HAKSÖZ-HABER
Türkiyeli Müslümanların Liva et-Tevhid Komutanı Şehid Abdulkadir Salih için son görevlerini ifa etmeleri yerli malı Şebbihaları oldukça rahatsız etmiş. Şehid için Fatih Camiinde kılınan gıyabi cenaze namazını, “10. Yılda El Kaide Propagandası” başlığı altında ana sayfasından haberleştiren TKP’nin Sol Gazetesi, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya’nın konuşmasına atıfla İngiliz Konsolosluğuna saldırının yıldönümünde Kaide propagandasının yapıldığını belirtiyor.
Eylemde yaptığı konuşmada Suriye direnişinde Abdulkadir Salihler, Ahrar-uş Şam, Liva et Tevhid, Cephet-un Nusra ve diğer tüm İslami örgütlerin Allah’ın sözünü hâkim kılmak için direndiğini vurgulayan Kaya, emperyalizmin ve despotizmin sözcülerinin de durmak bilmeden Müslümanları karaladığını kaydetmişti. TKP’nin gazetesi Sol da Cephet’un Nusra isminin zikredilmesinden dolayı herhalde “manşeti kurtardık” sevincine gark olmuş olmalı ki, konuyu ilk sayfadan duyurmuş! İlginçtir, en çok “emperyalizm” karşıtı slogan atan bu güruhun Cephet’un Nusra tasavvuru, ağababaları Baas çetesi gibi çoğu zaman paralelleştikleri emperyalizmin kabulleriyle iç içe bir vaziyet arzediyor. Ve sonuçta emperyalist ABD’nin terör listesi aynen Sol’un da listesi haline gelior!
Sol gazetesine tavsiye ederiz, zahmet edip iki muhabirini Suriye topraklarına bir göndersin ama zalim Esed’in sarayına değil elbette, halkın özgürleştirdiği topraklara! Ve sorsunlar bakalım Cephet’un Nusra kimmiş, neler yapıyormuş ve halk kendileri hakkında ne düşünüyormuş!
Mezkûr gazete Hakan Albayrak’ın yazısına atıfla da “Star gazetesinde katliamcı övgüsü” başlığıyla Şehid Abdulkadir Salih’e küstahça saldırıyor. Sıradan Baas yalanlarına yer vererek Salih’in ne qaddarrr vahşi biri olduğunu cümle âleme göstermişler! Liva’ut Tevhid’in açıklamasını bu Baas propaganda aygıtına cevap olarak yeterli buluyoruz: Sizin ölüleriniz cehenneme gittiler ve diğerlerini de cehennem bekliyor, Allah’ın izni ve yardımıyla bizim şehidlerimiz ise cennete gidecekler…
İçeride Kemalist dışarıda Baasçı bu klik, sol-Kemalist medya organları içinde en saldırgan ve dezenformatik tutumu tercih edenler arasında. 28 Şubat darbe döneminin tam bir utanç örneği olan “Türban Neyi Örtüyor?” provokasyonunun yapımcıları cibilliyetlerine tam denk düşen tavırlar içerisindeler.
Tarihin gördüğü en büyük katillerden Stalin’i hala önder görebilme becerisi gösteren bu çevre, haliyle Miloseviç’i ve Sırp vahşetini, Afganistan’ın işgalini de desteklemekten çekinmemişti. Bu gelenek şimdi de -hakkını teslim edelim- Baas için, Esed için, Şebbiha ve Muhaberat çeteleri için çok çaba sarf ediyor. Çocukların bile inanmayacağı söylenti ve dedikoduları çocuk sevinciyle haberleştirmekten çekinmiyor, yeter ki, Baas düşmesin diye! Bitpazarında bile alıcısı kalmayan, akla ziyan komplo teorilerine dört elle sarılıyor. Ve daha da önemlisi on binlerce insanın katledilmesini görmemek, duymamak, konuşmamak için varlık âleminde mahiyet değiştiriyor.
Marksizm’in en dogmatik yorumuna dört elle sarılan bu çevrenin din, İslam, Müslüman halk ile de esaslı bir sorunu var. Dışarıda katilleri, diktatörleri desteklemekten çekinmeyen TKP-Sol çevresi bilimsel sosyalizm açısından tutarsızlığa düşmemek için içeride de Müslüman halk ile Kemalistler kavgasında hep darbecilerden, ezenden yana tavır aldı. Devrimci anlayışa göre değil, bilimsel sosyalizm teorisine göre elbette. Çünkü diğer sol çevrelerin bu bağlamda söz konusu güruha çok yoğun eleştirileri olduğu biliniyor. Onların düşüncelerini yok saymak istemedik. Sol çevreler tarafından tatlı su solcuları olarak değerlendirildikleri için akılları tutulurcasına iman ettikleri “bilimsel” sosyalizmle vasfettik.
Evet, açık söylüyoruz; diktatörlere, zalimlere, emperyalistlere, işgalcilere karşı mücadele veren Abdulkadir Salih gibi izzet ve şeref timsali mücahitlerle, Ahrar-uş Şam, Cephet-un Nusra, Liva et-Tevhid’le gurur duyuyoruz. Hayatı izzetlice yaşayıp bu diyardan gidenleri sahipleniyor ve onlarla iftihar ediyoruz, onlar ve uğrunda mücadele ettikleri Suriye halkının kurtuluşu için Rabbimize dua ediyoruz.