Ahmet Varol’un Yeni Akit gazetesindeki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (02 Haziran 2018) yazısı şöyle:
BAE’den Ahmed Mansur’a Zulüm
Arap dünyasındaki ünlülerden ismi Ahmed Mansur olan birden fazla şahıs var. Ancak biz bugünkü yazımızda Birleşik Arap Emirlikleri’nde insan hakları çalışmaları yürütmesinden ve zulme karşı çıkmasından dolayı hapse mahkûm edilen Ahmed Mansur’dan söz edeceğiz.
Bu kişi 2011’de Arap Baharı olarak isimlendirilen olayların başlamasından sonra kendi ülkesinde de birtakım siyasi reformlar yapılması, baskı uygulamalarına son verilmesi ve özgürlüklerin genişletilmesi için çağrılar yapmıştı. Bu çağrılarından dolayı o tarihten itibaren BAE istihbaratı tarafından yakın takibe alınmıştı. Zaman zaman gözaltına alındığı ve sorgulandığı oldu. Bir süre hapiste tutuldu ve serbest bırakıldı.
İnsan hakları kuruluşlarının verdiği bilgilere göre bu kişi zaman zaman BAE istihbaratı tarafından çeşitli tehditlere ve bedensel saldırılara da maruz kaldı.
Ahmed Mansur, nefret ve mezhep ayrımını yayma ve yalan, asılsız bilgileri etrafa yayarak ülkedeki istikrarı tehdit etme suçlamasıyla Mart 2017’de yeniden hapse atıldı. Ancak insan hakları kuruluşları o zaman yaptıkları açıklamalarda bu suçlamaların tamamen düzmece olduğunu, bu kişinin sadece ifade özgürlüğünü kullanmasından dolayı hapse atıldığını dile getirmişlerdi.
Son olarak Abu Dhabi Temyiz Mahkemesi, Ahmed Mansur’un “nefret ve mezhepçiliğin yayılması için çalışma” suçlamasıyla on yıl hapis ve bir milyon BAE dirhemi miktarında para cezasına mahkûm edilmesini onayladı. Gerçekte ise onun mahkûm edilmesinin tek sebebi ülkedeki zulüm uygulamalarına karşı çıkması, haksızlıkları gün yüzüne çıkarması ve uluslararası kamuoyunun dikkatine sunmasıydı.
BAE yönetimi siyasi muhalefete göz açtırmadığı gibi yöneticilerin zulüm uygulamalarına, haksızlıklarına yönelik herhangi bir eleştiride bulunulmasına da fırsat vermiyor. Birilerinin eleştiride bulunması durumunda onu mahkûm etmenin yolu kolay. Ya terörle irtibatlandırıyor yahut ülkede “nefret ve mezhepçiliği yayma, istikrarı tehdit etme” suçlamasından mahkûm ediyor. İşte insan hakları aktivisti Ahmed Mansur da böyle bir tuzağın kurbanı oldu. BAE yönetimini rahatsız eden ise kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi, zulüm uygulamalarının dünya gündemine taşınmasıydı.
Abu Dhabi Temyiz Mahkemesi’nin kararıyla ilgili olarak açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü, Ahmed Mansur’a verilen cezanın ifade özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbe olduğunu dile getirdi.
Uluslararası Af Örgütü, Ahmed Mansur’un BAE yönetiminin zulüm uygulamalarına karşı cesaretli çıkışlar yapan nadir kişilerden olduğuna dikkat çekerek onun özgürlüğüne kavuşturulması için gerekli müdahalelerde bulunulmasını istedi.
Değişik insan hakları kuruluşları da BAE yönetimine yaptıkları çağrılarda insan hakları aktivisti Mansur’un derhal ve şartsız olarak serbest bırakılmasını istediler. Yapılan açıklamalarda onun hapse atılmasının insan hakları çalışmaları yapanlara doğrudan saldırı anlamına geldiğine dikkat çekildi.
Mansur, 2015 yılında, insan hakları alanında faaliyet yürütenlere verilen Martin Enals ödülüne lâyık görülmüştü. Bu ödüle lâyık görülmesinin sebebi ise kendi ülkesinde insan hakları alanında yürüttüğü çalışmalardı. Ödülün verilmesi münasebetiyle yapılan açıklamada onun, BAE gibi seslerin kısıldığı bir ülkede böyle bir çalışma yapma cesareti gösterebilen çok az sayıda kişiden biri olduğu ve ülkesindeki insan hakları konusunda inandırıcı bilgiler verdiği dile getirilmişti.
Bu kişiye yapılan zulümden Türkiye’deki insan hakları kuruluşlarının da haberdar olması ve BAE zulmüne karşı ses çıkarmaları gerekir.