Ayıp Avcıları

Yazısında toplum, sosyal medya ve özelikle de siyasette giderek daha bir belirginlik kazanmaya başlayan tecessüs hastalığına dikkat çeken Hakan Albayrak, bu durumu “ayıp avcılığı” ve buna soyunanları da “ayıp avcıları” olarak nitelendirmiş.

Hakan Albayrak’ın Karar’daki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı yazısı (6 Ekim 2018) şöyle:

Yakışmıyor

Hucurat Suresi’nin 12’nci ayetinden; mealen: “…Birbirinizin ayıplarını araştırmayın…”

Bir hadis-i şerif: “Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allah’u Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim de Müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse, Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir.”

Ne yazık ki ortalık ‘ayıp avcıları’ndan geçilmiyor.

Hele sosyal medyada…

Kardeşinin açığını kollayan, yakalayınca alçakça sevinen, onu cümle âleme duyurmak için şeytani bir heyecanla sabırsızlanan bir Müslüman’ın sergilediği manzara ne korkunç manzaradır!

***

Başka bir hadis-i şerif: “Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır.”

Ne yazık ki içimizde öyle kimseler var ki, şu veya bu sebeple kafayı taktıkları bir kardeşlerinin başına bir fenalık gelmesini ihtiras derecesinde arzu edebiliyor, hatta bu uğurda çaba gösterebiliyor ve muratlarına erdiklerinde zil takıp oynayabiliyorlar.

 

Dehşet verici.

***

Bir de, Efendimizin (sallallahu aleyhi vesellem) “Elinizde beraat etmesi için bir delil varsa, maznunu (sanığı) serbest bırakın; çünkü hâkimin afta yanılması, cezalandırmada yanılmasından iyidir” buyruğunun tam tersi istikametindeki linç kültürü var…

Mahkemelerle sınırlı bir sorundan bahsetmiyorum.

Ortalık, fikrini zikrini beğenmediği herkesin ‘sallandırılmasını’ isteyen, siyasi muarızlıkta hak hukuk tanımayan, icabında 10 artıyı 1 eksiye hiç tereddütsüz kurban eden ve bu ölçüsüzlüğü İslami hassasiyetle izah etmeye kalkışan dava adamlarından (!) geçilmiyor.

Gayeleri uğruna iftira da atabiliyor bunlar; Makyavelli’nin “Gaye vasıtayı meşru kılar” sözünü hadis-i şerif zannediyorlar herhalde.

Önlerine gelene “Hain!”, “Terörist!”, “Ajan!”…

Kendi yoldaşlarına bile, en ufak bir nüansta bile “Hain!”, “Terörist!”, “Ajan!”…

Büyük rezillik.

***

Rahmân’ın kullarına, Rahmet Peygamberi’nin ümmetine yakışmıyor vesselam.

Yorum Analiz Haberleri

Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?
Metalaşan değerler ve ahlaki çözülme
İslam düşmanları neden Müslüman mezarlığına defnediliyor?