Ali Karahasanoğlu’nun Yeni Akit gazetesinde yayımlanan yazısı (26 Mart 2023) şöyle:
“’BALYOZ YOK’ DİYENLERİN TEPESİNE BALYOZ İNDİ!”
AK Parti iktidara gelişinin hemen ertesinde, 1. Ordu Komutanlığı’nda, Çetin Doğan öncülüğünde bir darbe planı hazırlanıyor..
Darbe planının, askeriye içindeki belgelerine o tarihde ulaşılamasa da, medyadaki uzantıları yapılmak istenilen sivil yönetime el koyma çabasını açık açık ifşa ediyordu.
“Genç Subaylar tedirgin” manşeti mi dersiniz..
“Başörtü yasağını asla, asla kaldırmaya kalkmayın. Yoksa” tehditleri mi dersiniz..
Darbeci komutanların medyadaki uzantıları, görevlerini ifa ederken, aslında darbeyi de ifşa ediyorlardı..
Yıllar geçti..
Bu darbecilere dava açıldı.
Ama ne yazık ki.. FETÖ’cülerin kilit noktalarda olmaları sebebi ile Balyoz darbe planına karışan 10 kişi var ise, 150 suçsuz kişi de yanlarına eklendi.
Ve dava sulandırıldı..
150 suçsuz kişi hakkındaki uydurulan belgelerdeki sahtekarlıklar, tüm Balyoz darbe planı sahte imiş gibi algı oluşturulmasında kullanıldı..
Ve nihayetinde, FETÖ gerçek yüzünü gösterince..
Bu sefer Balyoz’dan yargılanan herkes masum gibi gösterildi.
Balyoz darbe planı yapılmış idi.
Ama sorumlu gösterilip yargılanan kişilerin hepsinin, planda aktif rolü yoktu..
Bunun anlaşılması uzun bir süreç gerektirdi.
Ve nihayetinde cuma günü yerel mahkeme, dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan başta olmak üzere, 6 generali daha suçlu buldu ve 6 yıl 8 aya varan cezalara çarptırdı..
Böylece “Hani hani! Ne oldu? Balyoz darbe planı diyordunuz. Bakın FETÖ’cülerin AK Parti iktidarına darbe hazırlığı yapması ile Balyoz’un uydurma olduğu ortaya çıktı” diyenlerin tepesine balyoz inmiş oldu..
Balyoz darbe planı ile bu ülkedeki meşru sivil iktidar devrilmek istenmiştir.
Nokta.
Eski dönemde, bazı komutanlar, başörtü yasağının devam etmesi için, seçilmiş insanları tehdit etmişlerdir. Nokta..
Dindarların önündeki engellerin kaldırılmaması, katsayı zulmünün sonlanmaması için, bazı generaller, bu ülkenin seçilmiş başbakanını, bakanlarını tehdit etmişlerdir.
Nokta..
Tehditlerin sonunda, darbe hazırlığı da yapılmıştır.
Nokta..
Bu gerçeklerin belgesine ulaşan FETÖ’cü emniyetçiler, hem darbe hazırlığı içinde olan generalleri, hem de kendi işlerine gelmeyen generalleri bir iddianamede toplayıp, suçlu ile suçsuzları harmanlayıp mahkeme önüne sulandırılmış bir davayı getirmişlerdir.. Ama o dosyaya suçsuz insanların isimlerinin karıştırılmış olması, darbe hazırlığı yapanların suçlarını ortadan kaldırmaz.
Nokta..
Darbe planı yapanlar hakkında emniyet soruşturmasını yapanların, ilk iddianameyi hazırlayanların, ilk mahkeme kararını verenlerin FETÖ’cü olması, sanıkların suçsuz olduğunu tek başına kanıtlamaz.. Çünkü o mantıkla, cinayet işlediği kesin olan, hırsızlık yaptığı, değişik suçlar işlediği kesin olan binlerce insan, “benim iddianamemi FETÖ’cü bir savcı hazırlamıştı” diyerek, tek başına bu gerekçe ile beraatini ister ki, bunun kabul edilemezliği tartışmasızdır.. Ceset ortada iken, cinayet silahı ortada iken, katil ortada iken, iddianameyi hazırlayan savcı sonradan FETÖ’cü çıktı diye cinayete beraat kararı verilmesi mümkün olmadığı gibi, darbe planı yapanlara da, iddianameyi hazırlayan FETÖ’cü çıktı diye suçunun görmezden gelinmesi mümkün değildir..
