Haksöz Haber
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak Kürdistanı’ndaki referandum sonrasında ivme kazandırdığı savaşkan söyleminin çıtasını biraz daha yükseltti.
Son dönemlerde iktidarın söylemi ve izlediği politikalar neticesinde yükselen milliyetçi dalganın da teşvikiyle konuşmalarında giderek hamaset dozunu artıran Bahçeli’nin bu çıkışlarında partisinin taban kaybettiğine ilişkin göstergelerin de etkili olduğu açık.
Bahçeli, meclis grubunda yaptığı konuşmada şunları söylemiş:
“Tarihe sırt dönmek bizim harcımız değildir. Mustafa Kemal, Misak-ı Milli’yi Türk milletinin anayasası olarak ilan etmiştir. Misak-ı Milli kuruluş senedidir. Misakı Milli Türk milletinin yeminidir, Türk milletinin varlığının aslında ucu açık sınır alanıdır. Şimdi anlaşıldı mı niye 82 Kerkük, şimdi belli oldu mu niye 83 Musul? Bugünden 84’ü söylemeyeyim, çünkü 85’in heyecanı kalmayacaktır.”
Bahçeli, konuşmasında, İdlib’le ilgili olarak da şunları söylemiş:
“İdlib’in terörden arındırılması, güneyden Akdeniz’e açılmak isteyen bölücü terör cephesinin El Bab’ta aldığı derin yarayı daha da derinleştirecek ve önüne aşılması imkansız engeller dikecektir. Aynı zamanda Suriye’nin kuzeyindeki El Kaide türevlerinin tasfiye ve temizliği açısından mühim bir rol oynayacaktır. Türkiye’nin güvenliği için İdlib asıl sahip ve sakinlerinin hakimiyetine girmelidir…”
Tipik Bahçeli tarzı bir yaklaşım! İdlib, İdlib sakinlerine bırakılmalıymış ama “terör unsurları” tasfiye edilmeliymiş! Bahçeli konuşmasının devamında HTŞ’yi “terör unsurları” arasında sayıyor ve tasfiye edilmesi gerektiğinden söz ediyor.
Bahçeli’nin HTŞ’nin Suriye halkının bir parçası olduğunu bilmemesi şaşırtıyor mu, hayır şaşırtmıyor! Hiç durmadan Ümmetten, kardeşlikten söz edenlerin dahi son dönemlerde geliştirdikleri söylemleri, takındıkları tavırları görünce özüyle, sözüyle bir Türk milliyetçisinden daha fazlasını beklemek zaten anlamlı olmazdı!