Laikçi kesim kıyameti kopartıyor..
Neymiş?
“İmam Hatiplerin orta kısımları tekrar açılmış”mış!
Neymiş?
“Diğer okullar da, adeta İmam Hatip haline getirilmiş”miş!
Uygulamaya baktığımızda, laikçilerin dediklerinin hiç de doğru olmadığını görüyoruz.
Nasıl?
Şöyle:
Getirilen değişiklikler; tamamen tercihe dayalı. Kimseye isteği dışında, İmam Hatip dayatılmıyor. Kimseye isteği dışında, İmam Hatip dersleri önerilmiyor..
Kısa ve öz olarak söylemek gerekirse, “Kur’an öğrenmek istemeyenlerin çocukları güvende(!). Kimse onların çocuklarına, yeni dönemde de Kur’an öğretemeyecek!”
Kendi çocukları güvende(!) ise, başkalarının çocuklarına da, karışma hakları olmasa gerek!
Değişiklikte ikinci önemli durum, yaygaraların aksine, İmam Hatiplerin orta kısımlarının tümü ile açılmadığı gerçeği.. İsteyenler artık İmam Hatip’e de gidebilecekler ama.. Bu yıl için sadece 4. sınıfı bitirenler bu hakkı kullanabiliyor. 5, 6 ve 7. sınıfı bitirenler, isteseler de İmam Hatip Ortaokuluna gidemiyorlar.
Yine yaygaraların aksine, her isteyen öğrenci, Kur’an-ı Kerim ve siyer derslerini de seçemiyor.
Bu hak da, sadece 5 ve 9. sınıflar için tanındı..
Öyle ki, kanunda var olan bir hak, bakanlık tarafından fiilen engellendi..
Evet; İmam Hatip orta kısımlarına, ara sınıflarda geçiş imkanı, kanun çıkartılırken engellendi. Yani, geçen sene 5. sınıfı okuyan çocuğumuz, 6. sınıfı okuyan çocuğumuz, 7. sınıfı okuyan çocuğumuz, bir sonraki sınıfı İmam Hatip ortaokulunda okuma imkanına kavuşamadı.
Sadece 2011-2012 öğretim yılında 4. sınıfı okuyanlar, bu ay başlayacak öğretim yılında İmam Hatip orta kısmına kaydolma hakkını elde edebildi. 5, 6 ve 7. sınıfa gideceklerin hakları, kanunla engellendi..
Ama, aynı kanunda verilen bir hak var ki; bugün bakanlık tarafından uygulanmıyor.
Nedir o?
Seçimlik derslerin, ara sınıflarda da tercih edilebilme hakkı..
İmam Hatip ortaokuluna ara sınıfta öğrenci kabul etmediniz. Bu konuda gerekli kamuoyu oluşturmadığımız için, aslında biz de suçluyuz.
Ama, kanunda tüm ortaokul sınıfları için tanınan bir hakkı, keyfi bir uygulama ile, bakanlık niçin engelliyor?
Yoruma dayalı bir konu da değil bu..
İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9. maddesi ile 1739 Sayılı Kanun’un 25’inci maddesinin mülga birinci fıkrası, bakın yeniden nasıl düzenlendi: “İlköğretim kurumları; dört yıl süreli ve zorunlu ilkokullar ile dört yıl süreli, zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkân veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşur. Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulur. Ortaokul ve liselerde, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri Bakanlıkça belirlenir.”
Kanun metninde, 5. sınıf, 6. sınıf, 7. sınıf veya bir başka sınıf adı geçiyor mu?
Geçmiyor!
Evet, 1. sınıftan 4. sınıfa kadar olan bölümde, bu hak tanınmış değil.. Çünkü kanun metni açıkça “Ortaokul ve lise” diyor. Ama “Ortaokulun şu sınıfı-bu sınıfı” demiyor. O halde, bakanlık “Sadece 5. sınıflar bu dersi seçebilir” genelgesini neye dayandırıyor?
Bence hiçbir şeye dayandırmıyor. Kanun metni açık.
Hatta bana kalırsa, genelgede bile böyle bir şey emredilmiyor.
Genelgede, “İlköğretim 5. sınıftan başlamak üzere” deniyor. “Sadece ilköğretim 5. sınıflar seçebilir” demiyor.
Bence genelgeyle de, 6, 7, 8. sınıfların Kuran-ı Kerim ve siyer derslerini seçmeli olarak okuma hakkı çocuklarımızın elinden alınmış değil.
Ama maalesef, bugün okul idareleri, 6, 7 ve 8. sınıfların seçimlik ders hakları yokmuş gibi uygulama yapıyorlar. Ve gerekçe olarak da, bakanlığın genelgesini gösteriyorlar.
Bakanlık, genelgesini açıklığa kavuşturmak zorundadır.
Kasıtları zaten bizim dediğimiz şekilde “6, 7, 8. sınıfların bu hakkı yok” şeklinde değil ise.. Bunu bir tavzih ile düzeltmeliler..
Eğer bakanlık, “6, 7, 8. sınıfların Kur’an-ı Kerim dersini seçimlik olarak okuma hakkı olmadığı kanaatindeyiz, genelgemiz de bu yöndedir” diyorlarsa. Kanunu bir daha ve genelgenin dayanağını bize izah etsinler.
Aksi durumda, kanunun verdiği bir hakkı, bakanlığın keyfi olarak geri alması, doğru olmayacaktır.
YENİ AKİT