"Azınlıkları kullanmaya çalışan Rus ordusu insan gücüne muhtaç durumda!"

Araştırmacı Kamil Galeev'in Rus ordusunun insan gücü noktasında yaşadığı sıkıntı hakkında paylaşımı İbrahim Alpay tarafından tercüme edildi.

HAKSÖZ HABER

Rus ordusunda azınlıklar / Kamil Galeev

Ukrayna savaşının gidişatı tartışılırken Rusya ordusundaki azınlık faktörü geniş ölçüde hafife alınıyor. Öncelikle, etnik azınlıklar burada pek de azınlık sayılmaz. Zayiat listelerinden yola çıkılarak azınlıklar, cephelerde çoğunlukla önden ölüme gönderilen askerler olarak yer buluyor.

Rusya ordusunun tamamından toplanmış verimiz yok. Ancak Rostov hastanesinde yatan yaralı Rus askerlerini gösteren bu liste sayesinde Ukrayna’da kimlerin savaştığı konusunda fikir edinebiliriz. Yarısından fazlası bariz bir şekilde Dağıstanlı. Magomed (Muhammed) – yaralılar arasında en yaygın isim.

Ve çok da mantıklı. Göründüğü gibi yüksek doğurganlık oranına sahip Rus bölgelerinin hepsi ya etnik cumhuriyetler ya da etnik özerk bölgeler. Kafkas ve Siberyalı yerliler çocuk sahibi oluyor, orduya pek çok erkek sağlıyorlar. Ayrıca çoğunlukla yoksullar bu yüzden kolayca orduya çekilebiliyorlar.

Ülkenin geneline bakıldığında da bölgesel yaklaşımlarda da bu durum böyle. Sosyal antropolojist Todar Bakdemir tarafından incelenen Astragan bölgesi örneğin, pek çok etnik grubun karmaşık bir ırkçı hiyerarşisine oturtulmuş. %67,6 Rus ve %14,8 Kazak.

Astragan bölgesi Ukrayna’da 7 ölüm duyurdu:

Arman Narynbaev

Ali Batyrov

Temirlan Jasagulov

Rysbek Nurpeysov

Anwar Irkaliev

Aynur Nurmakov

Alexander Bezusov

6 Kazak, 1 Rus. Nüfusun yalnızca %14’ünü oluşturan Kazaklar kayıpların %85’ini veriyor. Ruslar ise %67’yi oluşturmalarına rağmen kaybın %14’ünü veriyor.

Neden? Cevap ortada. Astragan’da Kazaklar ırksal hiyerarşide alt tabakada bulunuyor. Çoğunlukla yoksul taşra nüfus, eğitimsiz ve toplumsal hareketlilik fikrinden yoksun. Sosyal zincirin dibinde tıkılıp kalmış ve tabi ki diğer etnik topluluklar tarafından hor görülüyorlar.

Belirtmek isterim ki Kazakların genel Rus hiyerarşisinde düşük bir konumda bulunduğunu söylemiyorum. Bu spesifik bölgede düşük konumda kalıyorlar. Burada geleceği olmayan “hödükler” olarak görülüyorlar, Türkiler ve Müslümanlar da dahil diğer etnik gruplar onlarla evlenmekten kaçınıyorlar çünkü “aşağı” biriyle evlenmek sayılıyor.

Astragan’da sosyal haklardan yoksun Kazakların, resmi kaynaklara göre Ukrayna’daki kayıpların neredeyse tamamını oluşturması ilginç değil mi? Aslında mantıklı. Rus ordusu yoksullar ve azınlıklardan oluşuyor. Başka türlü olamaz.

Rusya ordusuna nasıl katlınır? Eh, öncelikle askere yazılmanız gerek. Varlıklı insanlar bu aşamada eleniyor. Sosyal sermayesi olan insanlar askeri işleri düşük insanların kaderi olarak görüyorlar. Sonuçta askerlikten nasıl (ya da neden) kaçınacağını bilmeyen yoksul ve saf insanlar askere alınıyor.

Sonra bir sözleşme imzalamanız gerekiyor. İmzalamanız için dil döküyorlar, aşağılıyorlar, ayartıyorlar, kışkırtıyorlar. Sosyal sermayesi olup da yanlışlıkla yazılanlar ne olursa olsun sözleşmeden kaçınıyorlar; avukatlarını, insan hakları savunucularını arıyorlar.

Sözleşmeyi imzalamak her zaman olmasa da genelde gönüllülüğe bağlıyken, taşralı “hödüklere” güçlü bir şekilde odaklanıyorlar. Birincisi, onların üzerinde baskı kurmak daha kolay, haklarını bilmiyorlar. İkincisi, işleri olmadığı için maaş umuduyla ayartmak da daha kolay.

Üçüncüsü, elden çıkarmaya uygunlar. Moskovalı aydınların çocuklarının Ukrayna’da öldürüldüğünü düşünsenize, tam bir baş ağrısı. Aileleri avukatları arayacak, medyaya ve insan hakları kuruluşlarına röportajlar verecekler. O esnada taşralı “hödüklerin” anneleri başlarını yastığa gömüp ağlayacaklar. İNANILMAZ.

Bu yüzden Rus ordusu gittikçe azınlıklar ordusuna dönüşüyor. Evet, her zaman taşralı halkın ordusuydu. Ancak geçmişte etnik olarak çoğunluk Rus idi. Şimdilerde ise Rus kırsal bölgelerinde pek fazla genç kalmadı.

İnsan gücüne o kadar muhtaçlar ki Orta Asyalı mültecileri bile sıkboğaz ediyorlar. Teknik olarak bu adamlar herhangi bir şeyi imzalamayı reddedip çekip gidebilirler. Orduya asker almakla görevli kişi bağırıp küfredip yumruğunu masaya vurabilir ancak en fazla bunu yapabilir. Gerçekte elinden bir şey gelmez ama mülteciler bunu bilmiyorlar.

