‘Banka hortumcusundan mı öğreneceğiz işi’ desenize!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Nedir bu korkaklık, nedir bu çekingenlik? “Zıt Erenköy” deyip geçsenize, beyim..

Veya; “Senin patronunun yakınındaki yöneticilerden birisi, burada yıllarca en yetkili isimdi. Sektör için çok daha elverişli koşullar olmasına rağmen, bir türlü zararla kâr dengesini oturtamadı. Çekip gitti. Biz yükselttik bu şirketin kâr oranlarını. Haddinizi bilin, kesin sesinizi..” desenize..

Kime sesleniyorum?

Ve kimin eleştirilerinin; somut cevap vermeye bile gerek olmayacak kadar değersiz olduğunu söylüyorum?

Anlatalım.

“Dün bir gazete ..” deyip geçmeyeceğim.

Gazetenin ismini vereceğim.

Ki müslüman halkımız, bu gazetenin, o gazetenin bağlı olduğu grubun ne yapmak istediğini yakınen bilsin.

Notlarını versin!..

Dünkü Vatan gazetesinde bir haber: “THY’de türbana yeşil ışık mı?”

Sanki THY, türbana yeşil ışık yakmadan önce, konuyu  ZaferMutlu’ya sorması gerekiyor. Etibank’ı batırmaktan yargılanan Zafer Mutlu’ya..

Adamda gazetecilik etiği olsa, “Ben hortum gibi adi bir suçtan yargılanırken, nasıl gazete çıkarırım.Kamuoyunu aydınlatma rolünü nasıl üstlenirim” deyip kenara çekilmesi gerekir.

Ama beyefendi, kenara çekilmek bir yana, bir de profesyonel anlamda işini en iyi yapan şirketlerden birisine çelme takmak için yasakçı haberler üretiyor.

AydınDoğan da, bu adamlara mali destek sunup, suni teneffüsle medyada kalmalarını sağlıyor.

Onlar yapacaklarını yapsınlar da..

Bunları muhatap alanlara ne demeli?

Dünkü gazetede “THY’de türbana yeşil ışık mı?” haberi çıktı ya.

Haberin üzerinden gün bile geçmeden, THY hemen açıklama yapmış: “Yolcularımıza hizmet veren bütün personelimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı şekilde Türk Hava Yolları’nın kurumsal kimliğine uygun olarak belirlenen üniformalarını giyecektir.”

Sanki batık banka sanığı Zafer Mutlu, THY’nin amiri!

O haber yapıyor, anında THY de açıklama yapıyor.

Hani cevapta okkalı bir ifade olsa, “Açıklama yapmaya değmiş” diyeceğim.

Nazik mi nazik, diplomatik mi diplomatik..

Oysa, desenize: “Halen Vatan gazetesine finans sağlayan Doğan grubunun en büyük gazetesi Hürriyet’te yönetim kurulu üyeliği yapan Cem Kozlu, yıllarca THYGenel Müdürlüğü/Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmıştır. O dönemde, bir türlü kâr edemeyen şirket, bizim yönetimimizde kâr eder şirketler safına katılmıştır! Eleştiri yapmaya kalkışanlar, önce hadlerini bilsinler!”

Cem Kozlu üzerinden açıklama yapmak, kurumsal ahlakınıza uygun değil mi?

Şöyle de yapabilirdiniz açıklamanızı: “Şirketimize ait uçaklara sigorta hizmeti veren, ancak ilk yönetim yıllarımızda yaşanmış kazalardaki mağdurların sigorta bedellerini bile ödemekte güçlük çeken medya grubunuza ait sigorta şirketi, bizim başarılı yönetimimizde ihya olmuştur. Zira uzun yıllar, başarılı yönetimimiz sayesinde kaza yaşanmamış, grubunuzun sigorta şirketi de, tazminat ödeme yükümlülüğü altına girmemiştir. Başarılı yönetimimize, kimsenin söz söyleme hakkı yoktur!”

Şöyle de olabilirdi açıklama: “Gerek yolcu sayısında, gerek uçuş sayısında, gerekse kâr oranlarında büyük bir atılım gerçekleştiren ve bu yönleri ile herkesin takdirini kazanmış şirketimizin içişlerine müdahale anlamı taşıyan saygısızca hazırlanan haberinizi kınıyoruz! Şirketimiz çalışanlarının nasıl giyineceklerinin sorgu makamı Vatan gazetesi değildir. Gazetenin başındaki sanık, hiç değildir!”

Evet, böyle bir rest çekilmeliydi ki, o haberin cevabı verilmiş olsun!

Dünya genelinde, havayolu ulaşımı ile ilgilenen şirketler birer ikişer iflas etmişler. Devletin büyük destekleri ile bir kısmı ayakta kalmaya devam etmiş. Tüm bu olumsuz konjonktüre rağmen, THY başarı üzerine başarıya koşmuş.. Ama batık bankalarla iligili dosyaları olan bazıları, oturdukları yerden karalama çalışması yapıyorlar..

Bunlara ciddi ciddi cevap verilmez..

Bunlara, anladıkları dilden cevap verilir..

Anladıkları dilden cevabı da vermeyecekseniz, bari susun..

Ki ağırlığınızı kaybetmeyesiniz!

YENİ AKİT