Balyoz, JİTEM, yalanlar, gerçekler...

Ali Bayramoğlu

Önümde bir liste var. Listede 5 subay ve astsubayın ismi yazılı.

Bunlar Testere Operasyonu'nda görevlendirilmiş kişiler. Görevleri Beni, Mehmet Altan'ı, Mehmet Barlas ve Taha Akyol'u öldürmek.

Başka listeler de var. Diğer operasyonlar için seçilmiş, beş kişilik timler ve hedefler, Hasan Cemal, Etyen Mahçupyan, Hrant Dink tek tek belirtiliyor.

Timdeki askerlerin aldıkları eğitimler bile yazılı, kimisi bomba uzmanı, kimisi özel harekâtçı, kimisi psikolojik harekâttan...

Kimilerine göre, örneğin Balyoz'un elebaşısı olarak yargılanan, 28 Şubat'ın ünlü fişçi ve andıçcı generali Çetin Doğan'ın kızı ve damadına göre, bu listeler sahte...

Onlara göre Balyoz davasıyla ilgili her şey sahte, asıl hedef Türk Silahlı Kuvvetleri...

Ve yine onlara göre bu sahteliğe ses çıkarmayanlar, anlattıklarına kulak kabartmayanlar, sundukları kimi çelişkileri dikkate almayanlar samimi değil, liberal değil, demokrat değil...

Ne garip değil mi?

Ölüm listelerinde ismi olan insanlardan, onları hedef seçenler için yardım isteyeceksiniz, listelerin sahte olduğunu söylemelerini talep edeceksiniz?

Akıl vicdanı önüne alıyor demek ki!

Bu listeler gerçekten sahte mi?

Sahte olduklarını gösteren ne?

Kimsenin öldürülmemiş olması mı? (Hrant Dink dışında)?..

Darbeci baba için atan evlat kalbi mi?

Videla, Pinoşe'nin de çocukları vardı, ama arkalarında bıraktıkları dağ gibi insanlık suçları da vardı...

Hiç mi şüphe duymaz babalarını temiz sanan darbeci çocukları?..

Bilirler mi ki inkâr adettendir, kurumsaldır, siyasaldır?..

JİTEM'İ biliyor musunuz, hala inkâr edilen JİTEM'i?..

Daha geçen yıl, önce Genelkurmay Başkanlığı, ardından Jandarma Genel Komutanlığı, bünyelerinde hiçbir zaman JİTEM diye bir yapı olmadığını tekrarlamamışlar mıydı?

Bu tür açıklamalar, çok geçmeden gerçekler ve belgelerle çok sert bir şekilde yanıtlanır ve yalanlanır.

Bugün internet'te herhangi bir arama motoruna JİTEM yazarsanız, karşınıza ordu mahreçli onlarca belge çıkmaktadır. İtiraflar üzerine bulunan kemikler davalara neden olmuştur. Güney Doğu'da JİTEM etrafında ciddi delil ve bulgularla 6 dava sürmektedir.

Ancak madem JİTEM tartışılıyor ve kimileri inkâra devam ediyor, küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var.

Hatırlayın Kutlu Savaş raporunun Jandarma bölümünü:

"Doğu ve Güneydoğu Anadolu Asayiş Kolordusunun kontrolündedir...

Bölgede cereyan eden olayları da jandarmadan bağımsız bir şekilde ele almanın mümkün olmadığı bir gerçektir. Susurluk olayının bir trafik kazası olmadığı, Ankara merkezli bir dizi oluşturduğu cihetle karışıklığın had safhada olduğu OHAL yöresi ve yörede bulunan görevlilerin dikkate alınmaması ciddi bir eksiklik olurdu.

Jandarma Genel Komutanlığı reddetse de JİTEM'in varlığı unutulabilir bir gerçek değildir.

JİTEM kaldırılmış, tasfiye edilmiş, personeli başka birimlerde görevlendirilmiş, evrakları arşive gönderilmiş olabilir.

JİTEM bölgede etkili çalışmalar yapmıştır. Bunların çoğundan da mahalli Jandarma birliklerinin dahi haberi olmamıştır. Zaman içinde, JİTEM bünyesinde görev alan sivil ve askeri şahısların faaliyetleri yörede dikkati çeker hale gelmiştir. Bünyesinde çok miktarda korucu ve itirafçı bulunması sebebiyle ferdi suç oranı yükselmiştir.

Bölgeden zaman içinde ayrılan bu unsurlar, faaliyetlerine uygun ortamlarda devam etmişlerdir..."

Evet, birisi yalan söylüyor...

Bugün durum çok mu farklı?

YENİ ŞAFAK