Bakan Koca: 12 yaş üstüne tercihe bağlı aşı yapılabilir

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "12 yaş üzeri zorunlu değil. 15 yaş üstü olduğu gibi tercihe bırakarak devam edilmesi kanaatindeyiz. Aşının zorunlu olarak yapılmasını çocuklarda değil, ek hastalığı olanlar için önemsiyoruz, tanımladık" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve YÖK Başkanı Erol Özvar Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Tünelin ucu göründü diyebiliriz"

Bugün 18 yaş ve üzeri nüfusumuzun yüzde 78'inden fazlası tek doz, yüzde 60'ından fazlası da iki doz aşıyla aşılanmış durumdadır. Sizlere aşı programımız başlarken 'Tünelin ucundaki ışık göründü' demiştim. Bugün 'Tünelin çıkışı görünüyor.' diyebilirim. Acı hatıralarımıza dönmemek üzere, arkamıza bakmadan ilerlemek zorundayız. Bu süreçte yarım bırakmaya gelecek işimiz yoktur.

"Aşının zorunlu olarak yapılmasını çocuklarda değil, ek hastalığı olanlar için önemsiyoruz"

18 yaş ve üstü üniversite öğrencileri için tanımladık. 15 yaş ve üstü için de tercihe bırakmıştık. 12 yaş üstü kronik hastalığı, ek hastalığı olan çocuklarımız içinde ayrıca tanımlama yaptık. 12 yaş üzeri zorunlu değil. 15 yaş üstü olduğu gibi tercihe bırakarak devam edilmesi kanaatindeyiz. Aşının zorunlu olarak yapılmasını çocuklarda değil, ek hastalığı olanlar için önemsiyoruz, tanımladık. 12 yaş üstü de 15 yaş üstü olduğu gibi tercihe bağlı yapılabilir. 

"Vefat edenlerin yüzde 90'ı aşısız ya da eksik doz aşılı"

Aktif vakalarımızın yüzde 81'i tam aşılı olmayan kişilerdir. Hastaneye yatan vatandaşlarımızın yüzde 90'ı da yine tam aşılı olmayan kişilerdir. Vefat eden vatandaşlarımızın da yüzde 90'ı tam aşı olmayan ya da eksik doz aşı olan kişilerdir. Belirli bir süre aşıyla tam koruma sağlanabiliyor. Bu bakımdan, bir kere daha ısrarla ve en yüksek sesle sizlere sesleniyorum, aşınızı olun, kendinizi ve toplumu koruyun.

"Okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir"

Okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir. Tüm gayretimiz yüz yüze eğitim vermek ve bunun sürekliliğini sağlamak. Çocuklara okulda hastalık bulaşır mı sorusu sorulabilir. Bunu düşünüyorsak önce kendimiz tedbirlere uymalıyız. Bu dönemde öğretmenlere, öğrencilere örnek olmalıyız. Yeni dönemde salgın okulların kapanma sebebi olmayacak. Çünkü elimizde artık aşı var. O nedenle vatandaşlarımızın sorumluluklarını bilerek özellikle tedbirlere uymalarını ve bir an önce aşılarını bu sorumluluğun gereği olarak yapmalarını son derece önemsiyoruz. Biz okulları kapatmak değil, en fazla kapatabileceğimiz belki sınıf olabilir, onu bile kapatmak istemiyoruz. O nedenle toplum, vatandaşlarımız, velilerimiz herkes bu noktada lütfen bize destek olsunlar.

"Aşısızların okula alınmama gibi bir durumu olmaz"

Aşısızların okula alınmama gibi bir durumu olmaz. En az bir doz aşısını yaptırmış öğretmen ve çalışanların oranı yüzde 88, iki doz aşısını tamamlayanların sayısı ise yüzde 75'i buldu. Öğretmenlerimiz, şu an yüzde 92,5 oranında korunabilir noktaya gelmiş durumdadır. Velilerimizin aşılanmama durumu öğrenciyle, çocuklarımızla temas ettikleri için daha büyük risk oluşturacaktır. Biz orada aşı veya PCR testi zorunluluğu getirmedik ama velilerimizin bu sorumluluğu evlatları için alacağını umuyoruz ve bekliyoruz. Öğretmenlerimizdeki aşılanma oranı Türkiye ortalamasının üzerinde. Öğretmenlerimiz kadar velilerimiz de aynı sorumluluğu taşıyor. 

Yurtlarda en az bir öğrenciden fazla kişinin kaldığı odalarda aşılı birinin olmamasının nasıl karşılanacağını takdirlerinize bırakıyorum. Yani 1 kişiden fazla odalarda kalınma durumunda aşının ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum.

"Yeni dönemde vakalarımız ağırlıklı genç yaş grubunda"

Vaka sayılarında artışın giderek devam ettiğini ve bu rakamların da aslında yüksek olduğunu düşünüyoruz. Varyantların da devreye girmesiyle bulaşıcılık artıyor. Vakaların en yoğun yaş grubu 15-45 arası, vaka sayısı bu nedenle yükseldi. Şu dönemde kısıtlamayı devreye almadık. Bizim aşı oranımızı her geçen gün artırmamız gerekiyor. Aşının belli düzeyde bulaşı da önlediğini biliyoruz. 

