Öğrenci liderleri Cumartesi günü Bangladeşlileri ülke çapında bir sivil itaatsizlik kampanyası için harekete geçmeye çağırırken, Başbakan Şeyh Hasina hükümeti protestoculara yönelik ölümcül polis baskısı nedeniyle giderek artan bir tepkiyle karşı karşıya.
Kamu hizmetlerinde istihdam kotalarına karşı düzenlenen gösteriler geçen ay Hasina'nın 15 yıllık görev süresinin en şiddetli olaylarından biri olarak 200'den fazla kişinin ölümüne yol açan kaos günlerine neden oldu.
Sokağa inen ordu silahlı güçlerini kullanarak kısa süre içinde düzeni sağladı ancak çoğunluğu Müslüman olan ülkede dün Cuma namazından sonra kalabalıklar sokaklara döküldü ve öğrenci liderlerinin hükümete daha fazla taviz vermesi için yaptığı çağrıya uydu.
İlk protestoların organizasyonundan sorumlu olan Ayrımcılığa Karşı Öğrenciler grubu, vatandaşları Pazar gününden itibaren topyekün bir sivil itaatsizlik eylemi başlatmaya çağırdı.
Gruptan Asif Mahmud AFP'ye yaptığı açıklamada, "Bu, vergi ve faturaların ödenmemesini, hükümet çalışanlarının grev yapmasını ve bankalar aracılığıyla yurtdışı havale ödemelerinin durdurulmasını içeriyor" dedi.
Öğrenciler Hasina'dan geçen ay yaşanan şiddet olaylarından dolayı kamuoyu önünde özür dilemesini ve bazı bakanların görevden alınmasını talep ediyor.
Ayrıca hükümetin ülke çapında, huzursuzluğun doruk noktasında kapatılan okul ve üniversiteleri yeniden açmasında ısrar ediyorlar.
Sokaktaki kalabalık daha da ileri giderek Hasina'nın görevi tamamen bırakması konusunda da ısrar ediyor.
Cumartesi günü başkent Dakka'da düzenlenen çok sayıda protestodan birinde AFP'ye konuşan 20 yaşındaki Nijhum Yasmin "Hasina gitmeli çünkü bu otoriter yönetime ihtiyacımız yok" dedi.
"Ülkeyi kardeşlerimizin bu rejim tarafından vurularak öldürüldüğünü görmek için mi özgürleştirdik?"
Sivil itaatsizlik stratejisi kasıtlı olarak Bangladeş'in 1971 yılında Pakistan'a karşı verdiği kurtuluş savaşı sırasındaki tarihi bir sivil itaatsizlik kampanyasını çağrıştırıyor.
Hasina'nın babası, ülkenin bağımsızlık lideri Şeyh Mucibur Rahman'ın öncülük ettiği bu hareket, Bangladeşliler tarafından tiranlığa karşı verilen onurlu bir savaşın parçası olarak hatırlanıyor.
Illinois Eyalet Üniversitesi siyaset profesörü Ali Riaz AFP'ye yaptığı açıklamada "Şimdi işler tersine döndü" dedi.
"Rejimin temeli sarsıldı, yenilmezlik aurası yok oldu" diye ekledi.
"Asıl soru Hasina'nın bir çıkış yolu aramaya mı yoksa sonuna kadar savaşmaya mı hazır olduğu."
Basın Sözcüsü Nayimül İslam Han AFP'ye yaptığı açıklamada, başbakanın Cumartesi günü öğrencilere taleplerinin karşılanması için "koşulsuz diyalog" teklif ettiğini söyledi.
"Onlarla oturmaya hazır. Artık çatışma istemiyor" diye ekledi.
Mahmud AFP'ye yaptığı açıklamada öğrencilerin teklifi reddettiğini söyledi.
32 çocuk öldürüldü
76 yaşındaki Hasina 2009'dan bu yana Bangladeş'i yönetiyor ve Ocak ayında gerçek bir muhalefetin olmadığı bir seçimle üst üste dördüncü “zaferini" kazandı.
Hak örgütleri tarafından iktidarı sağlamlaştırmak ve muhalefeti bastırmak için devlet kurumlarını kötüye kullanmakla suçlanan hükümet, muhalif aktivistleri yargısız infaz etmekle de suçlanıyor.
Gösteriler Temmuz ayı başında, Bangladeş'in en üst mahkemesi tarafından geri çekilen ve tüm devlet işlerinin yarısından fazlasını belirli gruplara ayıran kota uygulamasının yeniden yürürlüğe girmesi üzerine başlamıştı.
Hükümet rakamlarına göre yaklaşık 18 milyon genç Bangladeşli işsizken, bu hamle akut bir istihdam kriziyle karşı karşıya olan mezunları kızdırdı.
Protestolar, polis ve hükümet yanlısı öğrenci grupları tarafından göstericilere yapılan saldırılara kadar büyük ölçüde barışçıl bir şekilde devam etmişti.
Hasina hükümeti sonunda ülke çapında sokağa çıkma yasağı ilan etti, orduyu sokağa indirdi ve düzeni sağlamak için ülkenin mobil internet ağını 11 gün boyunca kapattı.
Yabancı hükümetler baskıları kınarken, Avrupa Birliği dış politika şefi Josep Borrell bu hafta "protestoculara karşı aşırı ve ölümcül güç kullanımı" konusunda uluslararası bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
İçişleri Bakanı Eseduzzaman Han geçtiğimiz hafta sonu gazetecilere yaptığı açıklamada güvenlik güçlerinin itidalli davrandığını ancak hükümet binalarını savunmak için "ateş açmak zorunda kaldıklarını" söyledi.
Birleşmiş Milletler Cuma günü yaptığı açıklamada, geçen ay öldürülenler arasında en az 32 çocuğun bulunduğunu söyledi.