Irak'ta geçen yıl ekim ayında kurulan hükümet, dış politikada köklü değişiklikler yaptı. İran abası altından çıkmak isteyen Irak bölgede yükselen çatışma ve çekişme ortamından uzaklaşarak, uluslararası ve bölgesel ilişkilerde dengeyi tutturmak istiyor.
Bağdat yönetimi, bu kapsamda uzun yıllar gerginlik ve ilişkilerdeki soğukluğu kırarak, özellikle komşusu Körfez ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeye yöneliyor.
Irak merkezi yönetiminin bu yönelimi (2014-2018) eski Başbakan Haydar el-İbadi hükümeti döneminde başlamıştı. İbadi yönetimi, Körfez ülkeleriyle sıcaklık ve yakınlığı bir ölçüde oluşturabilmişti, ancak geçen 4 yıl içerisinde söz konusu ülkelerle hiçbir stratejik öneme sahip ekonomik, ticari, güvenlik anlaşması ve işbirliği mekanizması oluşturulamadı.
Berhem Salih açılımı
Ekim 2018'de Cumhurbaşkanlığına seçilen Kürt kökenli Berhem Salih, ilk yurt dışı gezisini Körfez ülkelerine yaparak, Bağdat'ın bölgeye açılımını sürdürmüş ve yeni boyut kazandırmıştı. Salih, körfez ülkelerinin yanı sıra Ürdün, Mısır ve Türkiye'yi de ziyaret etmişti.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi'nin de komşu Arap ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi yönünde açıklamaları var. Son aylarda Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün gibi ülkelerden Bağdat'a resmi ziyaretler dikkati çekiyor.
Suudi Arabistan Büyükelçisi Abdulaziz Şammari ile geçtiğimiz günlerde görüşen Abdulmehdi, Suudi Arabistan Kralı'ndan ülkesini ziyaret etmesi için davet mektubu almıştı.
Irak Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi Hüseyin Maliki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Irak, özellikle Körfez ülkeleri olmak üzere herkesle yakınlaşmak istiyor. Kimsenin iç işlerimize karışmadığı bizim de ülkelerin içişlerine karışmadığımız, iyi ve düzeyli ilişkiler istiyoruz." dedi.
Bağdat ile Körfez ülkeleri ilişkilerinde son dönemde değişiklikler meydana geldiğine dikkati çeken Maliki, "Körfez ülkeleriyle soğukluk dönemi sonrası karşılıklı ziyaretler ve fikir alışverişleri var." ifadesini kullandı.
Hüseyin Maliki, ülkesinin Körfez ülkeleriyle uzun vadeli ve karşılıklı saygı temeline dayanan stratejik ilişkiler geliştirmek istediğini vurguladı.
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in 1990'ların başında Kuveyt'i işgali sonrası Körfez ülkeleriyle Mısır ve Suriye ile ilişkileri tamamen kopmuştu. Irak'ın bu ülkelerle ilişkileri 2003 ABD işgali sonrası kısmen düzelse de, bazı Arap ülkelerinin yakın zamana kadar Bağdat ile ilişkilerinde "İran'ın buradaki nüfuzu" nedeniyle "soğukluk" söz konusuydu. Bunun karşılığında İran, iktidardaki Şii liderlerle olan sıkı ilişkileri ve onların gözetimindeki güçlü nüfuzu nedeniyle geçtiğimiz 16 yılda Irak'taki en büyük bölgesel aktör konumundaydı.
"İran, yakınlaşmaya engel oluşturuyor"
Bağdat yönetimi, yaklaşık 16 yıl sonra yaşanan bölgesel çekişmelerden kendini uzak tutmak için sadece İran değil, tüm bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme politikası izlemeye başladı. Ancak Tahran yönetimi Bağdat'ın bu dış politika açılımına karşı sessiz kalmayarak, zaman zaman müdahalelerde bulunduğu düşünülüyor.
AA'ya değerlendirmelerde bulunan Iraklı siyasi analist Necim Kasap, "Körfez ülkelerinin Irak ile yakınlaşma politikası ve düşüncesi söz konusu. Ancak İran baskısı, Irak yasama ve yürütme organındaki nüfuzuyla Bağdat'ın bu ülkelerle yakınlaşmasının önünde en büyük engeli oluşturuyor." şeklinde konuştu.
Kasap, "Körfez ülkeleri, Şubat 2018'deki Kuveyt Konferansında, Irak'ta milyarlarca dolarlık yatırım vaadinde bulundu ancak bunların hiçbiri İran'ın vetosundan dolayı Irak'a giremedi. İran, Körfez ülkelerine bağlı yatırım şirketlerinin Irak'a girmesini istemiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İbadi yönetiminin Suudi Arabistan yatırım şirketlerinin ülkede yatırım yapması için anlaşmalar imzaladığını hatırlatan Kasap, İran engeli yüzünden bu anlaşmaların hiçbirinin yürürlüğe girmediğini söyledi.
"İran, Irak'ta tek oyun kurucu olarak kalmak istiyor." diyen Kasap, "Irak'ın herkese ihtiyacı var. Özellikle DEAŞ sonrası geçmişteki tüm düşmanlık ve intikam sayfalarını kapatmak lazım." sözlerine yer verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçtiğimiz günlerde Davos'ta, "İran'ın Irak'ı kendi abası altında bırakmak istediği" imasında bulunarak, "İran, Irak'ın bağımsızlığı ve özgürlüğünü sınırlandırmaya çabalıyor. DEAŞ ve İran'a karşı ittifak kurmaya çalışıyor." şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.
Irak'a Türk ve Körfez pazarı
Iraklı Ekonomi Uzmanı Hilal et-Taan, ABD ve İran çekişmesi sürecinde ABD'nin İran ile ticari ve ekonomik ilişkilerini azaltması baskısının sürmesi halinde kendisine yeni pazar arayışında bulunacağını ifade ederek, "Irak'a İran dışında en uygun alternatif Körfez ve Türkiye pazarıdır." dedi.
Bağdat'ın Tahran'dan uzaklaşmasının kısa vadede zor olabileceğini de aktaran Taan, şunları kaydetti:
"Irak, 16 yıl boyunca özellikle elektrik ve doğalgaz konularında büyük ölçüde İran'a itimat etti. Dolayısıyla iki ülke arasında ticari ilişkilerin kesilmesi ve Bağdat'ın aniden diğer pazarlara yönelmesi zor. Irak hükümeti, ABD'nin İran'a yaptırımların uygulanması konusundaki baskılara direnç göstermeyi sürdürebilir." (AA)