Aydınlık, ‘Şeytan Ayetleri’ni Şimdi de Çince Okuyor!

Doğu Perinçek’in lideri olduğu Maocu-Kemalist örgütlenmenin yayın organı Aydınlık Gazetesi, Çin Devleti hesabına Doğu Türkistan aleyhine en yoğun kara-propaganda ve psikolojik harp faaliyeti yürüten odak olarak öne çıkıyor.

HAKSÖZ-HABER

Doğu Türkistan’da 70 yıla yaklaşan Çin zulmünü Türkiye'de yazmak, konuşmak ve protesto etmek de suç oldu sanki. Doğu Türkistan'da Çin Devleti'nin Müslüman Uygurları toplama kampları başta olmak üzere ne türden asimilasyon politikalarına tabi tuttuğunu anlatmak üzere Aksaray'da bulunan Seyid Tümtürk'ün camide yaptığı bir konuşma Aydınlık Gazetesi tarafından "CIA yalanlarını camiye taşıdı" ve "Camide bölücü vaaz" gibi son derece ahlaksız bir manipülasyonla manşetine taşındı. Üstelik Turan Dursun gibi İslam düşmanı bir sapkının "Din Bu/Tabu Can Çekişiyor"', "Kulleteyn" gibi her tarafından yalan ve iftira taşan kitaplarını yayınlayan Perinçek şebekesi, hiç utanmaksızın Müslüman bir toplum için "camilere sızdılar" gibi başlıklar atabiliyor. Siz değil miydiniz camileri boşaltmak, Kur'an kurslarını, İlahiyat ve İmam Hatipleri kapattırmak için askeri cuntalarla işbirliği yapanlar? Siz değil miydiniz Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kitabını Aydınlık Gazetesi'nde tefrika ederek ülke ve toplumu kaosa, çatışmaya sürüklemeye çalışanlar? Siz değil miydiniz 2000'e Doğru Dergisi'nde ateizm propagandası yapıp Maoculuğu yaygınlaştırmaya çalışanlar?

Camide konuşma yapan Seyid Tümtürk'ün söylediği şu: “Çinlilerle biz asla ve asla kardeş olamayız. Çünkü bizim inancımız, bizim dünya ve ahiret inancımız bunlarla bir değil. Doğu Türkistan yeraltı ve yer üstü zenginlikleriyle, stratejik ve jeopolitik açıdan Çin’in hayat damarıdır” Hangisi yalan, neresi yanlış bu cümlelerin?

Doğu Perinçek’in yaklaşık 50 yıldır başında olduğu örgüt ve yayın organları Türkiye’de hemen her dönem provokasyon, kaos, askeri cuntalara zemin hazırlamak, İslami değer ve çevrelere düşmanlık, sol-sosyalist hareketler arası çatışmaları kışkırtmak gibi kesintisiz bir operasyonel alanlar oluşturdu.

28 Şubat sürecinde askeri cuntanın ‘sivil’ alanlarından en önemlisi Perinçek’in başında olduğu İşçi Partisi ve bileşenleriydi. Bir dönem Çin hesabına Rusya’ya bağlı örgütlere savaş açan, muhbirlik ve provokasyon faaliyetleri yürüten Perinçek örgütü şimdilerde hem Rusya ve Çin, hem de Esed rejimi ve İran hesabına propaganda faaliyetleri yürütüyor.

Perinçek Şebekesi bu dönemde Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü örtmek hatta meşru ve makbul bir siyaset olarak Türkiye kamuoyuna pazarlamak üzere yüksek performans sergiliyor. Doğu Türkistan’da ne Çin işgali ve zulmü var ne de Doğu Türkistan halkının meşru hakları ve mücadelesi söz konusu! Her şey ama her şey CIA komplosu, Batı tezgâhı, Avrasya projesine düşmanlıktan ibaret!

Ucuz, basit ve iğrenç bir Amerikan emperyalizmi söylemiyle Çin’in, Rusya’nın, Esed rejiminin cinayet ve katliamlarını pazarlayan ahlaksız bir çete, insanlık dışı bir şebeke olarak meşhur olmuş Aydınlık-Ulusal Kanal, Vatan Partisi ve TGB örgütünü “başka devletler hesabına ajanlık, muhbirlik, provokatörlük faaliyeti yürütmek”ten etraflıca soruşturmak lazım. ‪Amerika, İsrail, İngiltere veya Almanya hesabına istihbarat faaliyetleri yürütenlerin peşine düşüldüğü gibi Rusya, Çin ve İran hesabına istihbarat faaliyetleri yürüten kişi, kurum ve yayın organlarının da peşine düşülmeli.

FETÖ’yle mücadele adı altında Perinçek’in partisini, gençlik örgütünü ve saçma sapan söylemlerini Müslüman mahallesine pazarlayan ahlaksız trolleri de unutmayalım bu arada. Çünkü bir dönem kimi Fethullah'a şiirler yazan kimi Fethullah'la beraber ağlaşan bu ahlaksız troller “NATOcu İslamcılar” iftirasını tertiplerken aynı süreçte Maocu-Kemalist TGB’yi, Vatan Partisi'nin faaliyetlerini anti-emperyalist duruş olarak pazarlıyorlardı. Doğu Türkistan'la ilgili haberlerin görmezden gelinmesi, yer yer sansürlenmesi, siyasetin neredeyse hiç gündeme almaması önemli sıkıntılı alanları teşkil etmektedir.

Meydanı boş bulan, şartlara göre Çin'e, Rusya'ya, Esed rejimine iltisaklı çalışan propaganda merkezleri elbette ki kamuoyunun manipüle ederken her şeyi tersine çevirebiliyor. Zihin bulandırma, beyin yıkama, ajanlaştırma, provokasyon denilince sol-sosyalist hareketlerin askeri cuntalarla ve başka devletlerle eskiden beri süren ilişkisini hafife almamak lazım. Hafife alan sadece iktidarı değil meşruiyetini ve varlığını da tehlikeye atar.

*

Son 15 günde Doğu Perinçek-Aydınlık şebekesinin Doğu Türkistan aleyhine, zalim Çin’in lehine yürüttüğü yoğun propaganda faaliyetini yansıtan birkaç manşet:

Medya Haberleri

Facebook, Filistinli haber kaynaklarını yüzde 77 kısıtladı
İsmail Saymaz sen tam bir yalan makinesisin!
Yeni Akit bu saçmalıklara yer vermek zorunda mı?
Milyonların katili Esed'in Halk Tv’de CHP’ye teşekkürünü unuttunuz mu?
Nagehan Alçı’nın başörtülü yayın performansı: Suriye Devrimi’ni DAEŞ’le aynı kefeye koyma çabası