"Yüzde 80-90 oranında aşının koruduğunu görüyoruz"

Tam doz aşısı olanlar da kaybedilebiliyor, oranı yüzde 10. Yüzde 80-90 oranında aşının koruduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımızın aşılarını erken dönemde yaptırmalarının önemli olduğunu söylüyoruz. 

"Sputnik aşısının gelmesi için gayret içindeyiz"

Sputnik ile ilgili 200 bin kişi için doz gelmişti, yani 400 bin. Sputnik ile ilgili birinci ve ikinci dozun farklılığı var, aynı aşı değil. Birbirinden farklı. O nedenle gelen aşı farklılığından ötürü biz yeni dönemde, özellikle dün de temasa geçmiş olduk, hızla daha yoğun hem bir hem ikinci doz aşının gelmesi için gayret içindeyiz. Testleriyle ilgili şu an yapılanlarda sorun yok. Ama yeni bir aşı tipi özellikle Rusya'dan bu anlamda olabilirliğiyle ilgili yaklaşımlar oldu. Onunla ilgili de görüşmelerimiz devam ediyor. Üretimle ilgili çalışmalar devam ediyor. Yerel bir firmayla çalışmalar bir noktaya geldi ama daha üretim safhasına gelmiş değil. Ben çok uzayacağını düşünmüyorum. Sinovac aşısı için Çin ile yatırım ve teknoloji transferini görüştük, uzun sürmeyeceğini söylediler.

"Tek doz aşı korumuyor, iki doz aşının mutlaka yapılması gerekiyor"

Tek doz aşı korumuyor, iki doz aşının mutlaka yapılması gerekiyor. Bir an önce aşılarımızı tamamlamalıyız. İsrail'deki çalışmalar mRNA aşısında 7-8 ay sonra hatırlatma dozu gerektiğini gösteriyor. İnaktif aşı için 3. doz aşı çok önemli.

"Aşısı tamamlanmış kişi sayısı 35 milyon"

Aşısı tamamlanmış kişi sayısı 35 milyon. Bu kişilerin vaka yükü yüzde 13, hastane yükü yüzde 10. Türkiye'de toplam doz aşı miktarı 95 milyonu geçti. Avrupa ülkelerinde bizden fazla aşı yapan Almanya dışında başta bir ülke yok.

'Kapalı mekanlar için PCR uygulamasını gündemimize almadık'

AVM, restoran ve kafeler için PCR uygulamasını gündemimize almadık, önümüzdeki dönemde salgının ülkemizin gündeminden düşeceğini düşünüyorum.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in konuşmasından öne çıkanlar:

"Okullarda alınması gereken önlemler rehberini valiliklere gönderdik"

6 Eylül'de okullarımızı haftada 5 gün açıyoruz. Okullarda alınması gereken önlemler rehberini tüm valiliklere gönderdik. Salgından en az düzeyde etkilenmek için sağlığı önceleyen kararlar aldık. Uzaktan eğitim asla yüz yüze eğitimin yerine geçmez. Çocuklarımızdan daha fazla fedakarlık isteyemeyiz, gerekli adımları attık ve atmaya devam ediyoruz. 

"58 bin okulumuz için 113 bin kişilik temizlik personeli görevlendirildi"

Okullarımızda ihtiyaç duyulan maske, dezenfektan ve temizlik malzemesi ihtiyaçlarıyla ilgili de tüm okullarımıza, illerimize ihtiyaçlarını gönderdik. 2021-2022 eğitim öğretim yılına hazırlık döneminde okullarımızın bu sürece hazırlanabilmesi için 650 milyon Türk lirasını tüm illerimize ve tüm okullarımıza göndermiş bulunuyoruz. 2020-2021 eğitim öğretim yılında tüm okullarımıza 223 milyon lira ödenek gönderilmişti. Yani bunun yaklaşık 3 katı bir ödeneği şu anda biz okullarımıza eriştirmiş ve okullarımızda o kaynakları maskeden dezenfektana kadar ve okuldaki temizlik malzemelerinin alınmasına kadar hijyen ortamının sağlanmasıyla ilgili her türlü hazırlığı yapmış bulunuyoruz. Yine 81 ilimizde yaklaşık 58 bin okulumuz için 113 bin temizlik personelinin görevlendirilmesini tamamlamış bulunuyoruz.

"Kurallara riayet edelim ki okullarımız kapanma sorunuyla yüz yüze kalmasın"

Okullarımızın bir daha hiç kapanmaması ve eğitimin kesintiye uğramaması için tüm personelimize bir kez daha çağrı yapmak isterim: Tüm kurallara harfiyen uyalım. Milli Eğitim Bakanlığı olarak üzerimize düşen tüm görevleri aldık. Kurallara riayet edelim ki okullarımız kapanma sorunuyla yüz yüze kalmasın. Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır. 

