Dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın katledilmesiyle ilgili ortaya çıkan yeni deliller ve savcılığın zaman aşımını durduran hamlesi gözleri bir kez daha 1993'deki karanlık Lice olaylarına çevirdi. Savcılık, Lice olaylarını Tuğgeneral Aydın suikasti penceresinden incelemeye alırken, Bahtiyar Aydın'ın Lice'de bulunma gerekçeleri üzerine de yoğunlaştı. Suikastin gerçekleştiği dönemde Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı, yardımcısı ise Tümgeneral İlker Başbuğ'du. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ise Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanı'ydı.
Star Gazetesi'nde yer alan iddiaya göre 22 Ekim 1993 günü Tümgeneral Başbuğ, tarafından Tuğgeneral Aydın'a "Lice'ye git" emri verildi. Aydın bu emre itaat ederek Lice'ye gitti. Ancak görgü tanıklarına göre Aydın'ı taşıyan helikopter Lice'ye indiğinde olay yoktu. Söylendiği gibi çatışma olması durumunda Tuğgeneral rütbesindeki bir komutanın kurşuna dayanıksız UH-1 tipi genel maksat helikopteriyle gelmeyeceği ve açık alanda bulunmayacağı ifade ediliyor.
İLK GİDEN BAŞBUĞ VE KUNDAKÇI
Aydın vurulduğunda Lice Jandarma Bölük Komutanlığı'nın ön tarafında araç dışında açık alanda emir subayıyla sohbet halindeydi. Ne bir mevzide, ne bir zırhlı araç içerisinde değildi. Çatışma iddialarının sanal olduğunu destekleyen en önemli durum buydu. Aydın'ın vurulduğu haberi TSK'da deprem etkisi yaptı. Suikast kamuoyuna duyulmadan askeri bir helikopter Lice Jandarma Bölük Komutanlığı'nın bahçesine indi. Helikopterdeki iki general Hasan Kundakçı ve İlker Başbuğ'du.
BAŞBUĞ TUTANAK YAZILIRKEN ORADAYDI
İki general, Aydın'ın vurulmasıyla ilgili ilk bilgi ve tutanakların hazırlandığı süreçte bizzat oradaydılar. Tutanaklarda Aydın'ın vurulma biçimi, açısı gibi ayrıntılardan ateş yönünü tespite yarayacak bilgiler yer almıyor, Lice halkı sorumlu tutuluyordu. Lice olayları 2008'de tekrar gündeme geldiğinde Genelkurmay Başkanı Başbuğ'du ve Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak'a Aydın'ın PKK'lılarca açılan ateş sonucu katledildiği açıklaması yaptırmıştı.
19 Temmuz 2010 Tarihli Aksiyon Dergisi'ne konuşan Bahtiyar Aydın'ın eşi Şahin Aydın Lice konusunu bizzat İlker Başbuğ ile konuştuğunu, Başbuğ'un kendisine, "Bahtiyar Aydın'ı bizzat kendim uğurladım Lice'ye. TSK'yı yıpratmak için bu iddialar ortaya atılıyor" dediğini aktarmıştı.
KARAKOLDAKİ 55 YARALI KİM? KAYITLARI NEREDE?
İlker Başbuğ'la ilgili bu durum, Bahtiyar Aydın'ı görevlendirmesi ve Lice olaylarının sanal olduğu yıllardır özellikle Genelkurmay içinde çokça tartışıldı. Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı olayı "Güneydoğuda Unutulmayanlar" ismiyle kitap yaptı. Kitapta, İlker Başbuğ ve kendisini taşıyan helikopterin yoğun ateş ve "inmeyin" uyarılarına rağmen, Aydın'ın katledilmesinden sonra karakola indiğini, kendilerini bacağından yaralı bir subayın karşıladığını, içerde 55 yaralı ve hasta asker olduğunu yazdı.
Ancak çatışmanın günlerce sürdüğü, giriş çıkışların asker tarafından günlerce yasaklandığı Lice'de Kundakçı'nın sözünü ettiği ayağından yaralı subayın ismi, tedavi kaydı, 55 yaralı askerlerin isimleri sır olarak kaldı. Paşaları taşıyan ve ateş altında olduğu söylenen helikopterin hiç isabet almamış olması da bir diğer ilginç gelişmeydi. Bin 200 metreden Bahtiyar Aydın'ı başından vuranlar devasa helikopteri ıskalamıştı. Yaralı ve ölenlerin isimlerini içeren tutanaklar hiçbir zaman ortaya çıkmadı. Savcılık şimdi, o tutanakların, Aydın'a 'Lice'ye git' emrinin verilme sebebinin peşinde. Soruşturma hem Aydın suikastini hem de Lice olayları aydınlanacak.