Balyoz’u Deşifre Edip Darbeyi Engelleyen Kim?

"Balyoz cuntasını deşifre edip darbeyi kim engelledi?" Kenan Alpay'ın yazısı...

Darbeyi Önleme Yarışında İştahı Kabaranlar

Kenan Alpay / 1 Ekim 2012

Başarısız kalan darbe teşebbüsünü hiç kimse sahiplenmek istemediği gibi akamete uğraması için azımsanamayacak kadar kişi ve çevrenin maharetlerini sergilediğini duyar olduk şimdilerde. Tabii ki Balyoz darbe planını engelleme şerefinden hâsıl olacak sevabı TSK bünyesinden tek başına Hilmi Özkök’e yedirmeye niyetli olmadığı düşüncesini belli eden Aytaç Yalman’dan bahsediyoruz.

KKK olarak Yalman neden şimdilerde, Genelkurmay Başkanı Özkök’e nazaran darbeyi engelleme kabiliyetine daha fazlasıyla sahip olduğunu ve gereğini yerine getirdiğine kamuoyunu ikna etmeye girişti? Yalman’ın şimdiye kadar suskun kalmasının sebebi (gazetecilere ifade ettiği gibi) “Erken öten horozun kafasını keserler; zamanı gelince konuşurum. Bizim de kafamız gitmesin” kaygısı mıydı acaba?

Bu gibi bir soruyu ‘evet’ şeklinde cevaplama ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu TSK’nın ideoloji ve kadrolarını göz önünde bulundurarak verebiliriz elbet. Lakin Türkiye’nin darbeler ve muhtıralarla bezenmiş tarihini bilenler ihtilalin önlenmesi meselesinde duygusal ve propaganda amaçlı söylemlere itibar etmemeliler. Ordu’nun Cumhuriyeti koruma ve kollama misyonunun başımıza ne gibi sıkıntılar açtığını yaşayarak öğrenenler sözün büyüsüne kapılırlar mı hiç?

Hezimet Sahipsiz, Daima Öksüz ve Yetimdir!

Balyoz Davası’nın iki yıldan az bir zamanda sonuçlanması ve kimi emekli kimi muvazzaf 325 subayın 13-20 yıl arasında hapisle cezalandırılması denge ve hesapları kökünden sarstı.

Devlet’in sahibi, Cumhuriyet’in muhafızı, siyaset ve toplumun biricik rehberi TSK sahip olduğu buyurganlık makamından aşağı doğru hızla yuvarlanmaya başladı. Üstelik de bu yuvarlanış daha düne kadar MGK toplantılarında hizaya çektiği Hükümet ve brifinglerle terbiye ettiği yargı marifetiyle başladı ve tescillendi.

Siyasetin/Hükümetin ve toplumsal taleplerin bu davanın şekillenmesindeki etkisini azaltma, daraltma ve değersizleştirme yönünde geliştirilen değerlendirmeler gerçeği izah etmekte değil buharlaştırmak sadedinde bir rol oynuyor. Balyoz ve Ergenekon cuntalarının tasfiyesinde kimler, hangi kurum ve örgütler veya devletler belirleyici olmuştur?

Başta darbe davalarında sanık olanlar ve yakınları olmak üzere Kemalist, ulusalcı, sol-sosyalist çevrelere göre en temel mesele ABD’nin laik-bağımsız Türkiye’yi tasfiye planından ibaret. İşin içine İsrail başta olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya vd. birçok ülke istihbarat örgütlerini katmak artık strateji uzmanlarının hayal gücüne kalmış. Tabii ki ‘cemaat’in hemen her yere yüksek takıyye yetenekleri sayesinde sızmış kadrolarına da gizemli bir takım marifetler yakıştırarak yapılan izahlar daha çok tercihe şayan. (…)

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

 

Yorum Analiz Haberleri

Birilerinin aklına kadınlar sadece Müslümanlar iktidar olunca geliyor...
İdeolojik anlatısı çöken İran, Suriye'de en büyük kaybedendir!
Suriye'deki gelişmelere "şerhli" yaklaşmak Suriyelilerin sevincini hafife almaktır!
Mahmud Abbas'ın ihaneti zilletini artırmaktan başka bir işe yaramadı!
Gerçek bir lider, ‘övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!