"Tüm bilgileri okul bazında takip eden bir elektronik sistem kurduk"

Geçen haftalarda açıkladığımız gibi tüm il ve ilçelerdeki, beldelerdeki köylerdeki okullarımızda vaka, temas ve aşı durumunu, Sağlık Bakanlığımızla koordineli bir şekilde almış olduğumuz tüm bilgileri okul bazında takip eden bir elektronik sistem kurduk. Bu elektronik sistemi de okullarımıza açtık, oradaki yöneticilerimiz, ilçe milli eğitimi müdürlerimiz, il milli eğitim müdürlerimiz süreçte alması gereken önlemleri veya durum değerlendirmesini çok rahat bir şekilde elektronik sistemde yapabilecekler. Tabii burada büyük emek Sağlık Bakanlığımıza ait. Çünkü Sağlık Bakanlığımız anlık olarak tüm verileri bizlerle paylaşıyor. Dolayısıyla biz kimlerin PCR yapması gerektiğini, sağlık durumunu, diğer konuları elektronik takip sisteminden izleme imkanına sahibiz.

Uyum eğitiminde yaklaşık 2,5 milyon öğrenci ve 165 bin öğretmenimiz sahada. Aşı olmasa bile PCR'la ilgili bize intikal eden bir problem yok.  Ben inanıyorum ki toplumuz tüm paydaşlarıyla el ele vererek bu süreçlerin, bu problemlerin üzerinden geçecek.

YÖK Başkanı Erol Özvar'ın konuşmasından öne çıkanlar:

"Salgın ortamında yükseköğretimi sürdürmeyi başardık"

1,5 seneden beri yükseköğretim kurumları eğitimine ara vermeden bütün kurumlarımız, üniversitelerimiz akademik faaliyetlerine devam etmektedir. Bu salgın sürecinde kampüslerimizi ve üniversitelerimizi kapatmadık. Salgın sebebiyle eğitim öğretim faaliyetlerini uzaktan yapmaya karar verdik. Salgın ortamında yükseköğretimi sürdürmeyi başardık. 

"Yeni akademik yılda eğitim öğretim yüz yüze yapılacak"

Yeni bir akademik yılına giriyoruz. Bu ayın sonlarına doğru belki ekim ayının başında açmış olacağız. Bu yeni yıl açılış yılında biz Yükseköğretim Kurulu olarak ve üniversiteler olarak eğitimi yüz yüze sürdürme kararı aldık. 

"Üniversitelerimiz hangi dersleri yüz yüze, hangi dersleri çevrimiçi yapacağını belirledi"

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu üyelerimizin tavsiyeleri ile hazırlanan kılavuzu üniversitelerle paylaştık. Yerleşkelerde alınması gereken tüm tedbirler alındı. Kampüslerdeki tedbirler yurtlarda da geçerli olacak. Üniversitelerimiz, harmanlanmış modelle birlikte yüz yüze ders yapma imkanının yanı sıra YÖK'ün aldığı kararla derslerin yüzde 40'ını çevrim içi yapabilme yetkisine haizdir. Üniversitelerimizin her biri bu konuda gerekli çalışmayı tamamlamıştır. Yani üniversitelerimiz şu anda hangi derslerini yüze yüze, hangi derslerini online olarak yapacağını belirlemiş ve kendi kamuoyuyla paylaşmış bulunmaktadır.

Yükseköğretim Kurulu salgından bağımsız olarak derslerin ve AKTS kredilerinin yüzde 40'ına kadar olan kısmını üniversitelerin online olarak verebileceğini veya çevrim içi verebileceğini karara bağlamış vaziyette. Yani bu salgına bağlı, salgınla endeksli bir karar değil, bilhassa bunu vurgulamak isterim. Ama bu salgın şartlarında salgının seyrine göre üniversiteler kredilerinin veya derslerinin o kadarlık bir kısmını online olarak verebilecekler diye ifade ediyoruz.

"Üniversiteler hazırlıklarını tamamladılar"

Bu eğitim usulünün veya yönteminin kullanılabilmesi, üniversitelerimizin veya yükseköğretim kurumlarının yetkisi dahilindedir. Kendileri kendi mahalli şartlarında, üniversitenin içinde bulunduğu duruma, öğrenci sayısına, derslik sayısına, öğrenci yoğunluğuna, öğrenci başına düşen kapalı alan metrajına göre bu enstrümanı tabiri caizse kullanabileceklerdir. Üniversitelerin bu konuda tam yetkili olduğunu ifade etmeliyim. Ayrıca üniversitelerin de bu konuda kararlarını aldıklarını ifade etmek isterim. Yani üniversiteler hazırlıklarını bu konuda tamamladılar. Bunların kararlarını alacak değil, almış vaziyetteler, hazırlıklarını tamamladılar ve bu salgın şartlarında öğrencilerini dersliklerine, kampüslerine beklemektedirler.

Sağlık Haberleri

Bakanlık, taklit ve tağşiş ürünleri listesini güncelledi: 11 markanın balı sahte çıktı
“Kadın Doğum Hastanelerinde kadın doktor sayısı artırılmalı”
Yurt dışından getirilen ilaçlar için yeni karar
Dijital çağın yeni tehdidi: Beyin çürümesi
McDonald's'ta E.Coli salgını 13 eyalete yayıldı