Köşebaşlarında
zalimce bakışlar içinde aristokrat beyler
menkibeler adetler hurafeler gölgesinde
serinleyen köleler
işte bunlardır en çok öldürenler
yan yoldan dönmenin kahpeliğini sevenler
bunlardır kitabı kemirip tüketenler
ve gidipte dönmemenin kahramanlarına
deli diyenler.
Bırakın hacıbeyler yaşamak ağrısıyla seğirtsin
kaybolmuş yönü, mekanik dönüp dursun nefis ekseninde
çelik kasaların en kuytu yerlerine
koysunlar sevgilerini
yedi deve yükü olmasa da
bilmem ne bankta mevduata dönsün putları
yevmiddin penceresini elleriyle kapatıp
akşam güneşini yanlarına alıp
kanayan bir coğrafyada
kanayan yüreklere aldırmadan
çekilsinler huzur içinde darü's-selamlarına
yağlı dudaklarına çok şükürler ve
efsunlanmış bir ekmeği kondururken
bilirim felaketler yakışmaz size
cennet bedelsiz düşlenir keyfinizce
hem kana kesmiş bir gülden size ne
ikinci şubede varsın tekmelensin bir mümine
siz bir yerlerinizi sıvazlayarak korkular üretin
habire hakikatler eskitin bilgisayar tastikli
ebced hesabından sonuçlar çıkarın
mucizeler kerametler yaratın kanın kandırın
topal karıncayı hacca götürüp
bir köpeğe su vereni cennete sokun
tüm bunlar
bıçak kemiğe dayanmadığı için mi
bu korkular bu suskunluklar
bu ulusun küfrü kadar büyük putunun ardından
bunca saygılar
bıçak kemiğe dayanmadığı için mi?