Hemen herkes elinde kâğıt kalem seçim toto oynuyor.. Kimsenin rakamları tutturabildiği yok..
Oy ayrı bir konu, oy oranı daha farklı. Bunun meclise yansıması ile daha da farklı bir konu.. Mesela %6.5 ile mecliste grub kurabilirsiniz ama, %10 oy alarak barajı geçebilirsiniz ama, hiç milletvekili kazanamayabilirsiniz..
Düşünün ki, her seçim bölgesinde %10.01 oy aldınız.. Böyle bir sürpriz yaşayabilirsiniz. Ama oy dağılımınız dengesizse, bazı bölgelerde %2 oy alırken bazı bölgelerde %30-40’a çıkmışsanız o zaman milletvekili çıkarabilirsiniz..
Mesela, eğer oy oranınız barajı geçmeye yetmiyor, ama oy alacağınız bölgeler, dar bir bölgeye hapsolmuşsa DTP’lilerin yaptığı gibi bağımsız adaylık formülü ile barajı by-pass edebilirsiniz..
Bana göre, HAS Parti, SP, BBP ve DP’nin ne yapacağı belli olmadan seçim sonuçlarını tahmin etmek kolay değil.. Bana kalırsa mevcut seçmenlerin %25’i, yeni oluşumlar karşısında tercihini yeniden gözden geçirecektir.
Mesela, CHP bugünki çizgisini sürdürürse ve derin devlet içindeki çelişki devam eder bu CHP içinde derin bir bölünmeye sebeb olacak olursa CHP’den MHP’ye geçiş-kaçış hızlanabilir..
Mesela, Kesici DP’nin başına geçer ve SP-BBP ile seçim ittifakı yapacak olursa, bu MHP’nin barajın altında kalmasına sebeb olursa hesaplar bir kez daha altüst olur..
Peki, DP gider MHP ile seçim ittifakı kurarsa! BBP böyle bir koalisyon içinde yer alır mı? SP bu takdirde DP ile ittifak kurar mı? Bu durumda HAS Parti ne yapar?
AK Parti bugün için %45 dolayında bir banda oturmuş durumda.. CHP %25 bandında. MHP %10, BDP %6. Bunlara +-%1-2 ekler çıkarırsanız üst sınır 95’e kadar yükseltebilirsiniz. Diğerleri %5 ile %12 arasında değişecek demektir..
Referandum sonuçlarını hatırlayalım: %58 / %42. Bu oy miktarı tam da CHP+MHP+DTP’ye eşit. Bundan sonrasına Numan Kurtulmuş, Erbakan, Topçu, Kesici karar verecek. Ama aslında DP’nin tek başına hiçbir şansı yok. Bakarsınız Çiller’in gördüğü gerçeği Kesici de görür.. DP’nin arkasındaki derin irade orada durduğu sürece Kesici’nin tek başına yapacağı fazla bir şey de olmasa gerek.
Aslında burada MHP’nin durumu ile Kurtulmuş’un vereceği karar daha da önemli.. Mesela HAS Parti, barajı aşacak bir seçim ittifakı kurabilirse ne ala. Ama bunu başaramayacaklarsa bile, BDP örneğinde olduğu gibi bir bağımsız aday hareketi örgütleyebilirlerse bu evdeki bütün hesapları altüst edebilir.
Fikrimi biliyorsunuz HAS Parti, BBP ve Süleyman Soylu seçim koalisyonu..
MHP’nin barajı geçememesi hâlâ sözkonusu.. Bunun anlamı ülkücülerin meclise girmeyeceği anlamına gelmiyor.. MHP’nin yerini BBP alacak demek.. MHP bu süreçte hâlâ barajın altında kalabileceği gibi, %10’u az bir sayı ile aşabileceği gibi, %13-14’e de yükselebilir.. Bu da daha çok çevre faktörleri ile ilgili..
Bu arada Kesici’nin MHP’ye, Namık Kemal Zeybek’in DP’nin başına geçmesi sözkonusu.
Eğer HAS Parti planı tutarsa, bu aslında AK Parti için parlamentoda saygın bir muhalefet ve stratejik konularda siyasi bir ortak kazandıracak ve dindar çevrelerin siyasi taleplerinin parlamentoda seslendirilmesi açısından da bir fırsat olacaktır..
Bu plan sandıktaki oy oranını olumsuz yönde etkiler gibi gözükse de parlamento aritmetiği açısından artı olarak yansıyacaktır. AK Parti’ye..
AK Parti’nin önü %45’den 50’ye kadar açık.. Tek başına AK Parti’nin %50’nin üzerine çıkması, başka sorunları yanında taşıyabilir. Haddinden fazla güç, güçlükleri de beraberinde getirir.. %50’ye yakın bir oy gücü ile birlikte %10 oranında temsil kabiliyetine sahip saygın bir muhalefet AK Parti’nin işini daha da kolaylaştırabilir..
Bu seçimlerde kelebek etkisi ve domino etkisi sonucu radikal şekilde etkileyecek gibi gözüküyor. Hele bir şubat gelsin havayı bir koklayalım. CHP’de neler oluyor bir görelim. DP’nin yol haritası bir belli olsun. Erbakan’ın sağlığı, Topçu’nun rotası, Kurtulmuş’un kararı bir belli olsun, o zaman durum biraz daha netleşecek demektir. Ve tabii bir de derin çevrelerin kararını görmek gerek. ADD ve ÇYDD’nin mayıstaki eylem planını da bu çerçevede değerlendirmek gerek.
Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT