Yeni Akit’ten Emre Demirel’in haberine göre Kasım 2010’dan itibaren Azerbaycan Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla okullarda başörtüsünün yasaklanması ve ilahiyatçıların gözaltına alınmaları, ülke genelinde geniş yankı buluyor. Aileler, çocuklarını başörtüsüz okula göndermeye zorlanıyor. Yaşananlara çığ gibi tepki de geliyor. 100 bin imzayı bulması hedeflenen protesto kampanyasında imza sayısı şimdiden 132 bini buldu.
Çok sayıda dindar insanın gözaltına alınması ile sonuçlanan eylemler sonrasında açıklama yapan Eğitim Bakanı Misir Merdanov yanlış anlaşılmanın olduğunu öne sürmüştü.
Bu arada bir grup dinî liderin öncülüğünde imza toplama kampanyası başlatıldı ve 100 binden fazla insan kampanyaya destek verdi. Kafkasya Müslümanları Dini Kurumunun lideri Allahşükür Paşazade, sorunun Devlet Başkanı İlham Aliyev’e iletileceğine ve çözüleceğine dair söz verdi. Ancak yaşanan gelişmelere rağmen sorun henüz çözülmedi.
Başörtüsü yasağının uygulanmaya başlanmasıyla birlikte sokak gösterileri de arttı. 100 bin imzayı hedefleyen protesto kampanyasında 132 bin imza toplandı.
Dini İnanç ve Vicdan Özgürlüklerini Savunma Merkezi (DEVAMM), Azerbaycan’da dini inanç alanındaki duruma dair raporunda Kasım 2010’dan itibaren Azerbaycan Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla Bakü’deki ve diğer illerdeki okullarda başörtüsünün yasaklanması ve ilahiyatçıların gözaltına alınmasından geniş bir şekilde bahsediliyor. Rapora göre aileler çocuklarını başörtüsüz okula göndermeye zorlanıyor. Raporda, başörtüsüz okula gitmek istemeyen çocukların ebeveynlerine polis aracılığıyla baskı yapıldığı vurgulanıyor.
Raporda başörtüsü yasağının eğitimi engellediği de vurgulandı. “Bu yasak dindarların duygularını yıpratıyor. Biz durumun düzelmesi için ilgili devlet kurumlarına bir daha müracaat ediyoruz. Ama karşılık alamıyoruz. Başörtüsü sorunu genel olarak çözülmelidir” denildi.
Devletin bütünleştirici olması gerektiğine de değinilen raporda “Dinî kesime karşı üvey ilişki gerçek olarak ortadan kaldırılmalıdır. Devlet bir bütündür. Bir kısma üvey evlat, bir kısma gerçek evlat yaklaşımı yapılmamalıdır. Dindar kısma da sahip çıkmalı, bu yasak ortadan kalmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Raporda Azerbaycan Hükümetine de şu tavsiyelerde bulunuldu: “Kabul etmek gerekir ki, sorunlar kendi kendine çözüm bulmuyor. Er geç onları çözmek gelir. Bunu en iyi şekilde çözmemiz lazım. Beklemekle bu sorunlar hallolmaz. Ortak bir yolu bulup bu acıyı dindirmemiz lazım.”