Gurbetçileri askere almak çaresizliğin bir göstergesi. Sırf yazılmak zorunda olduklarına ikna edilmeleri kolay olduğu için ve yazılmazlarsa ağır sonuçlarla tehdit etmek kolay olduğu için yapılıyor bu. Ağır sonuç falan olmayacak, hukuki hakları var. Sadece farkında değiller…

Askerlikten firar etme ve sabotajın teşvikine dair önerilerim bu bağlamda değerlendirilmelidir. Çok yakında Rus ordusu, Rus emperyalizm mitosunu paylaşmayan ve oraya resmen kaza eseri gelmiş insanlarla dolacak. Motivasyonları çok, çok düşük olacak.

Aynısı ikinci dünya savaşı için de geçerliydi. Bu gibi durumlar “Sovyet halkının birliği” illüzyonunu bozmamak uğruna yayınlanmıyordu ancak gerçekte Orta Asyalı askerlerin morali çok düşüktü ve topluca Ruslardan ayrılıp Almanlardan yana saf tutuyorlardı. Bunu kendi savaşları olarak görmüyorlardı.

Anlaşılabilir bir şey bu. Taşralı bir Özbek olduğunuzu düşünün. Kendinizi Rus olarak görür müydünüz? Komünizme inanır mıydınız? Eh, otoritenin talebinden dolayı tüm ritüelleri gerçekleştirmek zorundasınız ancak pek içselleştirilmiyor. Özbekistan’da çekilmiş bu Dekulakizasyon fotoğrafını seviyorum.

Kulaklar: Varlıklı köylüler.

Dekulakizasyon: Milyonlarca Kulak’ı ve ailelerini tutuklama, sürgün ve idam gibi politik baskılara maruz bırakan Sovyet kampanyası/harekâtı.


Not olarak: Çeçenlerden değil, normal azınlıklardan bahsediyorum. Çeçenya farklı. Çeçenya daha çok Rusya ile kişisel birlikteliği olan bir vasal krallık gibi ve Çeçen askerleri normal ordudansa daha çok NKVD gibi bir rolde. Teftiş ve kontrol ediyorlar, savaşmıyorlar. Strelkov da bunu doğruluyor.

Kadirov bizzat Çeçenlerin savaştığını reddetmek zorunda kaldı:

“Sık sık Çeçen askerlerin ataletle, ikinci veya üçüncü kademelerde uyuşturucu çekmekle suçlandıklarını okuyorum. Ya da yalnızca sivillerle videolar çekip gerçek savaşı es geçtiklerini.”

Ve “gerçek savaştan” bir görüntü paylaştı.

Pek inandırıcı görünmüyor açıkçası. Postürü ve kaslarına bakılırsa, ölü muhtemelen birkaç saattir ölü. Yüksek ihtimalle elleri temiz bir Çeçen gelip Çeçenlerin gerçekte nasıl savaştığını gösteren bir video çekti ki Kadirov da Telegram üzerinden paylaşabilsin.

İlginç bilgi: Askere alma görevini de üstlenen Donbaslı bir kumandan, Çeçenleri gerçek savaşları/çatışmaları es geçmekle suçladı. Bu yüzden Kadirov’un yandakçısı Delimkhanov onunla “konuştu”. Tabi ki Khodakovsky Çeçenlerin gerçekten de savaştığını onayladı ve kameraya “Akhmat Sila” dedi. Kadirov’un askerleri daha çok NKVD gibi.

NKVD: Rus gizli servisi

Akhmat Sila: Ahmet çok yaşa anlamına gelen slogan. Bahsi geçen Ahmet, Kadirov’un babası.

Gerçekten savaşan Çeçen kuvvetleri de var, Ruslardan yana olmasa da. İçkerya göçmenlerinden oluşan Şeyh Mansur taburu, Ukrayna için savaşıyorlar. Kadirov’un görüntülerinden farklı olduğu ortada. Bunlar gerçek askerler, piar çalışması veya Kadirovun güvenlikleri değiller.

Z-işgali, azınlıklar Rus etnik milliyetçiliği için savaşıp öldüklerinde oluyor. Karşılığında ne alıyorlar? Asimilasyon. Şu postere bakın – “Gallerliyim ama bugün hepimiz İngiliziz” der gibi. Fedakarlığınız için kimliğinizi bir kenara bırakmanıza müsaade ediliyor.

Azınlıklar açısından, Z-işgali dünya takaslar tarihinde en kötü bir takas anlaşması gibi görünüyor. Savaşın orantısız yükünü üstlenecekler, çok sayıda kayıp verecekler. Eğer Z-işgali başarılı olursa, asimilasyona zorlanacak ve özerkliklerini kaybedecekler.

Z-işgali büyük oranda Rus etnik milliyetçiliğinin akıl ve mantığını yitirmiş hali. Eğer Ukrayna’da başarısına izin verilirse bir sonraki hedef olarak Rus azınlıklarından birini seçeceği günbegün ortada. Öyleyse neden desteklemek zorunda olsunlar? Bugün pek çok kişinin sorduğu soru bu.

Çeviri Haberleri

Gazze Savaşı: Birleşik Krallık'taki protestolar bir fark yarattı mı?
Filistin halk direnişi nasıl küresel bir harekete dönüştü?
Gazze'de bir şehidin doğum günü kutlanıyor
İsrail, Batı Şeria'da gözaltına aldığı Filistinlilerin alınlarına sayı yazıyor
İsrail'in Lübnan ve Gazze'de artan kayıpları bu savaşın kazanılamaz olduğunun kanıtıdır