HAKSÖZ HABER
Doğu Perinçek ve şürekası Türkiye siyasetinde her zaman gündem olmayı başarmış bir marka. Ama markalaşmaları tutarlılık ve ciddiyetlerinden değil, her dönem keskin, uç söylemlerle öne çıkıp, tezlerini en canhıraş biçimde dillendirmelerinden geliyor. Ve hemen her dönemde oportunizmin zirvesinde gezinen bu topluluk ne hikmetse bu sıralar iktidar kadroları ve medyasında da itibar görebiliyor.
İsveç’te Kuran yakma edepsizliği konusunda da Perinçek tayfası öne fırlamış durumda. İsveç’i protesto ediyorlar. TGB adlı gençlik örgütü bugün İsveç Konsolosluğu önünde eylem yapacakmış. Gerçekten akıl almaz bir durum. Sahtekarlık, ikiyüzlülük bu kadar olur!
Bu gençler peşlerine takıldıkları reislerinin 80’li yılların sonunda yayınladığı İkibine Doğru isimli dergide yazıp çizilenleri bilmiyor olabilir. O dergide Perinçek takımının yaptığı yayınlarla karşılaştırıldığında Paludan’ın eyleminin bunların yaktığı fitne ateşi yanında masum kaldığı bile söylenebilir.
Yahu “Asıl Kuran yakıldı” diye kapak yapan siz değil misiniz? Resulullah’a, eşlerine, sahabeye en çirkin yakıştırmaları yapan siz değil misiniz? Siz Şeytan Ayetleri’ni tercüme edip yayınlamadınız mı? Ne farkınız var Paludan isimli alçaktan?
Birileri “kardeşim insanlar değişmez mi, ne diye eski defterleri açıyorsunuz?” diye sorabilir. Elbette herkes değişebilir, dün azılı kafir konumunda olanlar, gerçekten iman ederlerse, tövbe ederlerse onları başımızın üstünde taşırız. Ama küfürlerini, nifaklarını gizleyerek sureti haktan gözükenlere karşı tavır almak da herkesin vazifesidir.
Aydınlıkçılar tarafından çıkartılan 2000'e Doğru Dergisi'nin 29 Mayıs 1988 tarihli nüshası
Bakın bu adamlar hala Muazzez İlmiye Çığ, İlhan Arsel, Turan Dursun adlı azılı kafirlerin kitaplarıyla gençleri ifsad ediyorlar. Bizzat bu tayfanın reisi Perinçek kendi hazırladığı “Atatürk, Din ve Laiklik Üzerine”, “Kemalist Devrim Din ve Allah “ vb. kitaplarda Mustafa Kemal’in din ve Allah inancının olmadığı bir Türkiye yaratmaya çalıştığını, onu dine saygılı göstermeye kalkanların Kemalist devrim sürecine ihanet ettiğini anlatıyor. Bu konuda bizzat Mustafa Kemal’in el yazmalarını delil olarak sunuyor.
Bir tarafta bu kitapları yayınlamaya devam edeceksiniz, bunlardan para kazanacak ve gençlerin zihinlerini iğdiş edeceksiniz. Diğer taraftan da Müslümanlığı kimseye bırakmayacaksınız! Bu gerçekten tam bir ikiyüzlülük, sahtekarlık! Tamam, politikacılar genelde fırsatçı olurlar, popülizme meylederler ama buradaki manzara bunun çok ötesinde bir durum, olacak şey değil!
Bakın kendi sitelerinde kitaplarını nasıl tanıtıyorlar:
Ve aynı takımın bugün yayınladığı şu habere bakın bir de:
Kitaplarında Atatürk’ün din ve Allah inancının olmadığını, sürecin başında sergilediği tutumun taktik icabı olduğunu ‘belgeleri’ ile yayınlıyor, bunun propagandasını yaygınlaştırıyorlar. Ama günün anlam ve önemine binaen gazetelerinde Mustafa Kemal’i Kuran’a hürmetkar birisi olarak tanıtıyorlar.
En garibi de şu ki, tüm bu ikiyüzlülük, sahtekarlık bazılarının herhalde hoşuna gidiyor olmalı ki, bu çıkarcı, oportünist tayfaya doğrudan olmasa da ‘müttefik’ muamelesi yapmakta bir beis görülmüyor.