Nokta..
Suçun işlendiği o kadar net ki..
Balyoz davası için külliyen kumpas diyenlere bakın..
Hepsi, dindar karşıtı gazeteler, emekli generaller, siyasetçiler, bürokratlar.
Yani ellerine geçse, yeni Balyoz darbesini yapabilecek tipler..
Bakın Cumhuriyet gazetesine..
Sabahta akşama kadar başörtü karşıtlığı yapıyor. Seçilmiş iktidarlara sopa sallıyor. Sonunuz Menderes gibi olur diyerek, daha önceki darbecilere alkış tutuyor. 27 Mayıs darbesi diyeceğine, 27 Mayıs devrimi diyor..
Balyoz darbe planına imza atanlara mahkumiyet kararı çıktığında da, “Balyoz’da kumpas sürüyor” diye başlık atıyor..
Oysa bu başlığı attıkları Cumhuriyet logosunun hemen altında, aynı Balyoz’cuların kulaklarına fısıldamaları sonucunda, 21 yıl önceki başlıkları şöyle idi:
“Genç Subaylar tedirgin”
Başlığın üstünde de, şu cümle yer alıyor:
“Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, Başbakan Erdoğan’ı uyardı.
Suçu işleyip, sonra “Ben ne yaptım ki” modunda savunma yapmayı görüyor musunuz.
Bre sahtekarlar, ahlaksızlar, “Başbakanı uyardı” ne demek?
Bir Genelkurmay Başkanı, Başbakanı nasıl uyarır?
Ama, Balyoz’dan mahkum olan generallerin yanına, bu başlığı atanları koymazsanız..
Balyozcu generalleri mahkum ettiğinizde, “Kumpas sürüyor” diye manşeti atar, yine darbe tahriklerini sürdürürler.
Mustafa Balbay, bugün hâlâ elini kolunu sallayarak gazeteciliğe devam ediyorsa..
Balyoz darbe planını yapanlar mahkum olduğunda, “Kumpas sürüyor” manşeti aynı gazetede atılıyorsa..
Bunların diğer fraksiyonları Sözcü gazetesi “Balyoz hortladı” diyerek, mahkeme kararına hakaret edebiliyorlarsa..
Altılı masanın bileşeni İP’in gazetesi Yeniçağ, “FETÖ’nün başlattığı davada hapis kararı” başlığını atıyorsa.
Ekip kurulmuştur..
Altılı masa niyetini ifşa etmiştir..
Ellerine bir daha fırsat geçerse, ulusalcısı ile solcusu ile milliyetçi geçineni ile bir darbe daha yapacaklardır..
28 Şubat’ta Refah Partisi’ne karşı yapılan darbede Çetin Doğan..
AK Parti iktidara geldiğinde yine Çetin Doğan..
Tesadüf mü sizce?
Ne mümkün?
Çetin Doğan’ı savunan Cumhuriyet, Sözcü, Yeniçağ’ın hepsinin Erdoğan düşmanı olması tesadüf mü?
CHP ile İP’in, gerçek yüzlerini gizlemek için, yanlarına aldıkları SP, DEVA, Gelecek ve DP’nin gazeteleri Milli Gazete, Karar, Yeni Asya’nın, Balyoz davası ile ilgili tek satır yazmamaları bir tesadüf mü?
Asla..
CHP ve İP, diğer sağ tandanslı partileri kafakola almış..
Sandıkta son şanslarını oynamak istiyorlar..
Arka planda, tehdit şantajlar da mutlaka vardır..
Hatta İP’lilere bile şantaj vardır.
Yoksa “Kumpasa uğradık, tuzak kuruldu” ve diğer hakaret cümleleri kurdukları partilerle, seçime nasıl girerler..
Balyoz darbe planı, yapanların yanlarına kâr bırakılırsa.
Ülke yeni darbelere gebe demektir..
Kimisi Madımak tehdidi ile kimisi kaset tehdidi ile esir alınır, dindar adamlar sizin karşınıza, “Ayasofya’nın bir kısmı müze olabilir” sözü ile çıkarılır.
Aman dikkat.