro başkanının da yürüyüşe katılacağı açıklanmasına rağmen TBB Başkanı Feyzioğlu 30 civarında baro başkanının Ankara’ya yürüdüğünü belirtti.

22 Haziran günü Ankara’ya ulaşan baro başkanlarını Eskişehir Yolu’nda basın açıklaması yaptıktan sonra Anıtkabir’e geçmek isterken yürüyüşe emniyetin izin vermemesi üzerine oturma eylemine geçti.

23 Haziran günü 200 metre yürümelerine izin verilen baro başkanları daha sonra araçlarla Anıtkabir’e giderek eylemlerini sonlandırdılar.

Ak Parti Parti Grup Başkanvekilleri bugün (24 Haziran) Avukatlık Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili Meclis’te grubu bulunan muhalefet partileri CHP, HDP ve İYİ Parti’yi ziyaret ederken Ak Parti grup başkanvekillerinden Cahit Özkan "Baroların kuruluşu, barolar birliğinin faaliyeti ile ilgili bir çalışma yürütüyoruz. Seçme ve seçilme ile ilgili bir değişiklik düşünmüyoruz" dedi.

Gündem Haberleri

Gantz Netanyahu'yu esir takası müzakerelerini sabote etmekle suçladı
Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerini kolaylaştıracak yeni adımlar devrede
Şanlıurfa’da cinsel sapkınlık programı tepki çekti
AK Parti'de yeni İstanbul İl Başkanı belli oldu
“Şam fehedildiyse Kudüs'ün de fethi yakındır"