Suriye’deki savaşın ortaya çıkardığı acının ve dramın sembol ismi olan 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin bedeninin Bodrum sahilinde bulunmasından bu yana tam 1 yıl geçti. (Tıklayın: Aylan Bebeğin Katili Kim?)
Kısa sürede sosyal medya kullanıcılarından ülke liderlerine kadar herkesi etkileyen Aylan, Suriye'deki savaşın tetiklediği “mülteci krizi”nin sembolü hâline gelmişti.
Aylan'ın ölüm yıl dönümünde babası Abdullah Kurdi, Avrupa ülkelerinden kapılarını mültecilere kapamamalarını istedi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre Aylan'la birlikte diğer oğlu Galib ve eşi Rihan'ı da aynı kazada kaybeden Abdullah Kurdi, yitirdiği ailesini her gün düşündüğünü söyledi ve ilk yıl dönümünün kendisi için ayrıca zor olacağını ifade etti. Baba Kurdi, “Bir an sanki tekrar kavuşmuşuz da beraber uyuyormuşuz gibi hissettim. Yıkıcıydı.” diyor.
“Durum Daha da Kötüye Gitti”
Aylan ve ailesinin diğer fertlerinin hayatını kaybettiği günün ardından yaşananları anlatan Abdullah Kurdi, “Başta sanki tüm dünya mültecilere yardım etmek için elinden geleni yapacakmış gibi davrandı. Ancak bu atmosfer bir ay bile sürmedi. Hattâ durum daha da kötüye gitti. Suriye'deki savaş şiddetlendi ve daha fazla insan ülkeyi terk etti.” dedi.
Abdullah Kurdi, 2 Eylül 2015'te yaşadığı trajedinin ardından hayatını kaybeden ailesinin tüm fertlerini alıp memleketi Kobani'ye (Ayn el-Arab) dönmüş ve cenazeleri defnetmişti. (Tıklayın: Minik Aylan Suriye'de Toprağa Verildi)
Kara Tablonun Özeti
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verileri her ne kadar Brüksel ve Ankara arasındaki anlaşmayla Türkiye-Yunanistan trafiğinin durma noktasına geldiğini söylese de Kuzey Afrika'dan İtalya'ya gitme çabalarında hiçbir değişim olmadığını belirtiyor.
Ayrıca Avrupa'ya ulaşanların sayısında 2016'da ciddi bir düşüş yaşansa da Akdeniz'de hayatını kaybedenlerin sayısındaki düşüş çok daha sınırlı kaldı. (Tıklayın: Akdeniz'de İkinci Aylan Kurdi Vakıası!)
Tehlikeli deniz yolculuğu sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı bu yıl da binlerle ifade ediliyor.
Balkan ülkelerinin sınırlarını kapatıp dikenli tel çekme kararı alması nedeniyle binlerce mülteci de aylardır ülkeler arasında sıkışmış vaziyette bekleyişlerine devam ediyor.
Mart ayındaki AB-Türkiye anlaşmasından bu yana ise Yunanistan adalarındaki beleyişlerine devam eden mültecilerin de geleceklerinin nasıl şekilleneceği konusunda hiçbir fikri bulunmuyor.