Bağımsız Maden-İş Sendikası'nın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda yer alan ‘Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez’ ibaresinin iptal edilmesiyle ilgili itirazını haklı bulan Manisa 1. İdare Mahkemesi konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. AYM ise düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Sendika Başkanı Çetin, iptal kararının işçi mücadelesinin zaferi olduğunu söyledi.
Soma maden faciasının ardından geçen 5 yılın ardından mağdur olan ve tazminatlarını alamayan Somalı maden işçileri 2019 yılının Ekim ayında haklarını alabilmek için yürüyüş başlattı.
ENGELLERLE KARŞILAŞTILAR
Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde Manisa'nın Soma ilçesinden yürüyüş başlatan bir grup maden işçileri 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yer alan ‘Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez’ hükmüne göre önce Soma ilçesinde, ardından da Kırkağaç ilçesinde engellendi.
Yaşanan olayların ardından Bağımsız Maden-İş Sendikası, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yer alan ‘Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez’ hükmünün iptali için Manisa 1. İdare Mahkemesi'ne itirazda bulundu.
Yürüyüş yapmak isteyen işçiler, önce Soma ilçesinde, ardından da Kırkağaç ilçesinde engellenmişti.
İDARE MAHKEMESİ İTİRAZI ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞIDI
Bağımsız Maden İş Sendikası'nın itirazını kabul eden Manisa 1. İdare Mahkemesi, davada uygulama konusu olan 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 22. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez” ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARI VERDİ
Manisa 1. İdare Mahkemesi'nin başvurusunu geçtiğimiz hafta içinde gündeme alan Anayasa Mahkemesi, düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin oy çokluğuyla aldığı iptal kararının gerekçesini ise daha sonra yazılacağı öğrenildi.
SENDİKA AVUKATI SÜRECİ ANLATTI
Bağımsız Maden-İş Sendikası Avukatı Mürsel Ünder, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla ilgili yaşanan süreci anlatarak, verilen iptal karanının gerekçesini beklediklerini dile getirdi.
Sözcü'nün haberine göre, sendikanın avukatı Ünder açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
Tazminatları ödenmeyen maden işçileri 2019 yılının Ekim ayında Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde bir yürüyüş kararı almıştı. Yürüyüş başlamadan önce sendika olarak İçişleri Bakanlığı'na, Manisa Valiliği'ne, kaymakamlığına gerekli başvurularımızı yapmıştık.
Bu süreçler içerisinde bir çok kısıtlama ve keyfi yasaklama kararlarıyla karşı karşıya kaldık. Önce Soma'dan çıkarmak istemediler. Buna itiraz ederek bunu iptalini sağladık. Ardından Kırkağaç'a kadar yüründü. Kırkağaç'ta da tekrar bir kısıtlama ile karşı karşıya kalındı.
Bununla ilgili olarak yürüyüş yasaklarının iptal edilmesiyle ilgili Manisa 1. Ve 2. İdare Mahkemelerine çeşitli davalar açtık.
Yürüyüş yasaklarıyla ilgili yaptığımız başvurularda yürüyüş yasağına temel olan 2911 sayılı yasanın 22. Maddesinde şehirlerarası karayollarında yürüyüşün yasak olduğuna dair bir kısım var.
Biz bu kısmın Anayasa'ya aykırı olduğunu, insanların temel hak ve özgürlüklerine uygun olmadığını düşünüyorduk. Mahkemeye bunun iptal edilmesiyle ilgili Manisa 1. İdare Mahkemesi'ne bir görüşümüz vardı.
Manisa 1. İdare Mahkemesi bizim bu görüşümüzü ve itirazımızı dikkate aldı. Daha sonra bunu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak başvuruda bulundu.
Bizim sunduğumuz gerekçeyle yapılan başvuru sonrasında Anayasa Mahkemesi 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yer alan ‘Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez’ hükmünü iptal etti.
KARAR ‘ZAFER’ OLARAK ADLANDIRILDI
Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ise Sözcü'ye yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararı işçi mücadelesinin haklı zaferi olarak değerlendirdi.
Sendikanın genel başkanı Çetin, “Anayasa Mahkemesi'de verdiği karar ile yürüyüşümüzün haklı olduğunu gösterdi. Artık karayollarında işçi sınıfının yürüyüşünün yasal olduğunu ortaya koyduk. Bu bizim kazandığımız ikinci haklı zafer. Birincisi tazminatların ödenmesiyle alakalı bir geçici yasa çıkartılmıştı. Bu bizim birinci zaferimizdi. İkinci zaferimiz olarak ta Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı görüyoruz. İşçi sınıfının haklı mücadelesinin nasıl kazanılacağını bir kez daha göstermiş olduk” dedi. (Karar)