MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 13'üncü dönem açılışına katıldı.
Açılışta partililerle bir araya gelen Bahçeli, açılışın sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bahçeli, anayasa değişikliğinin Meclis'e getirilmesi halinde referandum yolunun açılması için MHP'nin destek verip vermeyeceği sorusuna, "Siz sona ermeden sona erdiren bir soru soruyorsunuz. Önce TBMM'ye anayasa değişikliği ile ilgili nasıl bir metin geleceğini görmemiz lazım." karşılığını verdi.
Anayasa değişikliği, başkanlık sistemi ve referanduma gidilmesi konusunda uzun zamandan bu yana tartışmaların devam ettiğine dikkat çeken MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
"Siyasi partilerin katılımı ve bazı komisyonlar aracılığıyla önemli metinler hazırlanmıştır. Bazı sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve siyasi partiler, aydınlarımız bu konuda çok değerli görüşler ortaya koymuşlardır. Yani bugün için tartışılan konu yeni bir konu değildir. Neredeyse uzun zamandan bu yana bütün siyasi partilerin gündeminde olan, seçim dönemlerinde seçim beyannamelerinde yer eden bir tartışmadır. Türkiye'nin dünyadaki gelişmeler çerçevesinde, Türkiye'deki oluşumlar ve talepler doğrultusunda bir toplumsal sözleşmeye büyük ihtiyacı vardır. Bu sözleşmeyle ilgili tartışmalara artık bir son vermenin de zamanı geldi kanaatindeyiz."
'MHP metin üzerinde değerlendirme yapacak'
Bunun için MHP'nin çok objektif, ülkeye öncelik veren, sorunların çözümüne yüksek katkı sağlayabilecek bir öneriyi ortaya koyduğunu ifade eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şu an Türkiye'de parlamenter sistem vardır, bunun işleyişi tartışmalara sebebiyet vermektedir ve bazı reformlar yapılmasına ihtiyaç olduğu ifade edilmektedir. Son dönemlerde başkanlık sistemini gündeme getirmek suretiyle bu dönüşümün sağlanması arzusunu taşıyanlar vardır. Demek ki karşımızda iki temel tercih bulunmaktadır. Parlamenter sisteme devam edelim mi, yoksa başkanlık sistemine geçelim mi? Başkanlık sistemine geçme arzusu taşıyanlar bir de fiili durum yaratmıştır. Bu fiili durum bu şekliyle devam ederse Türkiye bir kriz ve kaos ortamına sürüklenebilir. Bunu da aşmak lazımdır. Siyaseti yeni bir kaos ve kriz dönemiyle tıkamamak lazımdır. Önümüzdeki günlerde bugünkü siyasi iktidarın başkanlık sisteminde çok ısrarlı duruşu ve zaman zaman da fiili durumlarıyla bunu şekillendirmeye çalışmasına cevaben TBMM'ye bir metnin getirilmesinde yarar vardır. Bu metin geldiği zaman her parti gibi MHP de metin üzerinde değerlendirme yapacak ve anayasa değişikliği prosedürü çerçevesinde Meclisteki çalışmalara katkı sağlayacaktır."
'Bunun cevabını önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun vermesi lazımdır"
CHP yetkililerinin MHP'ye yönelik "yedek lastik" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Buna yanıt vermeye gerek yok. Milliyetçi Hareket Partisi, çok köklü siyasi geleneği olan bir kurumdur. İlkeleri, hedefleri, amaçları vardır. Mücadelesinde yüksek sosyal maliyetleri olan bir siyasi kurumdur. Bunun kimseye bir yedek lastik olması söz konusu değildir. Başka türlü anlaşmaları da çok yanlış bulmaktayız. Birileri eğer Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü olarak bunu medya aracılığıyla konuşuyor ise bunun cevabını önce Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun vermesi lazımdır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Musul operasyonu konusundaki açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bahçeli, şunları kaydetti:
"Musul meselesi hakkında MHP'nin geçmişten bu yana derin bilgisi ve ürettiği politikalar vardır. O politikalar çerçevesinde Musul önemlidir. MHP'nin ve Türk milletinin vazgeçemeyeceği bir durumdur. B ve C planını iktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı bilir. Kamuoyuyla da paylaşmadıkları için hangi plan üzerinde çalışıyorlar, o konuda da bir şey söylemek çok erken olur."
Bahçeli, "Nisan ayında referandum yapılacak mı" sorusuna da "Meclis'e gelinir, Meclis'te 330 ile 367 aralığında bir sonuç çıkarsa tabiatıyla referanduma gitmek lazım. Ama böyle bir hayırlı gelişmeyi sabote etmek doğru değildir. Böyle bir hayırlı gelişmeye başka türlü yaklaşarak kaos ve kriz ortamının devamını veya bir başka ifadeyle şu an yaşanmakta olan fiili durumun devamını arzulayanlar ise Türkiye'de kaosun kurucuları, krizin yaşatıcıları ve darbe çağrıcıları olarak da tarihte yerini alacaklardır." yanıtını verdi.
AA