‘Balyoz Planı’yla ilgili bugüne kadar açılan ve daha sonra birleştirilen 3 dava kapsamında 20 subay ve astsubayın “gizli tanıklık” yaptığı ortaya çıktı. Balyoz’daki “gizli tanık” olayını savcılık ile davanın görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi arasında yapılan yazışmalar ele verdi.
“Gizli” ibareli yazışmalarda, “Balyoz Güvenlik Harekât Planı”yla ilgili subay ve astsubayların “gizli tanık” sıfatıyla verdikleri bilgilerin nasıl korunacağı konusu tartışılıyor. Gizli tanıklara ilişkin bilgiler mühürlü çuvallar içerisinde savcılık tarafından, davanın görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ise gelen evrakları “Önemine binaen, savcılık tarafından muhafaza edilmesi gerekir” diyerek, tekrar İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne gönderdi. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen, 22 Nisan 2011 tarihinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdığı “Gizli tanık bilgilerinin muhafazası” konulu yazıda, şunları kaydetti: “Muhafazası için başsavcılığımıza geri gönderilen gizli tanık evrakları yazımız ekinde iade edilmiştir. Gizli tanıklara ait kimlik bilgileri ve diğer belgelerin muhafazasının mahkemenizce yerine getirilmesi, bunların saklanması amacıyla kasa veya gizli bölme bulunmaması halinde, bu hususta Adalet Bakanlığı’ndan ödenek talebinde bulunulması hususları bilginize rica olunur.”
Yazının ekinde gizli tanıkların isimlerinin yer aldığı 1 adet evrak listesi ile 20 adet ağızları mühürlü çuval yer aldı. Gizli tanıkların önümüzdeki günlerde davanın görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dinlenmesi bekleniyor.
Bülent Ceyhan / Habertürk