HAKSÖZ HABER
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu kabul edilen Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü 10 Kasım her zamanki gibi ironik görüntüler oluşmasına neden oldu.
9'u 5 geçe çalan siren sesleri, birden bire duran trafik... Türkiye'de nereye bakarsanız Mustafa Kemal'i görmek ve anmak zorundasınız!
Resmi kurum ve kuruşlardan tutun da özel sektördeki birçok kurumun Mustafa Kemal'i en çok ben anarım yarışmasındaki tavrı, ortada bir anma merasimi olmadığını adeta bir heyula olduğunu düşündürtüyor.
Bu kesif atmosferde Müslümanlardan, akıl ve mantık ilişkisinin getirdiği sorgulamayı yapmalarını istemek bir hak iken, Müslümanların da bu atmosferde sapkınca eylemlere, sosyal baskı ve dışlanma korkusunun getirmiş olduğu özgüvensizlikle dahil olduklarını görüyoruz.
Tüm Türkiye'den gelen ironik, absürd ve kutsallık atfedilen görüntüler eşliğinde, Mustafa Kemal'e biçilen misyon ve auranın oluşturduğu o kaotik görüntüleri derledik.
Günün en saçma söylemi ne zaman gelir diye beklerken hızlı davranan haber sayfaları, 10 Kasım gününe "kutsal bir anlam" biçmekte de hızlı davrandı.
Antalya'daki depremin koordinatları fay hatlarının da anma törenlerine iştirak ettiğini gösterdi.
10 Kasım'da olmazsa olmazlarımızdan biri de 9'u 5 geçe saygı duruşunda ayağa kalkmaktır.
Uygar ve medeni başka hangi ülkenin böyle bir davranışı ölmüş şahsiyetin arkasından yaptığını ise araştırmaya devam ediyoruz!
250 bin vida ile Mustafa Kemal Atatürk portresi
Solmuş yapraklardan "izindeyiz" yazarak reklam yapan belediye çalışanları.
Tonlarca pancardan sanat eseri imal eden pancar işçileri de kamusal reklam arenasında biz de varız diyor.
Evet hayat, köprüde duraklamak dahi yasakken arabadan inip ayakta bekleyince durdu. Çünkü polis ekipleri neden duruyorsunuz diyemezlerdi!
Büyük özlemin yansıması, genç bir Kemalist'in dualarında kendisine yer buluyor.
1 Mayıs ve 10 Kasım gibi günlerde hatırlanan işçiler de anma törenlerindeki pozları ile gündem olmaya devam ediyor.
"Laiklik elden gidiyor" söylemlerinin karikatürize edilmiş simaları olan, "Laik teyzeler" özel kıyafetleri ile bugünü bekliyorlardı.
Geçmiş yıllardan beridir -83 yıllık birikimle- Mustafa Kemal'in portresi yüzlerce farklı obje ile yapılabiliyor. Bunlardan birkaç tanesine örnek verelim.
Çavdar saplarından Mustafa Kemal portresi yapabilen el sanatlarında yetenekli minik öğrenciler.
Anaokulu öğrencilerinin el izleriyle yapılan Mustafa Kemal portresi.
Erzincan Keşiş dağlarında canı sıkılan ressam askerin, 3 bin askeri peşine takıp; 200 ton boya, 600 ton taş, 210 ton harç dökerek yaptığı "uzaydan bile görüldüğü" tahmin edilen Mustafa Kemal portresi.
Hastanede muayene edecek hastası kalmayan, ilgisini hastalarına göstermesi beklenen ancak buna ilaç şişelerinden yaptığı Mustafa Kemal portresi nedeniyle vakit bulamayan doktorun sanat eseri.
60 bin karton bardak ile yapılan sanat eseri! Bölgede yaşayanların taleplerine rağmen onlara asla tahsis edilmeyen Ülker Spor Salonu, Mustafa Kemal portresi yapılabilmesi için sanatçılara ücretsiz verilebiliyor.
Doğru gördünüz bu portre pideden yapıldı. Mustafa Kemal için dünyalar feda! Yabancı bir sanatçı ekmek kırıntıları ile oluşturduğu sanat eserini Türkiye'deki "Mustafa Kemal Portre Sanatını" sevenler için yaptı.
Geçtiğimiz aylarda gençler Çanakkale'de noktalardan yaptıkları devasa portre ile Çanakkale Savaşı'nın 106. yıl dönümü için saygı duruşu ve anma töreni düzenlediler.
Yine üstün bir yetenek isteyen, "rübik küp yapımı" ve daha da zoru "rüpik küplerden Mustafa Kemal portresi" yapımı.
Geçtiğimiz yıl denizin altında Mustafa Kemal portresi çizimi yapıldı.
Minik ortaokul öğrencileri, "zeytin tanelerinden" Mustafa Kemal portresi yapmıştı.
'Çıta her seferinde daha da yükseğe taşındığı ve bu sene henüz sanatçıların Mustafa Kemal portrelerini nelerden yaptıklarını günün erken saatleri olduğu için öğrenemedik.'