İki gündür solak ve Kemalist kafalı gazetelerde, televizyon ekranlarında, bir haber..
Bir hakim beyimiz, “Adalet Bakanlığı’na ve başsavcılığa, hukuk dersi vermiş”miş!
30 yıllık hukuk tecrübemize..
Bir de gazetecilik dürtüleri de eklenince..
“Bu haberlerin altında, bir çapanoğlu mutlaka var” dedim, kendi kendime..
Baktım, kahraman hakimimize..
Tamer Akgökçe!
Aaaa.
Başsavcılığa, hukuk dersi veren(!) bu hakimimiz, iki sene önce, başörtülü avukatı duruşmadan atan zorba hakim değil miydi?
Aynısının tıpkısı..
Danıştay, özgürlük düşmanı Barolar Birliği’nin başörtülü olarak avukatlık yapılmayacağına dair yasakçı ilke kararının yürütmesini durdurmuş.
Ama kendisini sosyalist, özgürlükçü olarak tanıtan, “Bakanmış, savcı imiş, kimseyi takmam, ben hukukun evrensel ilkelerini uygularım”diyen bu hakimimiz..
Evrensel hukukun ilkelerini ayaklar altına alıp.
Serbest meslek faaliyeti olan avukatlık sırasında tesettürlü bayanın başındaki örtüye kafayı takmış.
“Başörtülü oImaz, ben seni duruşmaya almam” demiş..
Başörtülü avukatları duruşmalardan dışarı çıkarmaya devam etmiş.
Akit de haberini yapmış.
İşte o haberden hatırlıyorum, Tamer beyi..
Aslında bununla da yetinmemiş Tamer bey..
Casusluk ve vatana ihanet suçlamalarından tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül için, Silivri Cezaevi’nin kapısına gidip, orada gösteri yapmış!
Şaşırdınız mı?
“Bu adam gerçekten hakim mi?” diye sorgulamaya mı başladınız?
Şaşırmayın..
Burası Türkiye..
Ama sorgulamaya devam edin.
Çünkü Tamer bey, o gösteri ile de yetinmemiş..
İki hafta sonra da, Cumhuriyet gazetesinin önüne gelip..
Durun, Can Dündar ve Erdem Gül için değil.
Bu sefer de, Charlie Hebdo dergisinde yayınlanan Hz. Peygamber’e hakaret içerikli karikatürleri tıpkı basım yapan ve bu sebeple soruşturmaya muhatap olan Cumhuriyet gazetesine destek vermek için eyleme soyunmuş!
“Eee.. Bu çapanoğlu bu anlattıklarının neresinde” diyeceksiniz..
Tamer hakim bu rezaletlere imza attıkça..
Akit de haberini yapmıştı.
HSYK da, Tamer Akgökçe için, lütfedip disiplin soruşturması açmış.
“Bu adam hakim mi, yoksa kendisini üniversiteli protest öğrenci mi sanıyor” diyerek araştırmaya başlamış.
Dosya artık tekemmül aşamasında olmalı ki..
Protestocu hakimimiz, hemen atağa geçmiş..
“Yakında bana okkalı bir ceza verecekler.. Onlar ceza vermeden, ben harekete geçeyim ki, ‘Bakanlık yazısına itiraz etti, ceza yedi’ haberlerine malzeme hazırlamış olayım..” diye düşünerek, bakanlığın yüzlerce genelgesinden birisine “Hakimden hukuk dersi: Hakimler kimseden talimat almazlar” yorumları ile itiraz etmiş..
Oysa hakimin itiraz ettiği genelge, vereceği kararla ilgili değil ki..
Ona kimse, “Bu şahıs hakkında beraat vereceksin” demiyor ki..
Veya “Şu adamı mahkum ettirmelisin” diyen yok ki..
Meclis, yeni bir kanun çıkarmış.
Uzlaştırma müessesesini, kurumsallaştırmış.
Mahkemelerdeki dosyalar için de..
“Durma kararı verip, dosyayı başınızdan atmayın.. İşi savsaklamayın.. Dosyanın kaydı sizde kalsın.. Duruşmayı erteleyin, sürekli takip edin” demiş.
Tamer hakim, bu ikaza itiraz ediyor..
Atarlanıyor..
“Bana kimse talimat veremez” diyor..
Haklı..
Başörtülü avukatı duruşmaya almadığı ilk gün, kulağından tutup kapının önüne koymazsanız..
Mahkemenin tutukladığı iki kişiyi destekleyecek protesto gösterisine katıldığı gün, “Kusura bakma, çok meraklı isen, maaşını avukatlığını yaptığın iki tutukludan git al” demezseniz..
Savcılığın soruşturma açtığı gazeteye destek için gösteri yaptığı gün, “Sen hakim misin, Cumhuriyet gazetesinin hukuk danışmanı mı?” diyerek, anında gerekli cezayı uygulamazsanız..
Bu hakim de böyle..
Genelgeye itiraz eder..
Yakındır; “TBMM bana talimat veremez. Neymiş kanun-manun. Ben ne kanun anlarım, ne de anayasa.. Ben kendi kafama göre karar veririm..” de diyebilir..
¥
Yapılması gereken..
Açılan soruşturmaları zamanaşımına uğratmadan..
Gerekli cezaları vererek, dosyaları tamamlamak.
HSYK, soruşturmalarda gecikmeye sebep olursa..
İşlerine gelince yasakçı, işlerine gelince özgürlükçü olan bu yanar-dönerler de..
Arkalarına aldıkları sol ve Kemalist medya aracılığı ile..
HSYK’yı baskı altına alırlar..
Bir avukatı, kıyafeti sebebi ile duruşmaya almayan hakim bile, bu ülkede kürsüde kalmaya devam eder..
Tutuklanan sanıklara destek vermek için cezaevi kapısına giden hakim rezaletlerini tekrar tekrar yaşarız..
YENİ AKİT