Bu mektubu zülüm altında inim inim inleyen Müslümanları, Safevi-Rafızi-Ermeni-Rus zalimlerine karşı, Suriye'nin Müslüman halkına yardıma giden, Azeri mücahitlerini ve Suriye direnişini karalayan, onlara iftira atan, onları haricilikle itham eden Gamet Süleymanov’a ve benzerlerine cevap olarak yazdık. Ayrıca Sünni halkımıza ve Azerbaycan’daki erdemli, onurlu, adaletli ve vicdanlı insanlara da seslenmek istedik.
Ey Sünni halk!
Herhangi bir yerde iki hayvana eziyet edilse iki ağaç kesilse tüm dernekler ve dünya ayağa kalkar, vicdanlar çektikleri acıdan ızdırap duyar. Oysa Suriye’de yüz elli bin insan hunharca katledildi ve edilmeye davam ediliyor, bunların; 14 bini çocuk 10 bini kadın, 250 bin’e yakın tutuklu ve 80 bininden haber alınamıyor, binlerce yetim yaralı, mülteci üstelik de bunlar. Tüm bunlar siz medenilerin gözlerinin önünde oluyor, gizli saklı hiç bir şey yok. Yarın sizin torunlarınız bu tarihi okudukları zaman demeyecekler mi? ‘’vay be yüzbinlerce insan öldürülmüş haksız yere bizim dedelerimiz neden susmuşlar’’ diye sordukları zaman sizden utanmayacaklar mı? “
Bu fotoğrafları karşısında, sizin tepkisiz kalmış olmanız onları delirtmeyecek mi?
Kuran okurken bu ayete hiç rastlamadınız mı? “Ve size ne oluyor ki Allah’ın yolunda ve ‘Ey Rabbimiz! Halkı zalim olan bu kasabadan bizi çıkar ve katından bir veli ve katından bize bir yardımcı gönder.” diyen zayıf ve aciz erkekler, kadınlar ve çocuklar için savaşmıyorsunuz?”(Nisa 75)
Yoksa Esad ve ailesi zalim değil mi? Suriye halkı aciz ve zayıf bırakılmış değil mi? Suriye halkı kardeş değil mi? Kardeşlik hakları yok mu? Kardeşlik sadece bayramlarda birbirimizin evlerini dolaşıp tatlılar yiyip gülmekten mi ibaret? Amr bin Salim, Medine’ye gelerek Peygamberimizden; onlara zulüm edenlere karşı yardım istemiş ve bu şiiri okumuştu:
Onlar bizi Vetir’de namaz kılarken buldular,
Kimimizi rükuda, kimimizi secdede vurdular.
Onlar hem güçsüzdü hem az sayıca…
Allah’ın kullarını çağır da gelsinler yardıma,
Köpüklü deniz dalgalarını andıran ordularla…
Allah resulünün nasıl bir intikam aldığını biliyor musunuz? Yoksa bunları, bir tarih hikâyesi gibimi okumalıyız?
Ey Sünni halk ve sözde vatanseverler!
Bu gün Suriye’de, Esad saflarında savaşan Ermenilerin 1994’de Karabağ’da savaştığını ve Hocalı katliamında ön safta olduklarını ve bunların Türk düşmanı olduğunu ve taa o zamanlardan beri aralarında organik bağlar olduğunu siz bilmiyor musunuz? Ermenistan’ın en iyi dosalarından birinin bu gün Suriye’de katliam yapan İran olduğunu hatırlatmama gerek var mı?
(Şam’da; Esad ordusunda savaşan bir Ermeni şebbiha)
İran devletine yakın siteler; Suriye’de katliam yaparken ölen Ermenilere şehit diyor)
Ey Sünni halk!
Dünyadaki âlimler, Müslümanlar, erdemli, onurlu ve özgür insanlar bu zulme sessiz kalmıyor. Azeri Müslümanları da bütün örgütlerden müstakil bir şekilde Suriye’nin Müslüman halkını ve onların onurlu direnişinin destekliyoruz. Buna Suriye halkıyla beraber Ahraruş Şam saflarında, Halep’te Halep halkıyla birlikte bombalanan şehidimiz Askerov Rüstem örnektir.
(Halep şehidimiz Rüstem ASKEROV)
( Rüstem Askerov)
Ey sünni halk! Siz bilin ki, eğer bu gün bu zulme susanlar, sabah Karabağ’da bir şey olsa, o zaman da onlar susacak ve korkup kaçacak. Ama Müslümanlar bilsin ki, bizim her zaman Karabağ için kalbimiz alışıp yanmıştır. Karabağ’ın kalbimizde büyük bir yeri vardır. Zaten tarihe baksanız, göreceksiniz ki, biz Karabağ için her zaman ön saflarda olmuştuk. Ama bugün hayatlarını paraya bağlayan, kıblesini Suud rejimine yönelten ve aklını onlara teslim eden zihni ve kalbi boş sözde ilim ehli kişiler ne Suriye halkı için, ne de kendi halkı için hiçbir fayda sağlayamaz. Mısır’daki zulme susup zalim Sisi’yi destekleyen sözde ilim ehli ve toplum liderleri Suriye’deki Ehl-i sünnet ‘e yapılanlara ses çıkartmayanlar, oralar için kalbi yanmayanlar, yardımlaşmayı bilmeyenler Karabağ için nasıl ölebilirler?
Hani şair diyor ya; ‘’İnsan olmak bugün yaşanan zulümler karşısında bir mum gibi yanmak demektir ki, bir mumun yaşamasına delil onun yanmasıdır; eğer sen bu gün Ehl-i sünnetin bu haline yanmıyorsan demek ki yaşamıyorsun.”
(Karabağ’a özgürlük çalışmalarından dolayı senelerce hapis cezasına mahkûm edilen Azeri Müslümanları)
Timeturk