Balyoz Baskısı Ters Tepti, Yalman Suskunluğunu Bozdu

Balyoz darbe planı davası, Yargıtay’ın, 237 sanığın mahkûmiyetini onamasıyla doğal yargısal sürecini tamamladı. Hukuki süreç bitse de, dava gündemden düşmedi.

HANIM BÜŞRA ERDAL - ZAMAN

Çünkü sanıklar ve avukatları, açıklamalarıyla Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman üzerindeki baskılarını artırdı. Saldırılar durmayınca bu isimlerden Orgeneral Özel geçtiğimiz günlerde, “Yıkıcı ve mesnetsiz olduğunu düşündüğüm eleştiri, tahrik ve saldırıların dozajının artması üzerine iddialara cevap olarak kamuoyunun bilgilendirmenin yararlı olacağını değerlendiriyorum.” diyerek yazılı bir açıklama yaptı. Daha sonra hedefteki isimlerden Yalman’dan ardı ardına açıklamalar geldi. Görünen o ki, bu açıklamalar Balyoz sanıklarının istediği türden değil. Şöyle ki, Yalman ilk önce, 5-7 Mart 2003’te yapılan seminerle (Balyoz) ilgili, “Yazılı ve görsel basından izlediğim kadarı ile bu seminer emre aykırı olarak yapılan, muaşeret kurallarına uymayan, amacını ve haddini aşan bir kahramanlık gösterisinden başka bir şey değildir.” dedi. Yalman, Milliyet  gazetesinde yer alan  ikinci açıklamasında ise, seminer planında emri dışında EMASYA’nın (yani darbe olduğunda sıkıyönetim uygulamasına hukukî kılıf olarak planlanan protokol) konuşulduğunu açıkladı. Ve ayrıntıya girerek yeni bir ismi; dönemin Kara Kuvvetleri  Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’u gündeme taşıdı. Yalman, 1. Ordu’nun EMASYA teklifini 2002 Aralık’ta Başbuğ tarafından şifahen bildirildiğini, kendisinin ise bunu uygun bulmadığını aktardı. Devamında, “Teklif yazısını görmedim. Böyle önemli bir teklifin mutlaka bana arz edilmesi gerekirdi. Niçin uygun görmediğimi de açıklamak isterim. 2002 sonu ve 2003 yılı başında terör ve irticai faaliyetler asgari düzeyde idi. Bu nedenle EMASYA’nın oynanması için bir sebep yoktu.” ifadelerini kullandı. Yalman, Olasılığı En Yüksek Tehlike Senaryosu’nun (OEYTS) oynanacağının da kendisinden gizlendiğini belirtip, seminerde OEYTS oynandığını da Balyoz davası duruşmalarında öğrendiğini söyledi. Başbuğ ise, Balyoz sanıklarının tanığı olarak mahkemede verdiği ifadesinde, 1. Ordu Komutanlığı’nın seminere ilişkin planla ilgili 12 Aralık 2002 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yazı yazdığı bilgisini doğruladı. Ancak devamında 1. Ordu’da OEYTS’nin görüşülmesine dair vizenin verildiğine ilişkin beyanlarda bulundu.

Yani, Başbuğ, Balyoz sanıklarını korudu. Yalman da, en baştan beri kendisine rağmen bir plan yapıldığını söyleyip, Başbuğ’u işaret etti. Her ne kadar ‘tanık’ olarak Balyoz sanıkları lehine ifade verse de, Başbuğ’un Balyoz darbe planındaki rolü ön plana hiç çıkmamıştı. Yalman, Balyoz’la ilgili sorumlu tutan açıklamalarıyla aslında Başbuğ’un ismini vererek kritik bir çıkış yaptı.

Yalman’ın açıklamaları Balyoz dosyasındaki delilleri de teyit ediyor. KKK’nın yapılmasını kararlaştırdığı 5-7 Mart 2003’teki seminer aslında ‘Egemen Harekat Planı’ idi ve dış tehdide yönelikti. Savcıların tespitine göre, Çetin Doğan ve ekibi ise ısrarla EMASYA protokolünün de görüşüldüğü ‘iç tehdit’ konulu bir seminer yapmak istiyordu. Yalman izin vermese de, örtülü olarak darbe hazırlıkları, irtica tehdidi ve nasıl önleneceği gerçek yer ve isimler belirtilerek seminerde konuşuldu. Bu konudaki ses kayıtlarını ve orada gösterilen slaytları tamamlayan Balyoz belgeleri de dava dosyasında yer alıyor. Yalman’ın açıklamaları da savcıların iddiaları ile mahkemenin mahkumiyet gerekçelerini doğruluyor. Emir komuta dışında, 2002-2003’teki bir cunta Balyoz’u planlamış. Peki Yalman niye şimdi konuşuyor? Anlaşılan o ki, Yalman, dava sırasında fazla hedef olmamak, ‘ifadesiyle silah arkadaşlarını mahkûm ettirdi’, ‘hain’ damgası yememek için konuşmaktan çekindi. Ama baskılar devam edince, dava mahkumiyetle sonuçlandığı için, açıklamalarının artık davayı etkileyemeyeceğini düşünerek konuşmaya başladı. Bu şekilde eşine ve kendisine yönelik saldırıları durdurmak isteyen Yalman, son olarak sanıklara, gerçek suçluların ortaya çıkması için suhuletle davranmaları, aksi halde oluşacak kaostan sağlıklı sonuç çıkmayacağı uyarısında bulunuyor ve  ‘son tavsiyemdir’ diyor. Bakalım, Balyoz sanıkları bu uyarıya kulak verecek mi?

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu